Akıp gider zaman

Zaman nasıl da geçiyor, dönüp bir arkanıza baksanıza ? Hayatın akışında kaybolduğunzuu göreceksiniz.. Ya da en iyisi takvim yaprağına bir bakın, zaman sizi alıp nerelere kadar getirmiş…. Şaşkınlık mı yaşayacaksınız yoksa zamanın sizi getirdiği yeri sarıp sarmalayacak mısınız ? Seçim sizin , bir düşünün , zamanın sizi alıp getirdiği yerden mutlu musunuz ?

Uzun zamandır sakinim, sessizliğimle kayboldum adeta , konuşacaklarım  o kadar yoğun ve uçsuz bucaktı ki galiba konuşmaya, anlatmaya dilim razı olmadı, beynimde tekrar etmem gerektiğini vurgulamadı !

Ne kadar da garip değil mi anlatılacak, yaşanmış çok şey vardır , fakat beynin buna karar verir , kalbin ısrar eder anlat rahatla , hadi anlat içindekileri dök, birine, ya da bir kağıda, ama bazen dilinde ellerin de lal olur susarsın. Susmak çözüm getirmez derler, bazı şeyleri kabullenmek derler, altında ezilmek derler, ama öyle değilmiş susup konuşmadan kendi içinde de hayatın sana getirdiklerini çözebiliyormuşsun. Bir gün takvim yapragını açıp bugüne nasıl geldim desen de …. Galiba zamanın ve hayatın sana getirdiklerini kabullenmek oluyor bu , galiba zamana karşı yarışmak , direnmek,  oluyor, susarak beklemek.. 

Bugün Ekim 2014 ne ara geldim bugünlere diyeceksiniz, zaman çabuk geçiyor, bugünün yarının telaşı derken  kibrit çöpünün alev alması gibi hızla akıp kül parçalarına bırakıyor kendini..  Ben bugün yaşadıklarım ile mutluyum , bugüne gelene dek hissettiğim üzüntüden de mutluluktan da mutluyum , önemli olan da bu değil mi mutluluk ? Ya siz yaşadıklarını , hissettiklerinizle bugünlere geldiğiniz için mutlu musunuz ? Mtluluk anlatılmaz yaşanır derler, evet mutluluk bugün takvim yapraklarını çevirdiğinizde sadece tarihe değil oraya gelene dek neler hissettiğinize , nasıl geldiğinize de bakmaktır.  Takvim yaprağını bir çevirip bugüne bir bakın , sizi bugüne getiren , taşıyan ne varsa hepsine bir bakın …