Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Aralık '11

 
Kategori
İstanbul
 

Aklımda sen varsın bugün

Aklımda sen varsın bugün
 

Tarih sahnesinde, hayaller diyarına doğru yol alırken seni yeniden keşfetmenin heyecanıyla çıkıyordum sefere, tek kişilik dev bir orduyla. Kızıla boyanmış bir gecenin sabahında gözlerimi açıyordum yeni doğan güne. Tozlu tarih sayfalarıyla savaşıp yeniden fethediyordum seni. Dönüp de ardıma her baktığımda gözlerinde yaşlar ve kalbinde acısı dinmeyen sızılarla bilinmeze doğru sallanan ellerin canlanıyordu hafızamda.

* * *

İstanbul, aklımda sen varsın bugün.

Uzanıp da tutamadığım ellerin duruyor hala ardımda. Sabahın ayazında üşüyorken bedenim, şimdilerde Kız Kulesi’ni karşımıza alıp banklarda yudumladığımız çayın hayali ısıtıyor içimi. Ve mırıldandığımız türküler çınlıyor kulağımda, yalnızlığın melodisi çalıyorken buralarda. Martılar uçuşuyor şimdi, yer ve göğün birleştiği Marmara’nda. Oltalar atılıyor denize Galata Köprüsü’nde ve sen hiç kızmıyorsun kimseciklere. Sana kavuştukları gibi seni terk etseler de.

İstanbul, aklımda sen varsın bugün.    

Bir fırtına tutsa yakamdan ve senin sokaklarına bıraksa beni. Yürüsem alabildiğince en kuytu köşelerini ve kalabalıklarının içine dalıp dalıp kaybolsam. İstiklal Caddesi’nde tramvay seslerine karışırken sesim, koynunda uykuya dalsam ve hiç uyanmasam.

* * *

Hafızamı her yoklayışımda, unutulması imkânsız olan o veda, siyah-beyaz bir film sahnesi gibi çıkıyordu karşıma her defasında. Aynı sahneyi defalarca yaşamak zorunda kalmak acıların en büyüğüydü. Anlatılması zor anlardan biriydi yaşamak zorunda kaldığımız bu ayrılık. Fakat her ayrılığın sonunda beliren kavuşma anı beni mutlu kılıyordu ve tekrar sefere çıkıp seni yeniden keşfetmenin heyecanı yaşanılası anların belki de en güzeliydi.

Hayat, her canlıya yaşam süresiyle sınırlı olan bir rol biçmişti ve doğarken hangi öykünün kahramanı olduğunu bilmese de insan, içinde yaşam olan bir hayatın kahramanı olup herhangi bir öyküde rol almaktı önemli olan. Her ne kadar gidilecek olan yönü kalemi elinde tutan kişi belirliyor olsa da...

* * *

İstanbul, aklımda sen varsın bugün.

Islık sesleri keman seslerine karışıyorken adımlıyorum sokaklarını. Semalarında yankılanıyor sana şiirler okuyan sesim. Çırpınışlarım var hatırlanan her yaşanmışlığımda, ardımdan el sallayarak çekip giden hüzünlerim beliriyor karşımda.

İstanbul, aklımda sen varsın bugün.

Uçuşan martıların kanatlarına sinmiş kokun ve denizin kalbinde atan bir yalnızlık var bizi bekleyen. İstanbul, sensizliğe açılan penceremde dinmiyor sızılarım, kapanmak bilmiyor yeniden açılan yaralarım. İstanbul, en bilinmezimde saklı duran tek gerçeğim, iki farklı dünyada aşka kaldırılan iki kadeh: Biri sen, diğeri de ben…

* * *

Hayat, her canlıya yaşam süresiyle sınırlı olan bir rol biçmişti ve doğarken hangi öykünün kahramanı olduğumu bilmesem de, içinde yaşam olan bir hayatın kahramanı olup herhangi bir öyküde rol almaktı benim için önemli olan. Her ne kadar gideceğim yönü kalemi elinde tutan kişi belirliyor olsa da, bu öykünün kahramanı bendim her durumda…

 

 
Toplam blog
: 102
: 1428
Kayıt tarihi
: 24.06.11
 
 

Çukurova Üniversitesi Maliye Bölümü mezunuyum. 8 Nisan 1987 doğumluyum ve Adana'da Seyhan ilçesin..