Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

31 Temmuz '08

 
Kategori
Mizah
 

AKP davasının açıklanış tarzına itirazım var

AKP davasının açıklanış tarzına itirazım var
 

Kılıç Sakin, ya Halk!


Dün akşam saat 18:00 suları.... Belli başlı TV kanalları, karar ha şimdi açıklandı, ha şimdi açıklanacak diye en az bir saattir teyakkuzda, canlı yayında...

Tüm Türkiye AKP’nin Kapatılma Davası sonucunu merak ediyor. Gözler televizyonda, kulaklar radyoda. Hani en kıytırık televizyonda ekrana çıkan bile, “Şu anda 70 milyon bizi seyrediyor, ” diye konuşur ya, bu defa gerçekten öyle. Partinin kapatılmasını istemeyenler de kararı heyecanla bekliyor, kapatılsın diyenler de.

İşadamının, işçinin, köylünün, ev hanımın, öğrencinin, emeklinin... aklınıza kim geliyorsa onun, bu dava sonucuna göre hayatında önemli değişiklikler olacak. Herkesin yüreği ağzında. Şüphesiz en çok da AKP’lilerin. Boynuna ip geçirilmiş idam mahkûmu gibiler. Birazdan ya ayaklarının altlarındaki sehpa çekilecek ya da af çıktı denilerek boyunlarındaki ilmik çıkarılacak...

Anayasa Mahkemesi başkanı Haşim Kılıç ekrana çıkıyor. Saat tam 18:03. Televizyon veya radyolarının başındaki tüm izleyiciler soluklarını tutmuş, onun ağzından çıkacak tek bir kelimeyi bile kaçırmama gayretinde.

Önündeki kâğıda göz atıyor Kılıç. Memlekette yürek gümbürtüsünden başka ses duyulmuyor bu esnada. Birazdan karar açıklanacak...

O da ne! “Kararı açıklamadan önce bazı konuları sizlere açıklamak istiyorum, ” diye başlıyor söze ve bu aşamaya nasıl gelindiğini birkaç dakika boyunca anlatıyor...

Bununla yetinse iyi... “Bir de arkadaşlarımın düşüncelerini dile getirmek istiyorum, ” diye girdiği cümlesini, davanın görülme sürecinde karşılaştıkları baskılardan ve eleştirilerden, uğradıkları hakaretlerden bahsederek sürdürüyor.

Sonra şöyle devam ediyor: “Biz de bu ülkede yaşıyoruz. Biz de davanın önemini biliyoruz...”

Pek tabii raportör arkadaşı hakkındaki görüşlerini izah etmese olmaz!... Saat 18.08... Henüz 6 dakika geçmiş ama sanki saatlerdir konuşuyormuş gibi geliyor insana...

Ve sonra Partinin kapatılmasını istemeyenlere, “Eyvah, kapatıldı!”, kapatılmasından yana olanlara ise, “Oh be, kapatıldı işte!” dedirten can alıcı bir cümle:

“Partinin kapatılmasından hiçbir arkadaşımızın mutlu olduğunu söylemek mümkün değil...”

70 milyon kıvranmaya devam ediyor... Milyonların duygu ve heyecanı kimin umurunda olmuş ki sanki bugüne dek?

Konuşmasını, siyasi partilere bundan sonra izlemeleri gereken yol ve kapatma olmaması için neler yapılması gerektiği konusunda uzun uzun tavsiyelerle sürdürüyor Sayın Kılıç... Ve partilerin bu gerginliğin azaltılması için gereken çabaları göstermelerini temenni ediyor.

Sonra üyelere teşekkür faslı. Mesai mevhumu tanımadan, fedakarca çalıştıkları için...

Belki daha da konuşacak... Hala oğluna; emmi kızına... Hale, Jale ve tüm mahalleye... Bütün sevenlerine, canından çok sevdiği değerli sanıklarına ekranlardan el sallayacak, birkaç güzel kelâm edecek. Ama insafa geliyor ve saat 18:13’te kararı açıklıyor. Söze başladığından tam 10 dakika sonra: AKP kapatılmamıştır!

Peki, bu sonucu en başta söyleyip, sonra duygu ve düşüncelerinizi, yaşanan gelişmeleri ve tavsiyelerinizi açıklamak çok mu zordu Sayın Başkan? Belki o kadar pür dikkat dinlenmezdiniz... Belki reytinginiz biraz daha az olurdu, ama hiç olmazsa milyonlarca insan on dakika boyunca azap çekmezlerdi...

Dört ay beklediniz, on dakika mı sabredemiyorsunuz? sorusu gelebilir insanın aklına.

Siz onu bir de idam mahkûmuna sorun. Bakalım dört ay yargılanma süreci mi uzun, yoksa sehpada geçen on dakika mı?

 
Toplam blog
: 173
: 2173
Kayıt tarihi
: 03.10.07
 
 

1958 Trabzon doğumlu. Darüşşafaka Lisesi ve M.Ü. Siyasal Bilimler Fakültesi mezunu. Yazdığı kitapla..