Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Aralık '10

 
Kategori
Siyaset
 

Akıl karıştıran Wikileaks'ı, basit anlatımla Wikiliks'leştirmek

Akıl karıştıran Wikileaks'ı, basit anlatımla Wikiliks'leştirmek
 

Wikileaks mi, Wikilikis mi..? www.siyasetgundemi.com


İsveç merkezli uluslararası bir organizasyon olan WikiLeaks kaynaklarını gizli tutarak ülkelerin en gizli ve özel bilgilerini yayınlayan kuruluştur diyebiliriz.

İnternette bugün açıklanan kaynaklara önümüzdeki günlerde binlercesi eklenecek olan WikiLeaks’deki gelişmeleri, dünya ülkeleri ve liderleri endişeli beklentiler içerisinde bekliyorlar.

Hoş bizim devlet adamlarımız soğukkanlı gibi görünseler de, herkes ne yaptığını bildiğinden, bu endişeleri kamuoyuna hissettirmemeye çalışarak, “eteklerdeki taşların dökülmesi” sürecine girilmesi tercih edilmiş görünüyor.

İnsan psikolojisinde, korku ve hezeyan içinde olanların veya suçluların, kendilerini izleyenlere veya fotoğraflayanlara verdikleri görüntülerinde gözlerini daha çok açtıkları, bedenlerini dik ve gergin tuttukları, sorulan sorulara ise, ezberledikleri klasik cümlelerle, cevap verdikleri savını doğruluyor. ( !../?..)

WikiLeaks, tüm dünyanın dikkatini üzerine çekmeyi başaran, 2010 yılının son günlerinden sarkarak, 2011 de çok konuşulacak olan siyasi ve dünya coğrafyasını etkileyecek bir süreci başlatmıştır.

WikiLeaks, ellerindeki 1 milyondan fazla belgeyi ve Amerika’ nın Irak ile Afganistan savaşlarındaki tüm gizli belgelerini açıklayacağını duyurması ile tüm Dünya basının kendilerine odaklanmasını sağlayabilmiştir.

WikiLeaks, sıradan bir gazetecilik olmayıp, devletlerarası destekli organize ve güçlü bir istihbarat kazanımıdır.

Bu oyun da yine mağdur gibi görünen, ABD’ye aittir.

ABD’nin derin devletinin dünya üzerine yansımasıdır.

Bu oyunun babası ABD iken, her zaman olduğu üzere vefalı evladı da İsrail’dir.

DÜNYA NEDEN WİKİLEAKS’ E KİTLENDİ?

Daha öncede yayınladığı belgeler ile birçok ödül alan kuruluş, son 1 haftada Dünya tarihinin en büyük gizli belgelerini açıklayarak, dünya siyasi tarihinde, 11 Eylül’ den sonra ABD’de ve diğer dünya ülkelerinde en çok ilgi çeken bir siyasi olay olmuştur.

New York Times gazetesi Washington merkezli haberine göre; WikiLeaks tarafından sızdırılan bu belgeler, son 3 yıla odaklandırılmıştır.

WikiLeaks, belgelerinin 250 binden fazla olduğu sanılmaktadır. Ancak, halihazırda açıklananlar sadece sayılı olanıdır. Amerika ile diplomatik yazışmalarda yabancı ülkelerin liderleri ile ve tüm dünyadaki nükleer ve terörist tehditler şimdilik ağırlıklı konular arasında bulunmaktadır.

NİHAYET WİKİLEAKS BELGELERİ YAYINLADI, İŞTE MADDELER

WikiLeaks, uzunca bir süredir merakla beklenen ABD Dışişleri Bakanlığı'na ait belgeleri yayımladı. Belgeler, 2004 yılından bu yılın Mart ayına kadar yapılan 250 bin adet diplomatik gizli yazışmayı içeriyor.

WikiLeaks, internet sitesinin uğradığı saldırı nedeniyle belgelerin İngiliz Guardian, ABD'li New York Times, Alman Der Spiegel, İspanyol El Pais ve Fransız Le Monde tarafından yayınlandığını duyurdu.

