Aklım Trabzonspor, Beşiktaş'ı yener diyordu. Öyle oldu!

Öyle bir ilk yarı oynandı ki...

Böyle bir maçta gol, nasıl olur da olmaz!

Mutlaka, futbolun olmazsa olmazı olan goller olmalıydı.

Ama olmadı.

Neler oldu?

Maçı başlar başlamaz...

Fauller!

Sert hareketler!

Sertlikten kaynaklanan yerde yatmalar, oyunun durması!

Her an gol olacak düşüncesinin verdiği haz!

Gol olacak heyecanı!

Hem Trabzonspor’un, hem Beşiktaş’ın kazanma hırsı, bir an önce gol atma çabası ve hırsı!

Hakem Kuddusi Müftüoğlu’nun, oynatma adına, sertliğe göz yumması, kartına başvurmaması!

İlk yarısı da kaçan, kaçırılan gollerle, golsüz ve kartsız geçti.

Anlaşılan, başka türlüsü olamaz, Kuddusi Müftüoğlu, kartlarını soyunma odasında unutmuştu. 52. dakika Nobre’ye, sanıyorum itirazdan dolayı, gösterdiği ilk sarı kart bunun kanıtı olur!

@

Maçın en heyecanlı yanı 5 dakikalık uzatma bölümüydü.

Neler vardı?

Sarı kartlar!

Kırmızı kart!

Heyecan!

Kaçan goller!

Sonuç, Trabzonspor, Giray’ın yokluğunda kadroda yer bulan, Trabzonspor formasını ilk kez giyen genç Mustafa Yumlu'nun attığı golle Beşiktaş’ı 1-0 yendi.

Maçtan önce yazdığımız yazınız başlığı şuydu

Beşiktaş mı, Trabzonspor mu? Aklım Trabzonspor diyor!

Saydığım sebeplerden dolayı Trabzonspor kazandı.