Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Nisan '15

 
Kategori
Bilim
 

Aklımızı mı kullanalım, akıllı telefonları mı??!!!...

Yazının başlığına cevabım şudur:

-Aklımızı kullanalım!..

Bir “akıllı” söylemi ve kandırmacası ile karşı karşıyayız: Akıllı tahta, akıllı telefon, akıllı otomobil, akıllı fırın ve akıllı ev!.. Daha neler neler… Dünyanın cansız varlıkları birden akıllanmış da bihaber kalmışız!.. Şunu aklımıza iyice koyalım ki, ne tahtalar, ne telefonlar ne evler akıllı!.. Akıllı olan insanlardır. Aklını kullanan, meraklı ve buluşçu insanlar her gün yeni bir icat ortaya koymaktadırlar.

Akıllı insanlar gibi dünyamızda da akıllı devletler  var. Bu devletler, dünyanın her ülkesindeki okumuş, zeki, üretken genç beyinleri ülkelerine çekerler. Araştırma ve Geliştirme Birimleri’nde, fabrikalarında görevlendirirler. Bu akıılı gençler üretir; bu akıılı gençlerin bulup ürettikleriyle de “akıllı devletler” (!) zenginliklerine zenginlik katarlar.

Geçen yüzyılda bunu ABD ve Avrupa Devletleri ile Japonya yaptı, bu yüzyılda da Çin yapıyor. Çin deyince herkesin ağzının suyu akıyor. Mükemmel İngilizce bilen herkes Çin ülkesinde iş bulabiliyor. Ülkemiz ve dünya ülkeleri habire Çin Dili ve Edebiyatı Fakülteleri açmaktadırlar. Kayseri Erciyes Üniversitesi bu konuda iyi yol aldı. Mezunlarının çoğu şimdi Çin’deler, okuyorlar ve çalışıyorlar.

Akıl bedava!..

Ve akıllı olmak çok güzel bir şans!.. Allah vergisi…  Akıl bedava, kullansana aklını!..  Akıllı telefonlar parayla, her ay para harcatıyorlar bize; aklımızı da elimizden alarak… Hem paramız gidiyor, hem de aklımız…

Elimizde her zaman kağıt, defter ve kalem olsun. Her zaman çok güzel yazı yazma çabası içinde olalım. Dört işlemi kağıt üzerinde yapalım. Bunu herkes yapsın okur-yazar olan da, okula giden de, diplomasını alan da…

Alışveriş yaparken her aldığımız ürünün fiyatını diğer ürünlere ekleyerek, kasaya vardığımızda kasadan önce biz doğru hesabımızı zihnimizden yapmış olalım. İleriye ve geriye doğru ritmik saymalar yapalım, buna hiç ara vermeden ömürboyu devam edelim.

Birden fazla gazeteyi hergün mutlaka okuyalım.

Çok sayıda insanla konuşalım. Bilgi alalım, bilgi verelim; muhakeme edelim.

Avimizi de konuşma, bilgilenme, muhakeme, ilerleme evi eyleyelim; bir okul olsun evimiz, evlerimiz!..

 

İlhan Eranıl bu konuda çok güzel bir yazı yazdı.  “Akıllı Telefonlar Çocuklarımızın Aklını Almadan” başlıklı bu yazı Vahdet Gazetesi’nde 26 Nisan 2015 Pazar günü yayımlandı. Öğrencilerimiz bu yazııyı önemsesinler. Yazının tamamını çoğaltarak sınıflarındaki arkadaşlarına dağıtsınlar. Anne ve babalar ile öğretmenler de bu yazıyı dikkate alarak çocuklarımızın akıllarını daha fazla ziyan etmelerinin önüne geçmelidirler.

“Bir tren kom­par­tı­ma­nın­da yol­cu­luk ya­pan iki grup var. Bi­rin­ci grup el­le­rin­de ki­tap­lar dal­mış­lar oku­ma­ya. Di­ğer grup el­le­rin­de cep te­le­fon­la­rı dal­mış­lar oyun oy­na­ma­ya. “Ki­tap oku­yan­lar kim­ler?” so­ru­su­na “Di­ğer gru­bun oy­na­dık­la­rı cep te­le­fon­la­rı­nı ya­pan ki­şi­le­r” di­ye ce­vap ve­ri­li­yor.