Guardian'ın internet sitesine koyduğu belgelerden anlaşılacağı üzere, Türkiye ile ilgili de çok sayıda bilgi yer almaktadır.

TÜRKİYE İLE İLGİLİ ÖN PLANA ÇIKANLAR

31 Ağustos 2007 tarihli bir belgede, aynı yılın 17 Ağustos günü İsrail gizli servisi Mossad'ın Başkanı Meir Dagan ile ABD Dışişleri Bakan Yardımcısı Burns arasında yapılan toplantının tutanağı göze çarpıyor.

İki devlet yetkilisinin, Ortadoğu'daki son durumu ele aldıkları ve özellikle İran konusunun üzerinde durdukları ortaya çıkıyor.

Bu tutanakta, Dagan, Burns'e Türkiye'ye baktığı zaman ülkedeki İslamcıların giderek ivme kazandıklarını gördüğünü söylemektedir.

Belgede, "Dagan burada sorulması gereken esas sorunun kendisini Türkiye'nin laik kimliğinin savunucusu olan ordunun bu duruma daha ne kadar sessiz kalacağı olduğunu ifade etti" deniliyor.

Yine aynı belgeye göre, İran'la ilgili olarak Dagan, güç kullanarak rejim değişikliğine gidilmesi için daha fazlasının yapılması gerektiği yönündeki görüşünü dile getiriyor.

Azerbaycan ile ilgili, 25 Şubat 2010 tarihli bir belgede de, Türkiye'nin bahsi geçiyor. Belgede, Azerbaycan Devlet Başkan İlham Aliyev'in, ABD Dışişleri Bakanı Yardımcısı Bill Burns ile yaptığı görüşmenin detayları yer alıyor.

Belgede, Aliyev'in Rusya Devlet Başkanı Dimitri Medvedev ile Başbakan Vladimir Putin arasındaki ilişkisini tanımlarken "kaba bir sokak ağzını" cümlesinde kullandığı belirtiliyor.

Türkiye ile Ermenistan arasındaki yakınlaşma sürecinde Aliyev'in, Dağlık Karabağ sorunuyla ilgili görüşlerini dile getirirken de, aynı üslubu kullanmasına dikkat çekiliyor.

"Aliyev, Burns'e , Türkiye-Ermenistan normalleşme sürecinin üzerinde, 24 Nisan'ın Dağlık Karabağ sorununun 'Demokles'in Kılıcı' gibi sallandığını söylediği ifade ediliyor.

Aliyev'in ayrıca Türk-Ermeni normalleşme sürecinin Dağlık Karabağ konusunda ilerleme kaydedilmesi için Nisan ayından sonra ele alınması önerisi yaptığı da vurgulanarak, Aliyev’in, ayrıca Karabağ konusunda daha da esneklik göstereceklerini söylediğine ve ABD'den Ermenistan üzerindeki baskıyı artırmasını istediği belirtiliyor..

WikiLeaks, belgesinde ayrıca, Aliyev'in Putin ile Medvedev arasında bir çekişme olduğunu hissettiğinden söz edilirken, Aliyev’in, Azarbeycan’da argo olarak tanımlanabilecek bir söylemi kullanarak, “İki kelle bir tencerede pişmez" diyerek, Putin ile Medvedev’i aşağıladığına yer veriliyor.

Yine aynı belgede, Burns’un, ABD'nin Türkiye ile Ermenistan arasındaki normalleşme sürecinin Erivan'ın Dağlık Karabağ konusunda daha esnek hareket etmesini sağlayacak siyasi bir zemin yaratacağını düşündüğünü söylediğine atıfta bulunuluyor.

WikiLeaks, belgesinde Aliyev, İran'la ilişkilerini "gergin ve istikrarsız" olarak tanımlarken, Azeri lider ayrıca, İran'ın Azerbaycan'a yönelik siyasi provokasyonlarının sürdüğünü de ifade ettiğinden bahsediliyor.

