Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '11

 
Kategori
Siyaset
 

AKP karşıtlığının varacağı son nokta

12 Haziran seçimlerini objektif biçimde değerlendirdiğimizde şu sonuçları çok net görebiliyoruz. Öncelikle bu seçimlerin galibi AKP dir, BDP de vekil sayısını artırarak önemli bir başarı elde etmiştir. MHP barajı aşmış olsa, CHP Kılıçdaroğlu’ nun deyimiyle oydaşlarını artırmış olsa da bu seçimin yenilen tarafındadırlar. 

Seçimlerin aritmetik sonuçları böyle açıklanabilir ama daha önemli olanı, bu seçimlerin gerçek kazananı halktır, değişim ve yenilenmeden, barıştan, demokrasiden yana olanlardır. Öte yandan statüko ilk kez kaybetmiştir. Elinde kalan son kozlarını da oynamış, tüm derin güçlerini sahaya sürmüş ama yine de kaybetmiştir. 

Ülkemizin anlı şanlı ulusalcılarından, cumhuriyetin en has savunucularından Nur Serter hanım yine inciler döktürmüş. “Halk bizi anlamadı” buyurmuşlar. Hanımefendi hiç endişelenmesinler; halk bu çakma Atatürkçüleri, sözde ulusalcıları çok iyi anladı. Keşke onlar halkı bir kez olsun anlayabilseler. Bir ülkede iktidar partisi üç kez üst üste ve üstelik de oylarını artırarak yeniden iktidar olabiliyorsa, o ülkede muhalefet nasıl başarılı olabilir, anlayan beri gelsin. Sayın Kılıçdaroğlu, kişisel performansı, gerçekleştirdiği seçim kampanyası ve özellikle son günlerde ifade ettiği, yenilikçi, değişimden yana söylemlerle elbette başarılıdır. Ancak tüm kampanyayı genel başkanın üzerinden yürüten CHP örgütleri başarılıdır demek ne matematik ne de siyaset bilimine uygun düşmez. 

Birinci parti olacakları iddiası ile, CHP nin yüzde otuzun altında oy alması halinde teneke takacağını söyleyen Gürsel Tekin mi yoksa, kendi hazırladığı anayasa çalışmalarını açıklayacağı toplantıya, kimi liberal yazarların da geleceğini duyunca katılmayan Süheyl Batum mu izah edecek, CHP tabanına seçim sonuçlarını? Yıllarca kendi dışındaki solu düşman gören, yenilik ve değişime direnerek statükonun ve askeri vesayetin savunuculuğunu yapan bir parti, tüm propagandasını AKP karşıtlığı üzerinden yaparsa gelinecek son nokta budur. CHP’ nin geleneksel bir oy potansiyeli vardır ve bu seçimlerde de bu oyunu almıştır. Bunda şaşırılacak bir durum da yok aslında. Bir kaset skandalıyla paraşüt gibi partinin başına inen Kılıçdaroğlu’ nun şahsında “Baykal’ la bu iş olmaz.” Diyenleri de kazanarak estirilen rüzgar, ancak bu kadar etki yapabildi. Yeni CHP söylemiyle yola çıkıp, eski CHP nin halk tarafından kabul görmeyen tüm argümanlarını kullanarak girilen seçimde, daha fazla oy almayı düşünmek ne kadar gerçekçi olabilir? Laiklik ve Atatürkçülük vurgusunun daha az kullanılmış olması bir partiyi yeni yapmaya yetmiyor. Tüzük eski, program eski, zihniyet aynı; bu nasıl yeni CHP? İktidar olabilmek için mevcut oyları yetmeyen CHP, yeni sol seçmen yaratmak yerine sağdan seçmen devşirmeye kalkar ve referans olarak Demirel’i, Cindoruk’ u kullanır, listelerde Ergenekonculara ve sağcılara kontenjan ayırırsa olacağı budur! 

Hayatında bir kez bile CHP’ ye oy vermemiş kişileri CHP den milletvekili yaparsanız, eski, tüzük, eski program, eski yüzler ve eski alışkanlıkları devam ettirirseniz, bunun adı yeni CHP olmaz. Kaldı ki, bu tercihlerin yanlışlığı daha ilk günden ortaya çıktı. Demirel’ in memleketinde de, Mehmet Haberal ‘ı liste başı yaptığınız Zonguldak da da AK Parti birinci parti oldu. Sayın Kılıçdaroğlu’ nun miting meydanlarında dile getirdiği demokratikleşme, yenilenme, değişim söylemleriyle, yeni CHP hedefleriyle; parti tabanında yaratılan Kemalist, devletçi, statükocu anlayış örtüşmedi. Kendi partisi içinde demokrasiyi, demokratik anlayışı yaşatamayan bir partinin, yenilik iddiasına halkı inandırmak kolay olmuyor. Parti kadrolarında hala Nur Serter gibi halkı küçümseyen, kendi dışındakileri yok sayan, modern ve kibirli elitistler, Kemalist ideolojiye cemaat yandaşı gibi, futbol takımı fanatiği gibi sarılanlar ve “kendine demokratlar” olduğu sürece CHP, yeni CHP olamaz. Bu seçimlerden sonra siyasetin yeniden dizayn edileceğini, tüm siyasi partilerin yeniden kendi konumlarını ve politik duruşlarını gözden geçireceğini düşünürsek, CHP nin de siyasi pozisyonunu yeniden belirlemesi gerekmektedir. 

Artık şu gerçeği herkesin görmesinde yarar var. Her ne kadar, kimileri tarafından cahil, geri kafalı diye küçük görülmeye; bidon kafalı, göbeğini kaşıyan adam gibi hakaret içeren tanımlamalarla aşağılanmaya çalışılsa da, bu güzel ülkenin sağduyulu insanları eskiyle yeniyi çok iyi ayırt edebiliyor. Bu halk artık kaba milliyetçilk söylemlerine itibar etmiyor. Halk iradesine saygısı olmayan, kendi çıkarları uğruna kendi yurttaşlarını öldüren, işkence yapan karanlık güçleri, onların amaçları doğrultusunda ülkeyi yönetmek adına darbe yapanları, darbecileri, darbe yanlılarını tanıyor ve onların yaptıkları tüm kötülüklerin hesabının sorulmasını istiyor. Derin devletin meclise gönderdiği Truva atlarının, işbirlikçilerinin, ergenekonun ince manevralarının farkındalar. CHP ve MHP nin içine yerleştirdikleri kişiler vasıtasıyla Ergenekon davasının seyrini değiştirmek, gerçek suçlulara ulaşılmasını engellemek için hazırlayacakları tezgahlara karşı uyanık olmak; bu kadar yakına gelmişken barış, demokrasi ve özgürlük umutlarını yok etmemek, tüm sorumlu yurttaşların görevidir. Bu seçimler bir gerçeği daha soğuk su gibi yüzümüze çarpmıştır. Bu ülkenin iktidar sorunu yoktur, gerçek anlamda, güçlü, demokratik bir muhalefete ihtiyacı vardır. ayhanongun@gmail.com 

 
Toplam blog
: 396
: 168
Kayıt tarihi
: 13.01.10
 
 

Barış içinde, birlikte yaşayabilmek adına insan ve emek odaklı paylaşımlardan yanayım.   Öğretmen..