Aklın özgürlüğü ve doğru seçimler

İnsanın hayatta başarılı olması için kendisini mutlu eden eylemlerde bulunması lazım. Bu da ancak doğru seçimleri yapmak ile mümkün. Zira yanlış yapılan her şeçim insanı mutsuz eder.

Hayatta tatlı olduğu gibi acı da var. Mutluluk olduğu gibi mutsuzluk da var. Bu olumsuzluklar o anki bakış açısıyla problem gibi görünse de aslında kişinin hayrınadır. Olumlu ya da olumsuz olan her şey bizi bize buldurmak, bize bir şey öğretmek için vardır. Her şey bu kusursuz düzende olması gerektiği gibi olur. Hiçbir şey şans veya rastlantı değildir.

Doğru seçimler insanın mutluluğunu etkiler dedik.

Evet.. Bu şekilde kişi kendi yaşadıklarının ve hayatının sorumluluğunu alır. Kısmet faktörünün de ışığında yaşayacağı tecrübeyi cüz’i iradesiyle kendi seçer.

Peki !! Doğru seçimleri yapabilmek için ne lazım?

Bunu bana göre cevabı belli...AKLIN ÖZGÜRLÜĞÜ’ne sahip olmalıyız.

Aklın özgürlüğü insanın hür düşünceye sahip olarak yaşaması, taassup, dogma, bağnazlık, korku, endişe, zdırap, kaygı bataklığına saplanmadan, bu zıtlıkların hakim olduğu dünyada köle değil efendi olarak yaşamaktır. Aksi ise aklın köleliğidir.

Bir aklın özgür olması için bilgi sahibi olması ve bu bilgiyi hayatında kullanarak hayatını daha iyiye doğru götürüyor olması istenir. Yani bilmekten yapmaya geçen insan lazım. Zekasını aklı ile kullanıp bilgelikle kararlar alan insan lazım. 

Fakat, akıl ile alınan kararlar ancak ve ancak kuvvet, kudret, iman, tam idrak, irade, cesaret ve güzellikle süslenmedikçe bilgelik içermez. Bilgelik olmadan ise akıl bile tam, bütün ve doğru  olamaz. Ancak bu erdemler insanda olduğu zaman kişi özgür bir akıl ile karar doğru kararlar alabilir ve hayata verdiği tepkileri bilinçlice seçebilir. Ancak aklın özgürlüğü ile kişi bir karar anında akıl tutulması yaşamaktan veyahut olaylar karşısına paralize olmaktan kaçınabilir.

Akıl ve kalp tutulmasını Allah kimseye göstermesin. Bunun sebebi korku, endişe, kaygı, batıl ve yanlış inançlar, bozuk algı filtreleri,  taassup, bağnazlık, yıkıcı duygular ve nefsin körüklediği şehvet, hırs, kıskançlık yüzünden kişinin iç dinamiklerinin ilerlemeye izin vermemesidir. Ne yapması gerektiğini bilen ama ilerleyemeyen bir insan aklında cehennemi yaşar durur.

Bu yüzden aklının özgürlüğünü senden alan ve seni kendi hayatının sanatçısı olmaktan alı koyan her türlü şeyden sıyrıl, kurtul. Sıyrıl ki varlık okyanusunda batmadan yüzebilesin. İşte bu da vazgeçme sanatıdır.

Sevgiler,

Kenan

https://twitter.com/Naacel

https://www.facebook.com/public/Kenan-Kolday

http://www.felsefetasi.org/author/kenan-kolday/

Bakınız

“Kendi Hayatının Efendisi Ol” http://blog.milliyet.com.tr/kendi-hayatinin-efendisi-ol/Blog/?BlogNo=430390

“Kader ve Hür İrade” http://blog.milliyet.com.tr/kader-ve-hur-irade/Blog/?BlogNo=432204

“İnsanın En Büyük Korkusu” http://blog.milliyet.com.tr/insanin-en-buyuk-korkusu-nedir-/Blog/?BlogNo=433438

“Vicdanı hür, fikri hür çocuklar yetiştirmek” http://blog.milliyet.com.tr/vicdani-hur--fikri-hur-cocuklar-yetistirmek/Blog/?BlogNo=435345