Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Haziran '16

 
Kategori
Yoga / Meditasyon
 

Akışta kalabilmek

Akışta kalabilmek
 

Daha geçen hafta havaların bir türlü ısınmadığından ve bir türlü gelemeyen yazdan bahsederken, yaz birdenbire geldi. Tabii ki ben çok mutluyum. Sıcak havayı ve güneşi çok seviyorum. Hiç şikayet etmiyorum. Ancak sıcak hava dersleri biraz etkilemeye başladı. Öğrenciler, yoga derslerine gelmeye devam etseler de sıcak hava nedeniyle kendilerini çok bitkin hissedebiliyorlar. O zaman da onlara iyi gelecek tarzda bir ders yapmak gerekiyor. 

Bu hafta 21 Haziran gündönümü dolayısıyla birçok dersimde sadece "surya namaskara" (güneşe selam) serileri yaptık. Ders saatleri yeterli olmadığından 108 güneşe selam yerine 54 seri ile sınırlandırdık kendimizi. Derslere gittiğimde 54 güneşe selam yapacağız dediğimde öğrencilerin hemen heyecanlandıklarını ve o kadar seriyi tamamlayıp tamamlayamayacaklarından emin olmadıklarını gördüm. "Ne zamandır birlikte çalışıyoruz. Sizlerin gücünü ve kondisyonunu biliyorum. Merak etmeyin çıkarabilirsiniz. Hem her beş set bittiğinde dinleneceğiz" dedim. Ve böylece akışlar başladı. 

Müzik eşliğinde "surya namaskara" serileri... İlk 20 sette "phalakasana" (sopa) ve "ashtangasana" (diz-göğüs-çene) duruşlu güneşe selamlar yaparak hem öğrencilere yapabileceklerini göstermek hem de biraz yavaştan alarak bedenlerini iyice ısıtmak ve alıştırmak istemiştim. 20 setten sonra her beş setin dördünü "phalakasana"-"ashtangasana"lı ve sonuncu seriyi "surya namaskara A" yani "chaturanga dandasana"lı (alçak şınav) yaptırmıştım. Bu arada onlara güç vermek ve destek olmak için ben de onlarla birlikte yapıyordum. 30.  sete geldiğimizde "surya namaskara B" yi de akışlara katmak istedim. Her beş setten üçü "phalakasana-ashtangasana"lı, dördüncüsü "chaturanga dandasana"lı ve sonuncusu da "surya namaskara B"li... Ve böylece bir saat boyunca güneşe selamlarla bedendeki ateş elementini etkili hale getirmiş ve yaz aylarının ve sıcakların bedene yaydığı uyuşukluk hissini azaltmaya çalışmıştık.  

Akşam derslerinden birine gittiğimde derste her zamankinden daha az öğrenci vardı. Sıcaklar bizi de etkilemişti anlaşılan. Aklımda belli bir ders planı vardı ama öğrencileri yorgun gördüğüm için istedikleri bir şey olup olmadığını sordum. Onlar o gün derste yavaş çalışmak istediklerini ve bedenleri esnetmenin iyi geleceğini söylediler. Başlangıç meditasyonu sonrasında "butterfly" (kelebek) ile omurgayı ve kasıkları esnettik. Dört ayak üzerine gelip "marjaryasana-bitilasana" (kedi-inek esnetmesi) ile omurgayı biraz daha ısıttıktan sonra "melting heart" (eriyen kalp) ile göğüs kafesini esnettik. "Dragon" (ejderha) duruşuyla kasıkları ve kalça fleksör kaslarını esnettikten sonra öğrencileri ikili çalıştırıp hem keyifli bir ders geçirmelerini hem de kendilerini biraz daha yoğun esnetmelerini istedim.  

İlk olarak "parsvakonasana" (yan açı duruşu) karşılıklı yerleşip kolları kulağın yanından öne doğru uzattığımızda birbirimizin ellerini tutup bedenlerimizin yanlarını daha yoğun hissettik. Çift olarak yaptığımız diğer duruşlar "phalakasana", "adho mukha svanasana" (aşağı bakan köpek), "vrksasana" (ağaç), "utthita hasta padangusthasana B" (elin ayak parmağını tuttuğu duruş B varyasyonu) idi. Bir öğrenci "balasana"dayken (çocuk duruşu) diğeri onun üzerine uzanarak göğüs kafesini açtı. Bir öğrenci "paschimottanasana"dayken (yerde öne eğilme) diğeri onun üzerine uzanarak göğüs kafesini esnetmeye devam etti. "Navasana" (sandal) ve "upavistha konasana"yı (oturarak açı duruşu) el ele tutuşarak yaptık. Biri yerde uzandı ve ötekini ayaklarının üzerinde havaya kaldırdı. En son da "cat tail" (kedi kuyruğu) öğrencilerden biri diğerinin omuzundan ve uzun ayağından destek olarak omurgayı daha çok esnetti. Artık sıra "savasana"ya (derin gevşeme ve dinlenme pozisyonu) gelmişti.  

O gün derse gittiğimde aklımda bir ders planı vardı. Öğrencileri yorgun ve aklımdaki dersi çıkaracak havada görmediğim için ders planını hemen değiştirdim ve bedenleri esnetmeye karar verdim. Bedenleri esnetirken "dragon" duruşunda burgu yaparlarken aklıma eşli çalışma (eşli yoga) fikri geldi. Ve ders nasıl başladı nasıl bitti... Demek ki planlar her zaman işe yaramıyordu. Gelişmelere göre kendimizi değiştirmek ve yeni akışa göre hareket etmek mümkündü. Önemli olan akışta kalabilmek, akışın ne getirdiğini hissedebilmek, ona direnmek yerine o akışla birlikte akabilmekti.

 
Toplam blog
: 201
: 432
Kayıt tarihi
: 08.05.13
 
 

Uluslararası Yoga Alliance onaylı hatha, vinyasa, yin ve prenatal yoga eğitmeni... Hayata bambaşk..