Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Şubat '15

 
Kategori
Güncel
 

AKP, Cemaat'in kamburundan kurtulmaya çalışırken CHP, Cemaat'in kıskacına girmiş...

AKP, Cemaat'in kamburundan kurtulmaya çalışırken CHP, Cemaat'in kıskacına girmiş...
 

Resim, "muhalefete muhalif" bir internet ortamından alınmıştır


CUMHURBAŞKANLIĞI "ÇATI ADAYI" İLE SU YÜZÜNE ÇIKAN İTTİFAK HALA DEVAM EDİYOR...

Ortaya çıkan belgelerden bu anlaşılıyor...

Aslında, CHP ve Cemaat arasındaki ittifakın belgelenmesine gerek yok... CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, "CHP ,Gülen Cemaati ile ittifak yaptığı için" partiden ayrılmadı mı? Birgül Ayman'ın bu itirafı "sözlü bir belge" sayılmaz mı?

x      x      x

28 Şubat öncesinde ve sürecinde, "CHP + Ordu + Yargı" ittifakı vardı. Bu "ittifaka" işadamlarının --özellikle İstanbul sermayesinin -- bir şekilde arka çıktığı herkes tarafından biliniyordu.

AKP iktidar olunca, özellikle iktidarının ikinci döneminden sonra bu ittifakın, "ordu" ve "yargı" unsurları saf dışı bırakılmış ve CHP'nin yanında tek "ittifak unsuru" olarak İstanbul sermayesi kalmıştı.

Bu nedenle de, CHP, yalnızca "ekonomik ittifak" ile bir yerlere varılamayacağını anlayınca, "siyasi ve sosyal yandaşı" fazla olan bir "siyasi ittifak" arayışına girdi.

CHP'nin, bunun için fazla uğraşmasına gerek yoktu... AKP ile uzun süren ilişkisi bozulan Gülen Cemaati, bu ittifak için dünden hazırdı...

Cumhurbaşkanlığı seçimleri, bu ittifak için iyi bir fırsattı... Kılıçdaroğlu, toplumun önde gelen sivil toplum kuruluşları ile toplantılar yaparak aday tespitine çalışırken, kulağına bir isim fısıldandı...

Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı aday arayışına hemen son verdi ve kulağına fısıldanan ismin "İslami kimliği" nedeniyle hemen MHP lideri Bahçeli'ye koştu.

Bahçeli, belediye başkanlığı seçimlerinde, CHP ile ittifak yaparak Ankara belediye başkanlığını kaybettiğini unutarak, "Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanı olmasın da, kim olursa olsun" düşüncesiyle, CHP'nin önerdiği isim üzerinde anlaştılar. Kendi partilerinin milletvekillerine bile haber vermeden bu ismi "Çatı adayı" olarak seçmenlerine sundular...

Bu adayın ismini şu anda hatırlamıyorum; onu cumhurbaşkanı adayı olarak gösterenler ve ona oy verenler hatırlıyor mu, bilemem....(!?)

Ama, MHP'yi bilmem ama, CHP içindeki bazı milletvekilleri, özellikle de "ulusalcılar" aldatıldıklarını anladılar. Bunlardan, dik duruşunu hiç bozmayan bazıları, ya istifa ettiler ya da istifaya zorlanarak CHP'den ayrıldılar.

Buna rağmen CHP, cemaat ile olan ilgisini hala sürdürüyor... Bir anlamda, AKP, sırtındaki "cemaat kamburunu" atmaya çalışırken, hatta büyük kısmını da atmışken;  CHP, bu kamburu isteyerek yükleniyor.

x      x      x

18 Şubat 2015 günü, "muhalefet muhalif" bir gazeteden -- aslında birkaç gazete daha var -- şöyle bir haber okudum... Her ne kadar CHP, Cemaat ile olan "ittifakını" daha yumuşak bir ifade ile "irtibatını" kabul etmiyorsa da, bu gazete/gazeteler, bu ittifakın ya da irtibatın belgelendiğini iddia ederek şunları yazmışlar :

"Paralel Yapı ile CHP arasındaki ittifak, Twitter üzerinden yapılan 'doğrudan mesajlarla' deşifre oldu... Hükümete komplo köprüsünün CHP ayağında, İstanbul milletvekili Umut Oran'ın olduğu anlaşıldı. Oran ile Fuat Avni'nin kapalı devre yazışmalarında, yeni kayıtlar yapıldığı ve CHP'ye servis edileceği ortaya çıktı."

Gazete, ayrıca, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi'nin de Fuat Avni ile görüştüğünü; bu görüşmeler gün ışığına çıkınca, dikkatlerin CHP lideri Kılıçdaroğlu ile bu iki isme yöneldiğini yazmış.

Dünkü(18 Şubat 2015) grup toplantısında Kılıçdaroğlu sessizliğini korurken, Umut Oran kısa bir yazılı açıklama ile yetinmiş ve kendisine "komplo" kurulduğunu söylemiş; Hamzaçebi de, iddialaraı "gerçek dışı" olarak nitelemiş.

Bu iddiaların gerçek olup olmadığını bilemediğimiz gibi, iddialarla ilişkilendirilen kişilerin de, "komplo" ve "gerçek dışı" şeklindeki savunmalarının "doğru olup olmadığını" da bilemeyiz. 

Ancak, bugün aynı gazetelere baktığımda, bu iddiaların sürdürüldüğünü gördüm...Genelde, "CHP'ye kaset şantajı" başlığı altında yazılanlar dikkat çekiciydi... Paralel Yapı'nın köstebeği olduğu iddia edilen Fuat Avni'ye atfen yapılan değerlendirmede, "CHP'nin, Gülen Cemaati'nin güdümüne girdiği" yazılmış... Şu anda, Kılıçdaroğlu dahil 45 CHP'linin kasetinin Fethullah Gülen'in elinde olduğu" yazılmaktadır.

CHP'nin, İzmir eski Milletvekili Birgül Ayman Güler'in, "CHP, Gülen Cemaati ile ittifak" yaptığını itiraf ettiği için partisinden ayrılmaya zorlanmasından sonra, bu kez de, CHP'nin eski MYK üyesi Savcı Sayan, "CHP, Paralel'in 'Truva atı' oldu" diyerek tepkisini dile getirdi.

Tam bir "ETME BULMA DÜNYASI"...Ya da, "GÜLME KOMŞUNA GELİR BAŞINA"

Dün AKP'ye; bugün CHP'ye...

SONUÇ :

Öyleyse, yazılı ve görsel medyada çıkan haberlere, yanlısı olduğumuz siyasi düşünceyi bir kenara koyarak bakmalıyız...

Yeri ve zamanı geldiğinde sık sık söylerim; bir istihbarat ilkesidir; "Duyduklarınızın hiçbirine; gördüklerinizin de yarısına inanmayın"...

Şüpheci bir düşüncedir; ama ne yapalım...Bir "haberi", doğru bir "istihbarat" haline getirmek için böyle davranılması gerekir...

Bu konuyu İktidara muhalif medyanın gündemine almaması ve haber yapmaması, Paralel Yapı'nın elinde bulunduğu iddia edilen kasetlerin ve ses bantlarının "uydurma olduğu" anlamına gelir mi?

Dedim ya, "dün AKP'ye, bugün CHP'ye"...

cdenizkent

19 Şubat 2015

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..