Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Aralık '17

 
Kategori
Eğitim
 

Akıl ve Sevgi Tercihinde, Akıl Neden Her Seferinde Aşka Yenilmektedir (2/2)

Akıl ve Sevgi Tercihinde, Akıl Neden Her Seferinde Aşka Yenilmektedir (2/2)
 

Bir sözün doğruluğunu, bir hareket yaptığımızda anlarız.


Karşılaştığımız binlerce erkek ve kadın arasından; neden onu değil de, bunu seçeriz ?  Bu konuda belirleyici olan nedir ?

Bir çiçekçiye ne zaman gideriz ? Herhalde bir çiçeğe ihtiyaç duyduğumuzda, değil mi ?

İlk gençlik çağlarımızın sonuna geldiğimizde, “Aşka hazır (!)” hale geliriz.

Önceden “şahsileşmemiş (olan) arzular (!)” yerlerini, bizi denizin ortasına sürükleyen güçlü rüzgarlara (duygulara) bırakmıştır.

Denizin ortasına sürüklenme süresince, kafamızda beklentilerimize göre ve hayalimizde şekillendirdiğimiz bir eş'e; ama’sız, şartsız, önyargısız bağlanmaya hazırız !

Gerçeğinde,

Ne “Aşkın gözü kördür

Ne de “Gönül ferman dinlemez” dir.

(Lütfen, erken veya ileriki dönemlerde, çeşitli ortamlarda ve çeşitli giysilerle çektirdiğiniz resimlerinize dikkatlice bakınız. Kafamızda sadece eşimize değil, kendimize de ait  -olmasını, olmak istediğimiz, dilediğimiz- bir imaj vardır. Bu, konumuzla ilgili olmadığı için oraya girmiyoruz.)

Şimdi, endişe içerisinde bir sevgiliyi bekler, ararken; kafamızda şekillendirdiğimiz (imajda olan) “sevgili”, bir yerde ve bir anda gözümüze çarpar ve yıldırım çarpmışa döneriz. Bu tesadüf, taraflarını ya evliliğe götürecek, ya da (ileride) çıkacak olan anlaşmazlıklar (küçümsemeler) sonucu, kin ve nefrete dönüşecektir.

Gençler, (kendilerini genç görenler -!-) kafalarında oluşturdukları imaja, "ilk görüşte aşk (!)" la, yıldırım çarpmışa döndüklerinden; bir süre sonra (karşılarındakinden) uzaklaşmalarının altındaki sebep; buldukları ile, (hayatlarının aşkı olması gerekenin -!-) kafalarındaki imajın örtüşmemesi ve beklentilerine cevap verememesidir.

Bu noktada, “aşkın gözü kördür” iddiası yerini, “seni tanıdığım güne …..   ….. !” ifadesine bırakacaktır.

İki sonuca da karar verenler; aynı insanlar,  aynı akla sahip olan insanlardır.

...

Sevgi, iradeye yenik mi düşmekte veya kendisini bilerek aldatmakta mıdır ?

İnsan, kusurlarının görülmemesini kendi adına bir zafer olarak görmekte ve bu, (kusurlar) görüldüğünde, aslına dönmektedir.

“Hiçbir kaydı hesaba almaksızın, -birine- hayranlık duymak büyük bir mutluluktur. Sevilen birinin hem ruhuna, hem vücuduna hayranlık duyarak aşık olmak, hiç kuşkusuz büyük zevkler verir.”

Ancak, (doyumsuz) insan ne duracağı yeri, ne de doyacağı noktayı bilmektedir.

Eğer, akıl rehberi değilse...

Geçen bölümden kaldığımız yerden devamla :

Çocuk eğitiminde “Gör, Uygula ve Anla” anlayışını uygulayan ailelerin çocukları, hem öğrenimlerin hem de yaşamlarında başarılı olurlar.

“Aklın iki vazifesi veya işlevi vardır : Birinci vazifesi, anlamak; ikinci görevi müstakilen hüküm vermek, bilinenden bilinmeyeni elde ve tahlil etmektir.” 

Aristoteles’ten beri felsefecilerin de kabul ettikleri (akıl ile ilgili) manâlar(ın) birincisi (olan) akıl, insanda mevcut olan bir kuvvedir (düşünce, kapasite, niyet). Bu, insanda doğuşta bulunur. İnsanın ruhunda (nefsinde) bulunan bu kuvve, varlıkların sıfatlarını; iyi ve kötü, güzel ve çirkin, eksik ve tam olarak kavradığı gibi, şeylerin hakikat ve mahiyetlerini de anlayan ve birbirinden ayıran bir cevherdir. 

Aklın ikinci manası; işleyen, fiil halinde olan aklın elde ettiği bilgiler, yaptığı deneyler ve kazandığı izlenimlerden ilkeler ve hükümler koyması ve bunları yapmasını meleke ve maharet hâline getirmesidir. Akılsızlıkla itham edilen ve yerilen insanların yerilmeleri kuvve (Canmehmet notu: düşünce, ham, üzerinde çalışılmamış) hâlindeki akla sahip olmadıklarından değil, akıllarını çalıştırmayıp kullanmadıklarından ve aklın ilkelerine uymadıklarından dolayıdır. Sanki akılları yokmuş gibi. 

– Kur’an-ı Kerim, aklın çalışmasına ve çalıştırılmasına büyük önem vermektedir.

– İnsanı insan yapan, akıldır. Kur’an, aklın anlayışına ve düşünmesine seslendiği için; Kur’an, Kur’anlığını aklı desteklemesinden almaktadır.

...

Sonsöz :

- Aklın özelliği, sonu(nu) görmektir. Sonu görmeyen akıl ise (senin) nefsindir.

- Aşkın gözü kör değildir. Gözünü kapatanlar kör olmaz, sadece görmek istemezler. “Kimse görmek istemeyen birisi kadar kör, duymak istemeyen birisi kadar sağır değildir."

- Aşk; insanın körlüğünü değil, insan yanını güçlendirir. İnsanı yaşama bağlayan her ne varsa, içerisinde mutlaka aşk vardır.

- Aşk; bir açlık giderici değil, yücelticidir.  Aşk; baktığınız (şey) değil, baktığınızda ne gördüğünüzdür.

 

www.canmehmet.com

Resim: tarafımızdan düzenlenmiştir.

Kaynaklar için lütfen birinci bölüme bakınız.

 

 
Toplam blog
: 1117
: 1768
Kayıt tarihi
: 29.08.06
 
 

Ticari ilimler akademisindeki öğrenciliğim sırasında, bir kamu iktisâdi kuruluşunda başladığım ça..