Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Şubat '11

 
Kategori
Siyaset
 

AKP liberal safları allak bullak ediyor

AKP liberal safları allak bullak ediyor
 

ALLAK BULLAK EDİYOR


2001 krizinin alaca karanlığında, o altüst oluş günlerinde, umutsuz kitlelerin karşısına eski “Milli Görüşçüler” kendi “aksaçlılarına” biattan vazgeçip demokrat bir kimlikle ortaya çıktılar. Kısa bir süre sonra da 28 Şubat egemenleri tarafından iktidardan uzaklaştırılmış hareketin fikri ve icrai lideri yasaklı Erbakan’ın ideolojisine reddi-miras yaptılar. İslami söylem bir kenara bırakıldı, demokrasinin dili öğrenildi. ANAP, DYP, MHP den “demokratlar” transfer edildi. Kısacası 12 Eylül ürünü "Demokrat Özal" hareketi yeni baştan yaratıldı. Liderler eşleriyle ortaya çıkmasalar, eskiden İslamcı hareketin temsilcisi olduklarına bin şahit gerekirdi. 

Fakat" Milli Güvenlik Rejimi" Tayip Erdoğan’ı yeterince inandırıcı bulmayıp, okuduğu şiirdeki silahları çok tehlikeli bulmuştu. Ajitasyon mağdurundan bir lider doğdu. Ve “28 Şubat”ın ünlü liberal-demokrat yazarları bu mağdur lideri çok sevdiler. En demokrat, en dönüşümcü, en AB' ci en enen… 

AKP, demokrasi adına neler yaptı. 

Önce tek şefe biat etmiş bir örgüt kuruldu. Tek şef, birkaç arkadaşıyla tüm vekilleri atadı, halkına seçtirdi. Karikatür yasağı getirdi, saygısız basın mensuplarının yazılarına davalar açıldı, dillere bir terbiye verildi. Nüfus planlaması en az üç çocuk kampanyası ile desteklendi. Zina suçu ile ulema fikri alındı. Gösteri yapan işçiler, gençler, memurlar meydan dayağına çekildi. Şef, Cumhurbaşkanını atadı, meclis demokratik bir şekilde seçti. Sürecin tek demokratik yanı seçim iken ordu e-mail darbesi yaptı. Despot tekrar mağdur oldu. (Allah’ı var kendileri için demokrasi mücahidi oldular.) Seçim erkene alındı, seçim barajı, birleşik oy pusulası kurnazlığı ile, bir de kıdemli başörtüsü mağduriyeti e-mail darbesi mağduriyeti ile birleşince silip süpürüldü sandıklar. Demokrat balkon konuşması liberal-demokratlarımızı gözyaşlarına boğdu. Artık hazırlıklı konuşmalar dönemine girilmişti. Konu ile hiç ilgilenmemiş, ünlü gruplarına Kürt, pardon Demokratik, pardon Milli Güvenlik açılımları yapıldı. Analar ağlamasın dendi. 

Tüm demokrasi güçleri umutlandı. TV lerde AKP' ye mesafeli demokratlar bile tüm Türkiye toplumuna kendi düşüncelerini AKP nin açılım atmosferinden yararlanarak sunmayı büyük bir bağış olarak algıladı. Padişahım sağolsun bize konuşma ortamı sağladı. Kürt meselesinde gökkubbe altında söylenmedik düşünce kalmadı, ama AKP ne düşünüyor : Kimse öğrenemedi. Kanal 7 tadında Kürtçe Şeş' imiz oldu. (Bu arada en hayırlı iş Genelkurmay Başkanının ismini kimse ezberleyemedi.) Az kalsın Alevi açılımını unutuyorduk : Ökkeş Şendiller bile inanamadı, çağrılı olduğuna. Açılım şenliklerine katılmadı. Asıl niyet birkaç alevi önderi dışında herkes tarafından anlaşıldı. Sivas halkı “Madımak “ müze olursa gene tahrik olur, dendi. Mecburi din derslerine Alevi kültürü tanıtım sayfaları ekleme taahhüt edildi. Cemevi ibadethane değildir, açıklamaları ile Sünni kesime selam gönderildi. Dersim katliamı dile getirildi. 12 Eylül infazlarına ağlandı. Yeni anayasa için oy istendi. Bu arada Diyarbakır Cezaevinin yerine daha büyük bir cezaevi sözü verildi. Anayasa oylaması herkesin ağzına bir parmak bal; ama esasta ayağa dolaşan eski rejimin hukukunu bertaraf etti. Bu arada patronlar kulübüne bitaraf oldukları için bertaraf olabilecekleri lisanı münasiple anlatıldı. (Gözdağı verildi) Kürtlere demokrasinin gereği olarak ovada da siyaset yapma yasağı getirildi seçilmiş belediye başkanları KCK operasyonları ile içeriye tıkıldı. E-mail darbesi yapan generale üstün hizmet madalyası, darbe düşünüp de yapamamış emekli generallere cezaevi düştü. 

Yukarda anlatılan basitleştirilmiş AKP iktidarı döneminde demokratik hangi atılım bizim liberal demokratların karşılıksız aşklarına neden oldu ki bir türlü vazgeçemiyorlar AKP ittifakından. Arada söylenmiş süslü laflar mı cezbediyor, kandırıyor liberalleri, yoksa başka bir şey mi? 

Sonuç olarak 28 Şubat travması bazı namuslu demokratları kendileri gibi mağdur duruma düşmüş İslamcıları anlamaya, demokratik mücadelede ortak hareket etmeye yöneltti. Ama dünün mağdurları artık gazete köşelerinde ve TV’ de çok mağrur bir dil kullanır oldular. Unutmayalım ki soytarılar kralın kalbinden geçenleri iyi bildikleri için soytarılığa hak kazanırlar. Hoş kralda her gün “Tıksırıncaya kadar için, ”Ucube heykelleri kaldırın atın, ” “24 yaşındaki küçük çocukları içkinin şerrinden koruyun, ” “Kadınla erkek bence eşit değildir.” Türünden demokrasimize yeni balans ayarları çekmekten uzak durmuyor. 

Liberal demokrat müritler şeyhi çok önce uçurdular, şimdi nasıl yere indireceklerini düşünüyorlar. 

 
Toplam blog
: 29
: 1638
Kayıt tarihi
: 21.02.11
 
 

1958 Erzurum doğumluyum. İ.Ü.Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü mezunuyum. İstanbul'da yaşıyorum. ..