Son yıl­lar­da ar­tan bil­gi­sa­yar oyun­la­rı ar­tık bir ca­na­va­ra dö­nüş­müş du­rum­da. An­ne-ba­ba­lar bu du­rum­la na­sıl baş ede­cek­le­ri­ni bi­le­mi­yor­lar. Biz sa­de­ce va­kit­le­ri­ni he­ba edi­yor­lar şek­lin­de al­gı­lı­yo­ruz. Oy­sa du­rum cid­den çok va­him bir yol iz­li­yor. Dik­kat eder­se­niz bir­çok sa­ati­ni cep te­le­fo­nu ile oyun oy­na­ya­rak ge­çi­ren bir ço­cuk oyu­na ara ver­dik­ten son­ra so­ru sor­du­ğu­nuz­da ilk baş­ta bir du­rak­lı­yor, ka­fa­sı­nı to­par­la­ma­ya ça­lı­şı­yor, ba­zen de boş boş ba­kı­yor ve­ya sor­du­ğu­nuz so­ru­ya hiç ala­ka­sız ce­vap­lar ve­ri­yor.

(…)

Ço­cuk­la­rın en ha­re­ket­li ol­ma­sı ge­rek­ti­ği çağ­da, ha­re­ket­siz bir şe­kil­de elin­de­ki tek­no­lo­jik ale­te ta­kı­lı kal­ma­sı, fiz­yo­lo­jik an­lam­da da önem­li sı­kın­tı­la­rı be­ra­be­ri­ne ge­tir­mek­te­dir. Her şey­den ön­ce ener­ji­le­ri­ni ata­ma­dık­la­rı için ev için­de is­ten­me­yen dav­ra­nış­la­ra yö­nel­mek­te­dir­ler.

Uyuş­tu­ru­cu ba­ğım­lı­lı­ğı, si­ga­ra, al­kol ba­ğım­lı­lı­ğı der­ken “in­ter­net ba­ğım­lı­lı­ğı­” da gün­de­mi­mi­ze gir­miş­tir. Ba­ğım­lı­lı­ğın bel­ki de gö­rün­me­yen ama asıl teh­dit­le­rin­den bir ta­ne­si­ni de şu şe­kil­de özet­le­ye­bi­li­rim: Ço­cuk, ken­di­si­ne bir ra­kip seç­mek­te ve sa­nal or­tam­da o ra­ki­bi yen­mek için çok yo­ğun ça­ba sarf et­mek­te­dir. Sa­nal ra­ki­bi­ni ye­ni­yor ve ken­di­si­ni çok ba­şa­rı­lı bu­lu­yor. Bu­ra­dan al­dı­ğı yen­me haz­zı ye­ter­li ol­du­ğu için ger­çek ha­yat­ta­ki ba­şa­rı onun için çok önem­li ol­mu­yor.

Son gün­ler­de med­ya­da, Si­li­kon Va­di­si­’n­de işi gü­cü tek­no­lo­ji üret­mek ve dün­ya­ya sun­mak olan üst dü­zey ça­lı­şan­lar ço­cuk­la­rı­nı tek­no­lo­ji­si ol­ma­yan okul­la­ra gön­de­ri­yor­lar di­ye bir ha­ber çık­tı. Bu ha­ber doğ­ru de­ğil di­yen­ler de ol­du ama di­ye­lim ki bu bir iro­ni ol­sun bu şek­liy­le bi­le biz­le­re ör­nek teş­kil ede­cek bir dav­ra­nış. Eği­tim ma­ter­yal­le­ri ola­rak, tab­let­ler, di­ji­tal ki­tap­lar ye­ri­ne es­ki usul tah­ta, te­be­şir, ka­ğıt, ka­lem, ça­mur, ör­gü ip­le­ri, di­kiş iğ­ne­si, düğ­me vs. kul­la­nı­lı­yor.

