Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Eylül '11

 
Kategori
İlişkiler
 

Aklına esen evlenmesin, evlilik sertifikaları verilsin

Aklına esen evlenmesin, evlilik sertifikaları verilsin
 

resim alıntıdır


Dünyada ve ülkemizde kadınlar şiddet manyağı oldu. Kadınların büyük bir çoğunluğuna doğar doğmaz şiddet hareketleri yavaş yavaş başlar. Babadan, anneden, erkek kardeşlerinden daha sonra evlendikleri zaman kocalarından, kocasının sülalesinden hatta erkek çocuklarından.


Kadınların bu gördüğü şiddet hem fiziksel hem psikolojik şiddettir. Fiziksel şiddette dayaklar, tacizler, tecavüzler hiç bitmez. Psikolojik şiddette ise sözel tacizler, hakaretler, insanı hiçe sayan davranış biçimleri hiç bitmez.


Kadınlar evde oturup çalışmadıkları zaman evde ne kadar saçlarını süpürge etseler yaranamadılar. Kadınlar çalışma hayatına atıldılar. Hem evde çalıştılar hem dışarıda. Paralarını kocalarına verdiler yine yaranamadılar.


Ellerinden gelen her fedakarlığı yaptılar ama hem kocaları ile hem sülaleleri ile uğraştılar, hizmet ettiler, saygı gösterdiler yine yaranamadılar. Kadının sülaleside her zaman kadını köle gibi gördü ve şiddeti kendine hak saydı.


Kadınları posaları çıkana kadar çalıştıran erkekler kendileri hayatı keyif yaparak geçirirler. Kadın çalışır erkek yan gelir yatar, kadın parasıyla dışarıda bohem bir yaşam sürer ve başka kadınlara gider.


Ne kadınlar bilirim erkeğe ve ailesine köle olan ve başka kadınlarla aldatılıp boşanmak zorunda kalan kadınlar, erkek her zamanki gibi genç bir kadın bulur ve eski karısından sakındığı paraları yeni bulduğu genç kadına akıtır ama bu sefer yeni kadına kendi yaranamaz. Kadın zaten onu kullanmak için seçmiştir işi bitince başkasına gider. Bunlar akıllı, kendini düşünen kadınlardır. Bilir ki erkek bir gün kendisini nasıl olsa bir türlü feda edecektir.


Geçenlerde gazetede bir yazı okudum, çok tanınan 60 yaşındaki yaşlı vatandaş bir kaç kez hanım boşamış, yeniden biriyle olursam 35 yaşını geçmesin 21 e de hayır demem diyen bir testesteron manyağı, yoksa evlilikle ne işim olur diyen biri. Bir de toplumsal konularda ve dini konularda ahkam kesiyor. Yani okuyunca midem bulandı bu kadar yüzeysel düşünen bir insana.


Bence bu işin çözümü devlete düşüyor. Nasıl mı? Bana göre devlet Türkiye'nin en ücra kesimlerinde bile evlilik kursları açsın ve evlenmek isteyen herkes bu kurslara katılsın. İnsanlar evlilik sertfikası alsın ve öyle evlensin.


Evlenince kadınlar ve erkekler neler yapıp neler yapmaması gerektiğini bilsinler ve beklentilerini ona göre ayarlasınlar. En eğitimli insanlar bile bu konuda gerçek bilgi sahibi değiller. Bence evlilik kurumu eğitim alınmadan gerçekleştirilmemesi gereken bir kurum.


Şimdiye kadar yürüyen evlilikler de hep kadının fedakarlığı üzerinden yürüyen evliliklerdendir. Kadınlar biraz da çocuklarının hatırına bu kurumu devam ettirirler veya maddi açıdan da bir seçeneği yoktur.


Ne kadar isteselerde erkek ve sülalesi yüzünden yapılan şiddet had safhaya ulaşınca bazen yürütemezler. Zira kadınların bozulan beden ve ruh sağlığı bakımından dayanacak güçleri kalmamıştır. Bozulan sağlıklarını da zaten kimse ciddiye almamaktadır.


Son sözüm artık insanlar aklına estikçe bu işin eğitimini almadan evlenmesin ve kendi hayatını kendi eliyle mahfetmesinler.


Mutlu günler dileğiyle sevgiyle kalın.


Sibel Koçarslan



 

 
Toplam blog
: 627
: 3456
Kayıt tarihi
: 11.06.11
 
 

Kendi halinde yaşayan doğa tutkunu, sıradan bir vatandaş. İnsanların dış güzelliğine değil iç güz..