Akıllı ve uyanık millet nasıl olunur 1

Biz Türk insanı olarak akıllı, uyanık ve zeki insanlarız.

Fakat hepimizin bildiği gibi bu yapılarımızı çoğu zaman kötü yönde kullanırız.

Avrupa’da bilimsel toplantıya gitmiştim. Toplantıda ücretsiz internet için bir masadan gidip şifre almak gerekiyordu. Fakat herkesin şifreyi ayrı ayrı gidip alması gerekiyordu. Avrupa2dan ve dünyanın değişik yerlerinden gelen bilim adamları her biri ayrı arı alıp geldiler. Toplantıya katılan 6-7 Türk vardı. İçimizden biri gidip şifreyi almış, yanımıza geldi, internete ücretsiz kavuştum dedi ve hemen elindeki kağıdı gösterdi. Hep birlikte ani bir hareketle arkadaşımızın elindeki kağıdı alıp şifreyi girdik ve ücretsiz bağlandık. Şifreyi alan arkadaşımız dedi ki Türklerin birinin şifreyi aldığı anda gerisinin anında bağlanıp işlerini halledeceğini bilmiyorlar sanırım.

Yani söyleyeceğim devreye hemen Türk girişimciliği girdi, biri aldı, diğerleri şifreyi girip denediler baktılar ki çalışıyor yollarına devam ettiler.

Uyanıklığımız, girişimciliğimiz ve aklımızı hızlı bir şekilde kullanarak sonuca ulaştık. Hem internet şifre sırasından kurtulduk hem de diğerleri gibi sorgusuz sualsiz kuraldır deyip sıraya bile girmeden işimizi bitirdik.

Dolayısıyla çevremizde hepimiz bu tip çoğu zaman uyanıklık bazen akıl ve zeka olarak nitelendirebileceğimiz işler yapmışızdır ya da yapanları görmüşüzdür.

Bu tip davranışlar çoğumuzda zararsız uyanıklık davranışları şeklinde nitelendirip önemsememişizdir.

Fakat toplum olarak önemli bir dezavantajımız var. Birçok durumda çok uyanık ve akılcı işler yapsak da birçok durumda da bunun tam tersine fazla umursamaz oluyoruz.

Bizim umursamazlığımız Millet ve memleket olarak en kötü davranış tarzımız.

Adam karısını herkesin ortasında pazarın göbeğinde bıçaklar kimse umursamaz.

Kadın çocuğunu ipe bağlayıp arabanın arkasından çeker kimse umursamaz.

Adamın birine araba çarpar, geçer gideriz.

Biri yardım ister 1-2 lira verip yolumuza devam ederiz.

Millet olarak hayatı ve gerçek hayatı sanki televizyon başında dizi izler gibi umursamadan yaşıyoruz ve umursamadan yolumuza devam ediyoruz.

Akıllı ve uyanık olmanın ilk koşulu umursamazlık huyumuzdan vazgeçmektir.

Umursamaz olmayacağız. Dikkatli ve tetikte olacağız.

Karısını döven adama yolda geçen bir başka kadın niye dövüyorsun diye müdahale ediyor. Koca müdahale eden kadını da dövüyor. Olay yerine gelen polis kavgaya müdahale etmeye çalışan kadına karı-koca arasında olur böyle şeyler karışmasaydın keşke diyor

Akıllı ve ileri bir toplum olmak istiyorsak uyanık olacağız ama uyanıklığımız başkalarını kandırmak olarak değil de çevremizde ve yaşamımızda gördüklerimize, duyduklarımıza karşı duyarlı olacağız, umursamazlık yapmayacağız.

Kural 1: Toplum olarak çevremizi ve gerek hayatımızı umursayarak ve duyarlı olarak yaşarsak birçok olayı görür ve birçok insana iyi yönde müdafaa edebiliriz.