Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Ocak '22

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Akıştayım

Akış ne demek ve ne oluyor da akıştan kopuyoruz? 

Akışta olmanın nasıl hissettirdiğini deneyimlemek için önce bu sorularla başlayalım.  

  

Akışla bir olmak, uyumun parçası olmak, mükemmel senkronizasyon olarak tanımlayabiliriz. Dört boyutlu bir dünyada yaşıyoruz. İlki boy. Hepimizin bir boyu var. Ayaklarımız yerde, başımız göktedir. Ayaklarımızla dünyadan başımızla göksel olandan besleniriz. İkincisi en. Hepimizin bir genişliği ve çapı var. Bu çapın ne olduğunu, içini nelerin doldurduğunu anne rahmi süreçlerimizden bugüne aldığımız bilinçaltı kararlar belirliyor. Üçüncüsü derinlik. Duygularımız, düşüncelerimiz, davranışlarımız, hepsi ruhsal ve bilinçaltı derinliklerimizin görünen yüzeyleri. Son olarak dördüncü boyutumuz zaman. Doğuyoruz, büyüyoruz ve ölüyoruz. Her bir insan, dünyada var olan her şey aynı boyutlara sahip, hatta Dünya’nın kendisi de. Aslında çok boyutlu varlıklar olsak da en sade ve kaba haliyle böyle özetleyebiliriz.  

İşte bu dört boyutun mükemmel senkronizasyon anı akışın kendisidir. 

 

Akışta olmanın önemli etkenlerinden biri de zaman kavramlarımızdır. Akış içinde devinim, süreklilik ve değişim barındırır. Geriye gitme ya da ileriye koşmak akışla uyumu bozar. Akışta sadece an vardır, her şey anda olur. Sadece an gerçektir ve sadece anda hareket ve değişim vardır. Kendi bireysel zamanlarımızda geçmişte ya da gelecekte yaşamaya başladığımızda anı kaybederiz. Geçmişe takılıp kalan bir kişi her şey ilerlemeye devam ederken kendini o bütünlüğün ve hareketin dışına çıkarmış olur. Tüm dikkati gelecekte olan bir kişi için de sonuç aynıdır. Henüz gelmemiş olan geleceğin planları ve endişesi içinde akıştan kopar. Kendi zamanımızla dünyanın zamanı anda uyumlu olduğunda yeniden akışa geçilir.  

  

Sürekli aşırı çabalıyorsak, zorlanıyorsak, değişim üretemiyorsak ve ilerleyemiyorsak akışta değilizdir. Akışta olmayı, kontrolü kaybetmek ya da gücünüzden vazgeçmekle karıştırmayın. Akış halinde güç, kontrol, teslimiyet ve güven dengededir. Bu dengenin getirdiği uyumla evrenle birlikte üretmeye başlarız. Kendimize dönmek ve meditasyon bu denge ve uyumu üretmekte yolumuzu kolaylaştırabilir. 

 

Hayatın yol göstericiliğine inanın. 

 

Yaşamınızın bereketle ve bollukla eşleşip birleşmesine niyeten, 

 

Şifa olsun, 

 

Ebru Demirhan 

 

www.ebrudemirhan.com 

 

@ebrudemirhan.ytm 

 
Toplam blog
: 178
: 43
Kayıt tarihi
: 30.10.18
 
 

Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, İlkokul Öğretmenliği, Sosyoloji bölümü lisans ve Psikol..