Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Eylül '18

 
Kategori
Futurizm
 

Akıl ve Kainat

Akıl ve Kainat
 

Maslow'un İhtiyaçlar Piramidi


"Dünya" denen tiyatro alanını birlikte paylaşıyoruz. Çeşitli anlamlar yüklemeye çalışıyoruz bu yaşam alanına. Daha güvenli, daha rahat, daha eğlenceli, daha kaliteli bir ortam ve çevre diliyoruz. Karşımıza her bir an için onlarca seçenek çıkıyor. Bunları seçe seçe kendimize bir yaşam örüntüsü oluşturuyor/ kurguluyoruz.

Doğumla ve genlerle gelen bir yaşam temel bilgimiz var. Temel içgüdüler, bazal yaşantılarımızı ve hayatta kalışımızı karşılıyor. Dünyaya gelen her bebek dünyasal yaşantısını sürdürebilmek için mücadele ve gayretini sergiliyor. Çünkü, hayatta kalmak dünya oyununun ilk kuralı! Garip bir ironi: Çevre şartları bizi bu alanda olabildiğince destekliyor. Canlı sistemlerin yüksek bir "çevre uyumu", tolore ve adaptasyon yeteneği var. Kutuplarda da, sahra çöllerinde de yaşanabiliyor. Nasıl ve neden olduğu muamma ama bir "dünya yaşam platformu" oluşturulmuş ve bir şekilde bizler de bu ortamda/ şartlarda hayatta kalmaya mahkum edilmişiz.

Hoşumuza gitmese de "bir besin zirciri" ve "beslenme savaşları" var. Maslow ihtiyaçlar piramidinin her seviyesinde beslenme mücadelesi ve çatışmaları devam eder. Modern toplumlarda, beslenme ve enerji ihtiyaçları "para" denilen bir unsura tabi tutulmuştur. Her türlü fiziksel, barınma, güvenlik ve sağlık ihtiyaçlarımız "para"ya endekslenmiştir. Para ve etkileri, bugün itibari ile tümüyle kaldırılmaya çalışılsa bile "takas" sisteminde paranın yerini bir başka GÜÇ mutlaka alır.

Dünya platformunda insan türünü diğer canlılardan daha üstün kılan onun sahip olduğu akıl'dır. Akıl sayesinde doğada diğer canlılara karşı "beslenme zincirinde" üst sıralarda yer alır.  Tabi, aklın olması tek başına insanın doğa ile uyumlu yaşamasını sağlamıyor. Sosyal ortamlarda yaşamak entellektüel" birikim ve yetenekleri de beraberinde getiriyor. Aşikar ve üstü kapalı olarak, kişiler arası güç mücadelesi ve gücün elde tutulması, sosyal yaşantıların da bir gerekliliği haline geliyor. Her bir birey, kendi yetenek/ yatkınlık ve niteliklerine göre toplum içinde iyi bir yer edinmeye çalışıyor. Eğitim, çevre, ilişkiler, statü, saygınlık daha yüksek kalitede yaşantılar için gereklilikler oluyor. Toplumsal yaşantılar yıllar, yüzyıllar içinde kendi kültürel dokularını oluşturuyor. Yaşam tarzlarımız, geleneklerimiz, alışkanlıklarımız, beğeni ve sosyal davranışlarımız ait olduğumuz coğrafyanın kültürü etkisinde şekilleniyor. Kültür, düşünce mekanizmalarımızı ve sosyal ahlaki değerlerimizi de belirliyor.

Beyin, AKLIN barındığı bir organ sadece. AKIL ise binlerce, belki de milyonlarca yıllık bir evrimleşme sonucu oluşan bir "organik yazılım" programıdır. Ama ne yazık ki, yaşadığımız ortamları ve dünyayı bu program üzerinden değerlendirme ve anlama şansımız var. Hayatı ve anlamını, sahip olunan aklın sınırları içinde düşünür, kurgular ve inanırız. Çok boyutlu kainatın katman katman boyunlarından belki de ancak birkaçı hakkında fikir yürütme şansımız vardır. Bu yürüttüğümüz fikirlerin de çoğunun "doğruluğundan" ciddi şüphelerim var. Kainatın kozmik oluşumunu, insan aklı üzerinden çözmeye çalışmak naif bir niyet.

Dünya planeti, ömrü boyunca pek çok canlı türüne ev sahipliği yapmıştır ve büyük ihtimal insan soyundan sonra da bugün itibariyle bilemediğimiz pek çok türe ev sahipliği yapacak. Yaşadığımız zamanlara odaklanarak İYİ bir dünya nasıl olur, nasıl oluşturulur, nasıl korunur, nasıl daha uyumlu ve refah içinde yaşanır sorularına cevaplar bulmak lazım.
Ve bu cevapları, insanların ve dünyanın hayrına uygulamaya geçirmek gerek.

Gürsel Selçuk

 
Toplam blog
: 20
: 459
Kayıt tarihi
: 30.12.07
 
 

Mayıs 2010'dan itibaren TUVA Sanat Atölyesinde Spiritüel Güçleri Geliştirme, Nefes Atölyesi, Holi..