- Kategori
- Blog yazarları tartışıyor!
AKP dayatması ve kuşatması altında halk oylaması
Gazetelerde boy boy “evet” reklâmları...
İftar sofralarında “evet” paketleriyle yemek servisleri...
Cami avlusunda siyaset yapan anlayış...
Bertaraf olmamak için sus pus edilmiş çok önemli bir kitle...
Seçim meydanlarında kobay gibi kullanılan milli futbolcular...
Dağ taşı her tarafı doldurmuş propaganda afişleri...
Mitinglerine katılmayanların fişleyen anlayış...
Susturulmuş veya yandaş yapılmış gazeteler
Yüzde doksanı yandaş hale getirilmiş televizyonlar...
Ne bu hiddet ne bu celâl nedir bu telaşınız... Nedir bu tahammülsüzlüğünüz ve aceleniz?
Yangından mal mı kaçırıyorsunuz?
Kendi mutfaklarında hazırladıkları yemeği halkımıza zorla yedirmeye çalışıyorlar ...
Niyet anlaşılıyor... Amaçlarının önündeki tek engel olan, yargıyı ele geçirmek...
Yargı ele geçirdikten sonra, önlerinde hiçbir engel kalmayacaktır...
Çıkardıkları bana yasalar Anaya Mahkemesinden dönmeyecek... Özelleştirmelere dur diyen olmayacak... Türkiye’nin üniter yapısını bozabilecek yasaları daha kolay çıkartabilecekler...
Tüm bunların neticesinde 12 Eylül Pazar günü yapılacak halk oylaması her yönüyle çok önemli hale geliyor...
Evet dersek, tehlikeli bir sürece gireceğiz... Türkiye bölünmeye doğru hızla yol alacak...
Hayır dersek, ülkemizin, çocuklarımızın geleceğini kurtaracağız... Daha çağdaş, daha bütünleştirici, tüm toplumu kucaklayan çağdaş bir Anayasa yapmanın yolunu da açmış olacağız...
Sandığa giderek ve geleceğimizi ipotek altına alacak değişikliğe “Hayır” diyelim...
“Evet” in dönüşü yoktur ama “Hayır” ın yolu her zaman açıktır... Hayır diyerek oyunu bozun...
“Hayır”lı Bayramlar diliyorum.