Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

24 Mart '14

 
Kategori
Kişisel Gelişim
 

Aklın Yolu

Aklın Yolu
 

Terazideki eşitliğin sağlanamamasının nedenleri var. Bunlara yaklaşım için, sorularla sürdürelim konuyu................................................................


“Aklın yolu birdir”denir.

Günlük yaşamda en sık kullanılan veciz sözlerden biridir. Ne var ki, insanlar çoğu zaman gerçeklerle karşı karşıya kaldıklarında bu yetiyi pek kullanmazlar. Bireyler ortak bir akılda buluşsa da çok kuvvetle muhtemeldir ki, akıl dışı eylemlerle yaşamını sürdürmekte devam eder.

Şimdi bir paradigma olarak, en çok sözü edilen, en popüler konulardan “varlık-sistem” hususunda aklın yolunun bir olup olmadığını beraberce görmeye çalışalım.

Bu arada şu noktaya değinelim:

Her kim ki terazinin bir kefesine sistemi, öteki kefesine varlığı koyar, sonra savunduğu sistem içinde tanrıya yönelir, yetersizliği icabı şunlar şunlar müstehcen derse, onun evrenselliğinden/aklından varlık anlayışından kuşku duymak gerekir.

Bu böyle bilinmeli. Çünkü başını ağrıtabilecek bir potansiyel taşıyor demektir.

O kişi, sistem ve özünde mevcut olanı karıştırıp bir tutamamış, eşitliği sağlayamamıştır.

Terazideki eşitliğin sağlanamamasının nedenleri var. Bunlara yaklaşım için, sorularla sürdürelim konuyu.

Sistem ya da varlık müşahedesi hususunda bir tercih yapma durumunda kalırsanız sizin için önce hangisi esas alınmalı;

Sistem mi?

Varlık mı?

Varlık olmasaydı sistemden bahsedebilmek mümkün müydü?

Eğer ‘evet’ ise, neden sistem?

Bu tarz yaklaşım bir şekilde, tanrı anlayışını siler mi?

İçinde bulunduğumuz bu yeni dönemin ayırt edici özellikleri nelerdir?

Şayet sadece ‘sistem’ diyorsanız, bu olgunun sizi gizli şirke götüreceğinden haberiniz var mı?

Veya sadece varlık müşahedesi içindeyseniz sistemi pas geçmeniz doğru mu?

Bu soruları büsbütün uzatabiliriz. Ama, olay bir noktadan sonra sarpa sarıp, karma karışık bir hal alacaktır.

Bu sorulara ilaveler olabilir. Liste uzayabilir.

Şüphesiz, tartıştığımız şeyler AKIL ile üstesinden gelinebilir.

Ancak, sistem ve vücut ile ilgili akıl yürütmenin yanısıra, tecrübeli, derin malumat sahiplerinin bizlere ulaştırdığı bilgileri de kulak arkası yapmadan.

Unutulmamalı ki varlık müşahedesi ile sistem yanı olan; görünüş, davranış, beğeni olarak birbirinden farklıdır.

Aklı ile hareket eden, genelde daha iyi eğitimli olup rafine bilgilere sahiptir. Bağlantıları iyidir. Giyimi kuşamı batılıdan farksızdır. Genel kültür düzeyi, bir sistemci ile kıyaslanmayacak ölçüde başkadır. Popüler kültürü benimser. Kendini ezik ve dışlanmış gibi hissetmez. Görgü kurallarını çok iyi bilir. Görünüş ve davranışa/gelişime önem verir. Tek dezavantajlı yanı kendini beğenmesidir. Bu onu zor duruma sokar. Genelde durum böyledir.

Bu eğitim, görgü, rahatlık ve her renge bürünmeyi, tek yanlı hareket eden, tanrıya yönlenmiş olan bir sistemcide göremezsiniz.

Dolayısıyla onlar kaba ve kırıcı olabilir. 

Diğer yandan, varlık müşahadesi içinde olan ile sistemci, ortak akıl ile hareket edebilir, mistik konularda ortak görüş birliği içinde olabilir.

Bir anlamda aralarında şekle yönelik farklar olsa bile, bir bütünleşme gerçekleşir.

Bu bütünlüğün tam olması yani aklın yolunun bir olması demektir.

O nedenle dinde temel sıralanan şeylerin iyi anlaşılması, takip etmek zorunluluğu vardır.

Şöyle ki, sisteme önem veren, bir yanda da varlık müşahedesini algılamaya çalışıp tanrıdan ve şekilcilikten, iyilik peşinde koşmaktan, süratle uzaklaşmalıdır.

Zira, göz karalığı hiçbir şey ifade etmez.

Varlık müşahedesi üzerine olan ise sistemin asla değişmez olduğunu, hem dışsal hem de içsel anlamıyla bilerek yaşamalıdır.

Çünkü kendisi hangi aşamada olursa olsun, hayat istikrarını yakalayabilmede ve yeni dönemin gelecek tasarımlarını yaşayabilmede dışsallığa uyma gerekliliğini düşünmelidir.

 

Ahmed F. Yüksel

 

 

https://twitter.com/sufafy

 

https://twitter.com/AhmedHulusi

 

http://www.ahmedhulusi.org/

  

 
Toplam blog
: 636
: 9957
Kayıt tarihi
: 14.12.11
 
 

Araştırmacı Yazar.. ..