TÜRKİYE'NİN ENERJİ MERKEZİ OLMASI İSTENMİYOR

Aynı belgede dikkat çeken bir diğer nokta da, Aliyev'in, ABD'li yetkiliye Rusya'ya gaz satma anlaşmasının detaylarını aktarmasıdır.

Belgeye göre Aliyev, bu anlaşmanın "Türk dostlarımıza" doğalgaz dağıtım merkezi yaratmasına izin verilmeyeceğini göstermek için yapıldığını ifade ederek, Aliyev’in, Erdoğan hükümetinden "haz etmediğini" de söylediği iddia ediliyor.

Ankara'da 17 Kasım 2009 tarihinde yapılan ve dönemin ABD Büyükelçisi James Jeffrey tarafından gizli belge statüsünde, ABD’ye gönderilen tutanakta, Philip Gordon ile Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu arasında yapılan ve İran'ın nükleer programını konu edinen bir görüşmenin detayları yer alıyor.

12 Kasım'da yapılan ve 40 dakika süren görüşmede Gordon, Davutoğlu'nu Ankara'nın arabuluculuk çabalarının faydalı ya da mantıklı olmadığına ve İranlılara ciddi müzakerelere başlamadan zamanla oynama şansı verdiğine ikna etmeye çalıştığı,

İran'ın nükleer silah sahibi olması durumunda yaşanabileceklerle ilgili olarak Davutoğlu’nun, Türkiye'nin "elbette" bu riskin farkında olduğunu, tam da bu sebepten İranlılarla bu kadar yakından çalıştıklarını söylediği,

Başbakan Erdoğan'ın açıklamalarının Türkiye'nin meseleyi nasıl gördüğüyle ilgili soru işaretleri yarattığını söyleyince ise;

Davutoğlu, bunun farkında olduğunu ancak Guardian'ın son röportajında Erdoğan'ın söylediklerini doğrudan aktarmadığını belirterek, "Sadece Tükiye, İran'la açık ve eleştirel bir dille konuşabilir, çünkü Ankara kamuoyu önünde dostluk mesajları vermektedir" deniliyor.

WikiLeaks belgesinde Gordon, Ankara'dan yaptırımların dikkate alınmaması durumunda olabileceklerle ilgili güçlü bir mesaj vermesini istediği,

Davutoğlu’nun ise Erdoğan'ın Tahran ziyaretinde bu mesajı zaten verdiğini belirterek,

Türkiye'nin dış politikasının bölgeye bir "adalet duygusu" ve "vizyon duygusu" verdiğini, İran'a ve Suudilere bir alternatif olduğunu ve "bölgede İran etkisini sınırlandırdığını" söylediği de yer alıyor.

WIKILEAKS’IN ARKASINDA KİM VAR?

WikiLeaks: arkasında kim var?

ABD mi?

İsrail mi?

Çin’mi?

Yada hangi ülke ve kimler?

Yoksa bu yazının siyaset bilimci kişisi olarak ben mi varım..?

Dünya 21. yüzyılın ilk siber saldırısıyla karşı karşıya.

WikiLeaks, ne tür bir olay?

Yöneticilerinin iddia ettiği gibi amacı “tam şeffaflık” olan bir gazetecilik olayı değil.

Sıradan bir istihbarat meselesi ise asla değil.

WikiLeaks, çok güçlü bir altyapıya sahip, büyük bir uluslararası yapıyla desteklenen, tam anlamıyla mükemmelden öte organize edilmiş, derin bir devletlerarası siber siyasi eylem.

Finansörü de, deklanşörüne basanı da ABD gizli güçleri. Deri devleti.

Faturası ise dünya siyasetinde çok ağır bir bedeli muhatabı ülkelerine ödetebilecek cinsten.

Üçüncü bir dünya savaşının azmettiricisi olması muhtemel.

WikiLeaks, çok sayıda hedefe birden yöneliyor. Değişik hedeflere yönelen çok başlı kıtalar arası balistik patlatılmaya hazır bir siber füze gibi.

WikiLeaks, aynı zamanda bilinçli olarak şaşırtmacalarla dolu.

