Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Ekim '06

 
Kategori
Sinema
 

Akıl ve beden arasındaki arabulucu kalptir

Akıl ve beden arasındaki arabulucu kalptir
 

Akıl ve beden arasındaki arabulucu kalptir.

1927’ de Fritz Lang tarafından çekilmiş fantastik film Metropolis, bu cümle ile başlıyor ve tüm filmi özetliyor.

Şu an için gelecekte geçiyor demek ne kadar uygun bilmiyorum ama film gelecekte var olan bir şehirde yaşayan bir toplumun hikayesini anlatıyor. Makinaların hakim olduğu şehirde akıl ve kas gücü arasında ciddi bir ayrım vardır. Bu ikisi yaşadıkları mekanlardan tutun da, yaşam biçimlerine kadar her anlamda farklıdırlar. Kibirli akil kendini yeryüzünün de üstüne, gökyüzüne layık görmüş, buraya yerleşmiş, kenti yönetirken, beden yerin altında yaşayıp, şehrin yaşaması için gerekli olan mekanizmanın çalışmasını sağlamaktadır. Akıl kendinden o kadar emindir ve bedeni o kadar değersiz görür ki, onun yaptığı işe neredeyse hiç değer vermez. Beden ise onu yönlendirecek her türlü yönlendirmeye açıktır, o kadar ki yaptıkları üzerine hiç düşünmez ve sadece hareket eder. Bedenden kurtulmak isteyen akıl, süper bir makine yaratır, fakat olaylar planlandığı gibi gelişmez, bu makine hem bedeni hem de aklı tehdit eder. Tüm bu süreç içinde akıl da beden de aslında birbirlerine ihtiyaç duyduklarını anlarlar. Her zaman için birlikte çalışmak zorunda olan bu iki sınıf arasındaki arabulucu ise akla da bedene de yakın olan kalp olacaktır.

Film kısaca böyle özetlenebilir, fakat Metropolis bu kadarcık bir özetin ötesinde çok daha farklı anlamlar barındırıyor.

Dönem olarak ele alındığında, 1920’ ler makineleşmenin sanat alanında sonuna kadar desteklendiği ve yüceltildiği dönemlerdir. Fütürizm, Konstrüktivizm gibi akımlar bu dönem Avrupa sanat ortamında oldukça etkindir. Özellikle Fütürizm, artan makineleşme ile birlikte gelen yeni hayat biçiminin getirdiği dinamizmi ve hızı savunur. Metropolis bu hızlı makineleşme süreci ve aşkına karşı bir eleştiri olarak ele alınabilir.

Film aynı zamanda bilim kurgu anlamında tam bir mihenk taşıdır. Bugün bile filmde kullanılan efektler hayranlık uyandırıcı, özellikle de filmin yapıldığı dönem ve kullanılan teknoloji düşünüldüğünde…

Bugün bilim kurgu filmlerinde kullanılan pek çok klişenin aslında Metropolis’ ten alındığını izlemek de ayrıca keyifli. Metropolis’ in gökyüzüne doğru tırmanmış kent mekanları, yukarıda kurgulanmış ulaşım yolları ve devasa gökdelenleri, 1990’ ların bilim kurgu klasiklerinin, gelecek zaman yerleşimlerinin aynısı. Bu anlamda Metropolis tam bir klasik.

 
Toplam blog
: 17
: 1687
Kayıt tarihi
: 23.05.06
 
 

Kendisini halen 10'lu yaşların ruh halinden kurtaramamış olan yazar kişi, 30'lu yaşlarına gelmede..