- Kategori
- Siyaset
- Okunma Sayısı
- 827
AKP nin kırılma noktası

Başarı veya başarısızlıklar uzunca bir hazırlık evresinden sonra bir kırılma noktasına ulaşır ve o andan itibaren işler lehine veya aleyhine dönmeye başlar. Siyasette de öyledir. Ülkeyi yönetmeye talip olanlar ülkeyi daha iyi yöneteceklerini, adaleti, hukuku, eğitimi, güvenliği ve ekonomiyi daha iyi duruma getireceklerini söyleyerek iktidar olurlar. İktidar öncesi söylenen bu sözler ne kadar yerine getirilebilirse iktidarları uzunca olabilir. Etik kurallardan siyasilerin uzaklaşması hele hele iktidarların gözardı etmesi siyasi hayatlarının kırılma noktasıdır.
AKP'nin Alman Deniz Feneri e.V derneği mahkemesindeki tutumu son derece önemlidir. Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı bir fırsatı kaçırmıştır. Türk vatandaşlarının masumane duygularını istismar edenlerden ve Türkiye uzantılarından derhal hesap sorma fırsatını değerlendirememiştir. Hatta sayın Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin sevinilecek birşey değil diyerek şaşırtmıştır. Suçlular başka milletlerden olsa sevinilecek miydi? Türk Adalet Bakanı derhal savcıları göreve çağırıp Türkiye uzantılarının ortaya çıkartılmasını sağlayacak girişimde bulunmalıydı. Nerde kaldı adalet! Zahit Akman ve diğerleri savundukları etik kurallar gereği makamlarından zaman kaybetmeden istifa edip ayrılmalılar.
Memuriyetin ve siyasetin etik kuralları işlemelidir. AKP iktidar olarak bu kuralları taraflara hatırlatmalı , hatırlamıyorlarsa gereğini yapmalıdır. Gerekenler yapılmazsa AKP nin kırılma noktası Deniz Feneri e.V derneği mahkemesi olabilir.
AKP Deniz Feneri derneğinin Türkiye uzantısını mahkemeye taşıyabilirse lehine kullanmış olacaktır. Vurguncunun soyguncunun üstüne gidiyoruz diyebileceklerdir. AKP mahkemeye taşıyamaz ve Türkiye uzantısı kişileri korumaya devam ederse işler değişecektir. Kafalarda acaba soruları sorulacak. Şüpheler başka şüphelerlede desteklenirse AKP nin kırılma noktası oluşacak. Bundan sonrasında artık fren tutmaz olacak ve gemiyi terk etmeler başlayacaktır.
AKP Deniz Feneri e.V mahkemesinde su alan gemi durumundadır. Nasıl ki terörün benimkisi seninkisi yoksa, dolandırıcılıkta da böyle olmalıdır. Benim adamım dolandırırsa iyi yapmıştır denemez. Dolandırıcılık suçtur. Kim yaparsa fark etmez, adı da dolandırıcıdır, yalancıdır, sahtekardır. Onurlu toplumlarda böyle insanlara şerefsiz derler.
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

Sanırım siz anti-akp cisiniz. yazılarınızdan o anlaşılıyor. Sizce bu türkiye'deki kaosun tek sorumlusu akp mi yoksa yıllarca iktidar a gecemeyen ve bu eziklikle ellerinden gelen herşeyi yapan (darbelerde içinde) Muhalefetin hiçmi suçu yok. Ve sizce Atamızın(uLu önder Mustafa Kemal) partisi bu Chp mi? bence değiL... sizce
KaaN Çalik 25.09.2008 10:16