- Kategori
- Şiir
Aklın sabır taşını yontmak
yıkamıştı, yüzünü hüzün...
alnında rivayetin derin izleri belirirken;
hesap soruyordu geçmişi?
ensesinden yakalmışçasına,
bir azap yaşarken...
infaz edilircesine,yargılanıyordu,
geçen günlerin ardından...
tacize uğrarcasına,
mıncıklıyordu,beynini kemiren kaotik sorular.
giderek kalabalıklaşan,hayaller...
bir bir gözünün önünden geçerken,
patlarcasına, kafasını duvarlara vuruyordu..
dağınıklaşan yanını toparlamak isterken,
daha da karmaşık bir hal alıyordu yaşantısı.
bir ilmek dolarken boğazına,
kurtuluşun ölüm olacağını sanıyordu,
ne yazık...!
ne yazık ki;
ölüm tecelli değildir,arzulanan hayatın karşısında...
aklın sabır taşını yontmak gerekir,
tesbih tanelerini çekmek gibi,
yoğurmak lazım yüreğimizin hamurunu,
yoğurdukça,
gönül bahçelerimiz yeşersin diye.