Go­og­le­’da yö­ne­ti­ci ola­rak ça­lı­şan Alan Eag­le­’ın ko­nu ile il­gi­li dü­şün­ce­le­ri şöy­le:     “i­Pa­d’­de yük­lü bir prog­ra­mın ço­cuk­la­ra da­ha iyi oku­ma ve­ya arit­me­tik be­ce­ri­si ka­ta­ca­ğı fik­ri çok ko­mik.” Be­şin­ci sı­nı­fa gi­den kı­zı­nın Go­og­le­’ı na­sıl kul­la­na­ca­ğı­nı bil­me­di­ği­ni, on­dan bi­raz da­ha bü­yük olan oğ­lu­nun ise da­ha ye­ni ye­ni ara­ma mo­to­ru­nu kul­lan­ma­ya baş­la­dı­ğı­nı; ama bu­nun ye­ri­ne ör­gü ör­me­yi öğ­ren­dik­le­ri­ni, re­sim­ler yap­tık­la­rı­nı, ken­di ço­rap­la­rı­nı di­ke­bil­dik­le­ri­ni, ma­kas ya da bı­çak kul­lan­mak gi­bi ufak el be­ce­ri­le­ri­nin ge­liş­ti­ği­ni de ek­li­yor. Wal­dorf sis­te­mi­ne gö­re, bu önem­siz gi­bi gö­rü­nen mo­tor be­ce­ri­ler, bi­liş­sel ge­li­şi­mi des­tek­le­ye­rek ile­ri­de prob­lem çöz­me ve ma­te­ma­tik be­ce­ri­si gi­bi da­ha so­yut be­ce­ri­le­rin te­me­li­ni oluş­tu­ru­yor. Ör­ne­ğin; ör­gü ders­le­ri ma­te­ma­tik­sel dü­şün­ce ya­pı­sı­nı güç­len­di­re­bi­li­yor.

Bu­ra­dan bi­zim tek­no­lo­ji­ye kar­şı ol­du­ğu­mu­zu çı­kar­mı­yor­su­nuz­dur uma­rım. Sa­de­ce her şey­de ol­du­ğu gi­bi bu ko­nu­da da za­man ve me­kâ­na dik­kat ke­sil­mek ge­rek­ti­ği­ni be­lirt­mek için üze­rin­de du­ru­yo­ruz. Bu işin te­me­lin­de, eğer ki tek­no­lo­ji ba­na de­ğil ben ona hük­me­de­bi­lir du­rum­day­sam hiç me­se­le yok; an­cak tek­no­lo­ji­nin esi­ri ol­muş­sam sı­kın­tı bu­ra­da baş­lı­yor.

Tek­no­lo­ji­den ka­çış müm­kün mü? Tek­no­lo­ji­yi yok sa­ya­bi­lir mi­yiz? Gör­mez­den ge­le­bi­lir mi­yiz? Bi­zim ona kar­şı du­ru­şu­muz onun ol­ma­ma­sı an­la­mı­na ge­lir mi? Hep bir­lik­te ha­yır de­di­ği­ni­zi du­yar gi­bi olu­yo­rum. Ce­va­bı­mız ha­yır ise bu du­rum­da baş­ka çö­züm yol­la­rı ara­ma­mız ge­re­kir.

Bu­nun için de; her şey­den ön­ce iğ­ne­yi dü­şür­dü­ğü­müz yer­de ara­mak­la işe baş­la­ya­bi­li­riz. Kay­bet­ti­ği­miz ai­le dü­ze­ni­ne tek­rar dön­mek bu­nun ilk ve en önem­li ba­sa­ma­ğı ol­ma­lı;  fa­kat es­ki yön­tem­le ye­ni prob­lem­le­re ce­vap ve­ri­le­me­ye­ce­ği­ne gö­re hep bir­lik­te ça­ğa uy­gun yön­tem­ler de ge­liş­tir­mek ge­re­kir. Ço­cuk­la­rı ola­bil­di­ğin­ce sos­yal ak­ti­vi­te­le­re teş­vik et­mek, kon­trol­lü bir şe­kil­de ar­ka­daş­la­rıy­la va­kit ge­çir­me­le­ri­ne izin ver­mek bun­lar­dan bir­kaç ta­ne­si ola­bi­lir.

Tek­rar baş­lı­ğa dö­nü­yor ve di­yo­rum ki; akıl­lı te­le­fon­lar ço­cuk­la­rı­mı­zın ak­lı­nı al­ma­dan işe ko­yul­ma­nın vak­ti gel­di ve geç­mek üze­re.  (…)   (Vahdet Gazetesi;  İlhan Eranıl’ın, 26 Nisan 2015 Pazar tarihli “Akıllı Telefonlar Çocuklarımızın Aklını Almadan” başlıklı yazısından, çok az kısaltma yapılarak buraya alındı.  Sayın Eranıl, sadece çocuklarımıza değil bize de uyarıda bulunmuş oluyor.)

Sevgilerimle…

 
Toplam blog
: 323
: 2029
Kayıt tarihi
: 04.09.06
 
 

Yaşanan her hayat en iyi hayattır; yeter ki içinde kötülük olmasın!.. ..