WIKILEAKS ŞAŞIRTMACALARI NELER?

Hedef alınan bazı siyasi liderlere yöneltilen suçlamalar çok farklı içeriklere sahip.

Bu liderlerin kimilerinden övgü ile söz edilirken (pohpohlanırken) kimilerine ise, resmen yergiler yağdırılıyor. Kin ve düşmanlık yaratılıyor.

Hemen aklımıza o klasik emperyalist kuram geliyor.

“Böl ve yönet”

Fransa Cumhurbaşkanı N.Sarkozy için söylenen şeyler Sarkozy’nin gururunu okşayacak türden iken, . WikiLeaks, diğer yandan bazı liderlere çok zarar verebilecek iddiaları dile getiriyor.

Bu demek oluyor ki, hedeflerin kimileri şaşırtma amaçlı, diğerleri ise kesin olan ana hedefler.

Operasyonun esasen henüz başlarındayız.

Çok sayıda belgenin çok az bir kısmı açıklandı. Açıklanan kısımlar nispeten küçük suçlamalar içeriyor, gelecek günler ise bu defterlerin içeriğine doğru sayfa sayfa ilerleyecek görünüyor.

Şimdilik bazı hedeflere mesajlar gönderilmiştir.

Bu mesajların alınıp alınmadığının belirlenmesinden sonra operasyonun geri kalan kısmı başlatılacaktır. Dünya üzerinde siyasi bir savaşın ilk kıvılcımları, o ülkelerin cephanelikleri üzerine örneklediğimiz füze başlıklı balistik füzeleri hedeflerinde kilitlenecektir.

Hedeflerdeki suçlamaların bunlarla kalmayacağı kesin.

WikiLeaks, emperyalist işgallerin sağlanmasını hedeflemektedir.

Bu hedefler, Asya, Ortadoğu ve Afrika üzerindedir.

WikiLeaks, esas itibarıyla, yönetsel değişikliklerin sağlanmasını hedeflendiğinden, bu belgelerin devamlarıyla, muhatap ülkelerde gerek seçmenlerin tepkileriyle yahut da istifalarla ve hatta darbelerle hükümetler devrilecektir.

Operasyonun ağırlık noktası henüz yaşanmamıştır, bunlar önümüzdeki günlerde yaşanacaktır.

Zarar verilmesi düşünülen ülkeler ve liderleri kesinlikle WikiLeaks belgeleri içerisinde plan ve program ile kesinlikle belirlidir.

WİKİLEAKS’İN ZARAR VERMEYİ HEDEFLEDİĞİ ÜLKELER İSE;

İRAN, TÜRKİYE’DİR

Kaynak: Öner Samanlı'nın www.siyasetgundemi.com sitesindeki makalesinden alıntıdır.

………

……

Öner SAMANLI

ANKARA - 2010

…….

TÜKORDER”

Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği

Genel Başkanı

………

……

SÖZDE DEĞİL ÖZDE, ROZETTE DEĞİL YÜREKTE,

TÜRKİYE VE DÜNYANIN EN KAPSAMLI ATATÜRK SİTESİ

KURUCU EDİTÖRÜ

http://www.ataturksitesi.com/

………

……

E-BİLGİ İÇİN: tukorder@hotmail.com

ÖNEMLİ DİPNOT BİLGİSİ:

Yazarın Dipnotu:

Milliyet Blog sayfalarımdaki yazı ve resimlerim, Yazar ismi ve Link verilerek alıntı yapılabilir.

5846 sayılı, FİKİR VE SANAT ESERLERİ KANUNU Telif Hakları Yasası kapsamındadır.

Yazılarımın tüm telif hakları, “TÜKORDER” Tüketiciyi Koruma ve Bilinçlendirme Derneği Genel Merkezi’ne aittir.

 
Toplam blog
: 295
: 3087
Kayıt tarihi
: 22.08.08
 
 

Prof.Dr. Öner Samanlı, yıllarını eğitim ve öğretim faaliyetlerine adamış, birçok bilimsel makalen..