AKP bir "diş" kaybetti ama..!

Şaban Dişli'nin yaptığı "iş"in, hukuki anlamda ticaret olsa da ahlaki anlamda vicdanlarda kabul görmeyecek bir iş olduğunu yazmıştım; "Ak Partinin Çürük Dişlisi" başlıklı blogumda..(http://blog.milliyet.com.tr/Blog.aspx?BlogNo=129611#)

Nihayet, beklenen oldu ve Şaban Dişli, Partideki görevinden istifa etti. Basının yazdığına göre, Başbakan Erdoğan, Dişli'nin istifasını açıkça istemese bile, istifaya sükut ederek -sükut ikrardan gelir kavlince- onaylamış.. Çürük diş sökülmüş oldu yani..

Böylece, yolsuzluklarla mücadele etmek ve tüyü bitmemiş yetimin hakkını korumak iddiasındaki AKP, yapılması gerekeni yapmış oldu. CHP' nin " Bu kadarı yetmez, dahasın isteriz.." arsızlığını ise, biraz da kendinize baksanız, diye cevaplamak gerekiyor. Kabul edelim ki, aynı olay CHP' nin "dişli" üyelerinden südur etseydi, asla istifa mekanızması çalışmazdı... Bunun örnekleri çok.. Şaban Dişli ise, her ne kadar ben "ticaret" yaptım diye ısrar etse de, nihayetinde o kadar da "dişli" çıkmadı.. İstifa edip ayrıldı.. Bundan sonra, CHP ile olan hukuki mücadelesini istediği gibi sürdürsün, kimse bir şey diyemez..

Türk siyaseti, böyle durumlar için "istifa" mekanizmasını çalıştırmaya alışmalı.. Belki bu istifanın böyle bir yararı da olur. Biz, deveyi hamuduyla götürüp de, öylesine pişkin pişkin kırıtan, sinsi sinsi sırıtan politikacılar biliriz ki, istifa etmek bir yana, böyle durumlarda koltuklarına daha bir gömülürlerdi..

Siyaset kurumu temizlenecek ve halk nazarında yeniden itibar kazanacaksa, böyle kazanacak.. Doğruluğu kesin olmasa bile, bu tür iddialar ortaya çıktığında ilgili siyasi, soruşturmanın selameti açısından görev bırakmayı bilmelidir. Bu sadece devlet erkanında değil, partiler içerisinde de olmalıdır. Nihayetinde bu siyasi partiler değil mi, devlet idaresini ele alacak olan.. Bir siyasi parti, kendi içinde ne ise, hükumet olduğunda da o olacaktır..

Önce partilerden başlamalı temizlik... Hatta partilerin "başlarından"...!