Akıl tutulması

Seçime çeyrek kala, siyaset dışı yazmak ve 12 Haziran genel seçimlerinde oy kullanacak seçmenin, düşüncesini saflaştırmak isterdim. 

Düşünce saflaşsın ki, siyasi parti genel başkanlarının uyguladığı yoğun terapi ile aklı karışan seçmen, akıl tutulması yaşamasın. 

Türkiye nereye gidiyor, hangi yoldan yürüyor bilsin ve görsün. 

Görsün ki, istikbalde çoluk çocuğunu kimlere emanet edeceğinin kararını salim kafayla aklı selim versin. 

Seçime katılan siyasi partilerin Genel Başkanları, gece-gündüz demeden, seçmeni etkileme adına, var güçleri ile propaganda çalışmalarını aralıksız sürdürüyorlar. 

Yazılı ve görsel medyayı, sonuna kadar kullanarak, bir nevi militan taban yetiştirme gayreti içindeler. 

Kamuoyu araştırması yapan, kurum ve kuruluşları etkileyerek, seçmenin aklını karıştırıp, iradesine ipotek koymak hedefleri. 

Seçim öncesi vaatler çok çarpıcı. 

Kimsenin hayır diyemeyeceği değerler masanın üstünde görücü bekliyor. 

Vitrin iyi düzenlenmiş. 

Raflarda ne olduğunu görmeden tezgahtarın önüne koyduğu ürünü seçen kaderine küsecek. 

Gelin dün basında yer alan, yeni bir haberin özetine, birlikte göz atalım. 

“Almanya’dan uçakla Malatya’ya gelen Alman pasaportlu PKK kuryesi, içinde dürbünler ve telsizler olan valizini havaalanında unutunca yakalandı. Malzemeler kırsala götürülecekti” 

Özet olarak aldığımız bu haber, Türkiye’de ki Terör olgusunu kısaca özetleyen, PKK’yı Kürt halkına temsilci kabul eden ve onlarla masaya oturma düşünce ve iradesini gösterenlerin ne kadar yanılgı içinde olduğunu gösteren somut delildir. 

Bu haber bağlamında: siyasetçilerin vitrine koyduğu, terörle mücadele etmek yerine hazırlanan, süslenmiş, hediye paketi yapılmış ve vitrinde teşhir edilen çözüm önerilerinin değerlendirilmesi gerekmez mi? 

İç Anadolu’da başka, Hakkari’de başka, başka konuşanlara söyleyecek bir çift sözümüz olmasın mı? 

Türk Milletinin saf arzusu, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin Bölünmez bütünlüğünün korunması değil mi? 

Şayet hedef Bölünmez bütünlüğümüzse, seçmen 12 Haziran'da akıl tutulması yaşamadan Anayasanın değişmez, değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddelerine sahip çıkarak iradesini sandığa yansıtmalıdır. 

Bu hassasiyet gözetilmezse seçmenin başını taşa vuracağı günler çok uzakta durmuyor...