Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '08

 
Kategori
Haber
 

AKP, Anayasa Mahkemesi kararı ile muradına erdi…

AKP, Anayasa Mahkemesi kararı ile muradına erdi…
 

Anayasa Mahkemesinin verdiği karar, bir anlamda bilinen gerçeğin, hukuk yoluyla da bir kez daha tescil edilmesi ise de, esas konu, AKP’nin bu karar ile <ı>“Muradına erdiğini” yazmakta ve söylemekte bir sakınca görmüyorum.

Mahkemenin kararını akşam saat 17 sıralarında öğrendikten sonra, gerek dünyadan ve gerekse yurt içinde <ı>“Yağmur gibi” yorumlar gelmeye başladı.

AKP başta olmak üzere, bir takım çevreler ve MHP kanadı da dâhil, mahkemenin kararını eleştirmeye başladılar ve <ı>“Hukukun ihlali” olarak nitelediler.

Eğer <ı>“Hukuk” ölçütünde beğendiğimiz kararlar için methiyeler düzerken, beğenmediğimiz kararları da <ı>hukuk dışı olarak algılayacaksak, korkarım ki o zaman asla <ı>hukuk ve hukukun üstünlüğünden söz etmeye gerek yok.

Anayasa değişikliğinin yapılma aşamasında bir yazı yazdım, başlığı <ı>“Uyarıyorum… Değiştiremezsiniz”[1] idi…

O yazıdan iki paragraf alayım. Şöyle idi:

<ı>Hayır, değil "Bir cümle" ile "Bin cümle" ile de uğraşsanız, çözemezsiniz. Tabi eğer "Hukuk devleti"nden söz ediyorsak. Eğer Anayasanın varlığından ve içeriğinden söz ediyorsak, eğer Anayasa’yı ve temel ilkelerini tümden ortadan kaldırmayı amaçlamıyorsak… "Bir cümle ile" değil "Bin cümle" ile bile değiştirmek olası değildir.

<ı>

<ı>Acaba diyorum Sayın Başbakan, Anayasa denilen yazılı metni okumuyor mu? Acaba Sayın Başbakan, Anayasa denilen metnin "Başlangıç" bölümü ile ilk üç maddesini içine sindiremiyor mu?”

İfadem aynen böyle… O zaman da dediğim, şimdi de ortaya çıktığı gibi, Anayasa’da böyle bir değişikliği <ı>“Oyçokluğu” ile yapmak mümkün değildi ve olmadı da zaten.

Bu yazımdan sonra defalarca aynı şeyleri döne döne yazdım ve <ı>“Bu yapmaya çalıştığınız anayasa değişikliği, anayasanın ‘özüne’ aykırıdır, 2. maddesini arkadan dolanmadır, cumhuriyetin temel niteliklerini değiştirmeye yöneliktir, dolayısıyla da 4. maddesine de aykırıdır” dedik. Bu nedenle de değiştirilemeyeceğini, Anayasa Mahkemesinden döneceğini yazdık durduk ısrarla…

Bugün yine birtakım insanlar, Anayasa Mahkemesinin verdiği bu kararı, ısrarla <ı>“Hukuka aykırı” bulmaya devam ediyorlar. Onlar devam ededursunlar, ben neden <ı>“AKP’nin muradına erdiğini” anlatayım size…

AKP de biliyor ki bu değişikliği Anayasa Mahkemesi iptal edecektir. Çünkü açıkça Anayasa’nın değiştirilemeyecek ilkelerine aykırı bir değişikliktir. Eğer tutarsa, mesele yok, amaçlarına bir adım daha yaklaşmış olacaklardı. Ama bugün olduğu gibi Anayasa Mahkemesi bu değişikliği <ı>“İptal” ederse, o zaman <ı>“Cumhuriyet, temel nitelikleri, Atatürk ilkeleri ve devrimleri” tartışmaya açılacak ki, o da yine AKP’nin istediğine ulaşması için içinden geçebileceği kanal, üzerinden yürümeye çalışacağı bir yol olacaktır.

Bakın, izleyin…

Bundan sonra AKP’nin atağa geçeceği konu, Anayasa’nın tümden değiştirilmesi yönündeki çalışmayı hızlandırmak olacaktır.

<ı>“Mademki böyle parçalayarak, az orasından az burasından değiştiremiyoruz, mademki bizim MHP ile birlikte anayasa yapmaya yeterli şekli çoğunluğumuz var o zaman biz de kökünden değiştiririz” diyeceklerdir.

MHP bu kez de destek verecek mi, orasını bilemem, ama 339 oy çokluğu ile de Anayasa’nın, <ı>“Halk Oylaması”na gidilerek değiştirileceğini düşünürsek, denemeye değer kabul edeceklerdir.

Ancak, onu da bugünden yine söyleyeyim…

Yine de Anayasa’nın şu anki var olan 1,2, 3 ve dördüncü maddelerine dokunamayacakları için, yine de istedikleri gibi üzerinde oynayamayacaklardır.

Meclis, Anayasa’yı yeniden sil baştan yapmaya değil, günün şartlarına göre yenilemeye yetkisi vardır. Yani, yeniden, sil baştan, oyçokluğuna <ı>DAYANARAK istediği gibi bir anayasa yapma yetkisi yoktur. Eğer 1,2,3 ve 4. maddeler ile "Başlangıç metni" aynen duracaksa, zaten o Anayasa "Silbaştan yeni anayasa" Niteliğini de taşımaz ve bugün "İptal" edilen maddeler de bu maddelere uygun olmayacağı için, içeriği de bu şekilde yapılandırılamaz.

Şimdi <ı>“Hiç mi mümkün değil” diye sorabilirsiniz.

Evet, mümkün ama bir şartla…

Destek sağlayabileceğiniz, sürdürebileceğiniz güçte bir <ı>“Karşı devrim” yapmaya gücüne sahip olur ve başarırsanız, istediğiniz gibi <ı>“Yeni Anayasa” yaparsınız. O zaman devletin Cumhuriyet şeklini, laik, demokratik, sosyal hukuk devleti niteliğini ve Atatürk İlke ve devrimlerini de kaldırırsınız. Devrim kanunlarını da yok sayarsınız, hatta <ı>“İslam devleti” bile kurabilirsiniz.

Hatta…

Yeni bir <ı>“Hanedan” da yaratırsınız, <ı>“Hilafeti” bile yeniden ihya edersiniz.

Bunların hiç biri olmayacak iş değil.

Ama gücünüz ve soluğunuz yeterse elbette…

İşte o zaman <ı>“Milletin size kayıtsız şartsız egemenliğini RAM ettiği” bir düzeni de kurabilirsiniz.

Bundan sonra göreceğimiz bir başka manzara ise şu; <ı>bir kısmı bilmeden, büyükçe bir kısmı da bilerek, isteyerek ve teammüden[2] Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin şekil ve niteliklerini tartışmaya açacaktır.

İstenilenin aslı budur ve AKP de bu nedenle Anayasa Mahkemesinin aldığı karardan mutlu olacaktır.

Bu pilav daha çok su kaldıracak. Bundan böyle bir zaman daha bu konuyu enine, boyuna, dikine, yatığına yazacağız. Bıkmadan usanmadan nerelerde yanlış oluyor, anlatmaya devam edeceğiz.

Bakalım, sonunda nereye varacağız, onu da göreceğiz…

<ı>06 HAZİRAN 2008


<ı>[1]<ı> http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=86756
<ı>[2]<ı> Bilinçli bir biçimde, önceden tasarlayarak, bile bile, kasten.
 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..