- Kategori
- Kişisel Gelişim
Akıl ile zekâ ve farkları
Akıl, kısa tanımı ile doğru ve yanlışı ayırabilme yetisidir. Bu yeteneğimiz ile bir konuda düşünce yürütebilir, görüş bildirebiliriz. Aklın gelişmesi, insanın olgunlaşmasına paralel olmaktadır.
Zekâ ise bir olayı önceden anlama, ilişkileri kavrama, yargılama ve açıklayarak çözme yeteneğidir.
Zekânın genel olarak, 10- 12 yaşında gelişmeye başladığı ve bu gelişmenin 18- 20 yaşlarında da sonlandığı ileri sürülmektedir.
Zekânın birçok farklı tanımının yapılması ile birlikte, ağırlıklı kabul gören düşünce, zekânın geliştirilebilecek bir kapasite ya da potansiyel olduğu ve biyolojik temellerinin bulunduğudur.
İnsanda ki zekânın oluşumunu açarsak; Doğuş ile birlikte gelen kalıtımsal tecrübeler, öğrendiklerimiz, çevremizden etkilendiklerimiz ile ortaya çıkan bir bileşim.
Akıl ve Zekânın farkı
Akıl, derin bir kavrayış farkı ile zekâdan daha üst konumdadır. Bu nedenle akıllı bir insan zekânın tüm kazanımlarını kullanabilir.
Zeki bir insan ise kavrayış yeteneğine sahip olmadığından ancak belirli bir konuda çalışarak veya kendini eğiterek bunların sonucunda elde ettiği birikimlerle bazı şeyleri başarabilir.
Bu doğrultuda zekâ ile yapılan şeyler; öğrenmeye, ezbere ve tecrübeye yönelik değerler olmaktadır.
Akıllı bir insan, derin düşünebilme, doğruyu bulabilme yetisi ile her konuya çözüm getirebilmektedir.
Resim:kimim.com/akıl