Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Akıl tutulması!

Akıl tutulması!
 

Yorum yok...


Dünkü (16.Eylül.2012) Sözcü Gazetesi büyük puntolarla manşetine “AKP Mahkeme kurup hainlerin şehit ettiği binbaşıyı yargıladı!” Haberini taşımıştı.

Bu haber bana 1 Nisan şakası gibi gelmişti ama aylardan eylüldeydik. Sonra ciddi bir halk gazetesi olan Sözcü neden böyle bir şakaya kalkışsaydı değil mi?

Haberi okuduğumda inanın güleyim mi, ağlayayım mı şaştım kaldım.

Türkiye’nin bunca sorunları arasında böyle bir yargılama hakikaten akıllı işi değildi. Üstelik yargılamanın yapıldığı yer bir akıl hastanesi değil iktidar partisinin AKP Diyarbakır İl binasıydı.

Hayret!

Binada kurulan sözde demokrasi mahkemesinde 2 şehit askerimiz yargılanmış ikisini de ağırlaştırılmış hapse mahkûm edilmişler.

Kocaman bir yuh olsun!

Bu nasıl bir anlayış, nasıl bir Müslümanlıktır?

Ölmüş insanları yargılamak (!)  size kaldıysa vay başımıza gelenlere.

Siz kimsiniz ya? Kendinizi Allah filan mı sanıyorsunuz?

İşe bakınız:

Şehitlerin isimlerinin yazılı olduğu kâğıt parçalarını iskemlelere koymuşlar ve iddianameler bu isim yazılı kâğıtlara okunmuş. Bir saatlik mahkeme de sözde mağdurlar konuşmuşlar ve AKP Diyarbakır İl Başkanı Halid Advan büyük bir haz ile izlediği bu mahkemenin sonucundan mutlu olmuş.

Bunların yaptıkları nedir şimdi? Herhalde akıllı işi değil. Buna akıl tutulması denir.

Mahkeme kuran ve yargılayan bilhassa il başkanı beye, o anda orada bulunan herkese diyorum ki;

Ey! Hanımlar, beyler, artık kendilerini savunamayacak şehit askerlerden hesap sorup yargılama yapacağınıza, 12 Eylülcülerden hesap sormak için referandum yapan iktidarı sorgulasanıza.

Ne oldu da Evren’i yargılayamıyorlar ha?

Türk Ordusunun şerefli onlarca generalini, subayını, Türk aydınlarını, gazetecilerini, öğrencilerini Silivri’de Hasdal’da, Maltepe’de kanlı katiller gibi, hücrelere kapatan bu iktidar neden evetçilere vaat ettiğini yapmıyor ha?

Yargılamaya kalkarsanız intihar ederim diyen Evren’in canı çok mu değerlidir iktidar için?

Yoksa vicdanları elvermiyor mu?

Yooo, bunu elbette yapmazlar çünkü iktidarın da şükran borcu vardır ona. Bundan ötürü onu kollamaları doğaldır zira Evren ve arkadaşları Mustafa Kemal'in "Türk Devrimi'nin içini boşaltıp" Atatürk'ü putlaştırırken tarikat şeyhlerini, laik demokratik Cumhuriyetin düşmanlarını koruyup kollamışlardır.

Değerli okurlarım;

Bu olanları o yıllarda doğan veya daha sonraki yıllarda doğan gençlerimiz bilemezler. Onları aydınlatmak, doğruları söylemek bizlerin görevlerinden sadece bir tanesidir.

Diyarbakır AKP İl binasında yapılan o komik yargılamada Kürtçülerin işkencede bir tek Diyarbakır’ı öne çıkarmaları, sadece orada işkence yapılmış göstermeleri işgüzarlıktan başka bir şey değildir.12 Eylül de Türkiye’nin dört bir tarafından tutuklanan, işkence gören yüzbinlerce devrimci vardı.

 Aslında 12 Eylül’de sol budanmıştır. Evren ve arkadaşları tarafından ülke Kürtçü ve Şeriatçı sağ güçlere teslim edilmiştir.

Diyarbakır’da 34 kişinin işkencede öldürülmesini insan olarak hiç birimiz kabul edemeyiz ancak 12 Eylül’de işkenceden ölenlerin toplam sayısı en az 800dür. İstanbul’da, Ankara’da ölen yüzlerce devrimciyi insan yerine koymuyorlar mı?

Onlar bu vatanın evlatları değil miydiler?

Kimi yargılıyorlar bu akılları tutulmuşlar?.

Bakınız, Evren bir mülakatında

12 Eylül döneminde işkence olmamıştır diyemem, olmuştur. Bu bizim kontrolümüzde değildi ki. Orada cezaevlerinin başında görevliler aynen duruyordu. Biz onları alıp da yenisini vermedik. Polis aynı polis. Yapmışlarsa onları ilgilendirir. Oradaki idarecilerin, sıkıyönetim komutanlarının bunu takip etmeleri lazımdı. “diyerek sıyrılmaya çalışmıştır.

Ben askere emir verdiysem bu emir vatana zarar getirecekse bunu yapmasaydı diyebilecek kadar küstah bir adamdır Evren.

10 Ağustos 1981 tarihinde Çanakkale'de yaptığı konuşmada

"Muhterem din adamlarının elini öpeceğiz”diyen Evren bu günlerin mimarı olmuştur.

Nitekim din derslerini zorunlu hale getirerek şeriatçı hareketlere taban oluşturmak için inanılmaz bir fırsat sunmuştur. Fethullah Gülen bu sebepten ötürü Kenan Evren hakkında şöyle demiştir: “Kenan Evren sadece din derslerini zorunlu hale getirdiği için bile cennetliktir.”

12 Eylülde Şeriatçı ve Kürtçü sağ güçlerin palazlanması ve ülke yönetiminde dahi söz sahibi olmaları da tamamen 12 Eylül rejiminin tasarrufu ve başarısıdır.

Diyarbakır AKP İl Binasında yapılan yargılama hem askere olan hınç, dolayısı ile Atatürk’ün kurmuş olduğu cumhuriyete düşmanlıktan başka bir şey değildir.

Şu bir gerçektir ki 12 Eylül’de bütün zindanlarda baskı ve işkence vardı. Bunun sorumluları Evren ve arkadaşlarıdır.

Öyle deli saçması şeyler yapanlara tek sözüm var. Halep oradaysa arşın burada derler ya.96 yaşına gelmiş bu yaşına kadar da krallar gibi yaşamış, bizim verdiğimiz vergilerden dünyanın aylığını almış Evren’in yaşadığı yer bellidir. Gidin alacağınız varsa onunla hesaplaşın.

Tabi başbakan izin verirse…

Tünay Süer

Not:   Akıl tutulması-- Hırs, öfke ve menfaatin “müfekkire”yi perdelelemesi.

Müfekkire---Düşünme yetkisi veya gücü                                          

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..