Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Şubat '11

 
Kategori
Güncel
 

AKP’nin torbası çalışanın başına geçiyor!

AKP’nin torbası çalışanın başına geçiyor!
 

AKP hükümetinin çalışanlara dönük bazı yasa maddelerini de içine kattığı “torba yasa”ya karşı öfke sel gibi büyüyor. 

Nedir bu torba yasa? 

Aslında bu yasa ülkenin efendisi sermaye kesiminin ödemediği vergilere alabildiğine af getiren, birçok alanda vergi muafiyeti sağlayan bir yasa olarak düşünülmüştü. 

Ama sermaye ve rant çevreleri her zaman çalıştırdıkları işçilerden yakındıklarından sadece afla yetinmek istemediler. 

Belli bir düzen ve kural içinde işçi çalıştırmanın maliyetlerine “ek yük getirdiklerini”(!) savunarak, hükümetten bu konuda da kendilerine yardımcı olmasını istediler. 

Gerçi AKP hükümetinin son yıllarda çıkardığı ve “esnek istihdam” denen kuralsız çalıştırma yasalarıyla birazcık nefes almışlardı. 

Ancak görülen o ki bu kuralsızlık da onları kesmemiş. 

Şimdi çalıştırdıkları işçiler için konan 2 aylık deneme süresinin 4 aya çıkmasını istiyorlar. 

Yani 4 ay çalıştır, sonra kapı önüne koy, tekrar 4 ay dene tekrar kapı önüne koy! 

Ne ala memleket, ne ala çalışma düzeni. 

Ah bir de 18 yaşından küçük çocuk işçiler sorunu vardı, hani stajyer, çırak gibi çocuklar. 

Onlara ödenen sigorta primi de pek çok canım, bu rakamın azaltılması, bu ağır yükün(!) de azaltılması lazım. 

O halde asgari ücretteki yaş sınırını 18’e çıkarmak gerek, ama yasaya öyle anlaşılır şekilde yazmayacaksın, bakarsın halk, seçmen bunu farkında olur. 

Şöyle yazacaksın: “18 yaşından küçük sigortalılar için prime esas aylık kazanç alt sınırı, yaşlarına uygun asgari ücret tutarına çekilecek”.. 

Sermaye kendisi için ister de AKP kendisi için istemez mi? 

Fırsat bu fırsat, madem bir torba yasa oluşuyor, yıllarca bekletilen kamudaki çalışma düzenini yeniden düzenleyecek yasadaki bazı maddeler de haydi “torba”nın içine. 

Şimdi özel bir yasa çıkarsalar, herkes AKP’nin kamuda nasıl bir dolap çevireceğini rahatça görecek, torba olunca onca tartışılan şeylerin arasında bunlar da kaynayıp gider. 

İlk iş kamunun müsteşar, müsteşar yardımcıları, genel müdür, genel müdür yardımcıları, daire başkanları gibi memuriyet kariyerinin üst basamak makamlarını dolduracak kişilere özel sektörden transfer imkânı gelecek. 

Yani özel sektörde 12 yıl görev yapan bir zat, siyasi iktidar sayesinde devletin en kritik görevlerine atanabilecek. 

Bu kişilerin her zaman öyle yurtdışında eğitim görmüş, doktora yapmış “yupi”lerdan geleceğini sanmayın. 

Başbakanın “sevdiği”, “itaatine emin olduğu” bir “büfeci” bir “molla” da pekâlâ müsteşarlık makamına oturabilecek. 

Hangi bilgi ve görgü ile devleti yöneteceğini sormayın. 

Şuanda devletin yönetici kademelerindekiler ne kadar donanımlı iseler onlar da o kadar olacaklar. 

Yeter ki verilen “ödevleri” yapsınlar, halka, kamuya hizmet pek önemli değil. 

Unutmadan şu memurlar, sık sık kadro ve görevlerine dayanarak verilen bazı görevleri kabul etmiyorlardı. 

O da değişiyor, şimdi AKP hükümeti istediği memuru her yıl 6 aylığına istediği yere ve göreve tıpış tıpış gönderecek, idare mahkemelerinde dava açmak da bir işe yaramayacak. 

Yetmedi, şu belediye ve il özel idarelerinde çalışan kadrolu işçilerin aldığı maaş başta sermaye kesimi olmak üzere hükümetin de canını sıkıyor. 

Burada çalışan norma kadro fazlası 55 bin işçi İçişleri Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığı’na devredilecek. 

Yıllarca belediyelerin, il özel idarelerinin kahrını çeken işçiler şimdi yeni devlet kurumlarında muhtemelen ilçelerde, beldelerde, dağ başlarında “müstahdem”, “bekçi” gibi keyifle(!) çalışacakları yeni işyerlerine kavuşacaklar. 

Maaşları hemen mi düşecek, sonra mı 4-C’li olacaklar, şimdilik belli değil. 

Torba yasada böyle daha çok yasa maddesi var. 

AKP’nin perde arkasındaki kurucularından biri olmakla övünen Türk-İş Genel Başkanı, bu torba yasa ile biraz uyandı ise de suskun kalmayı sürdürüyor. 

Alanlar, sokaklar, dayaklar, biber gazları, polis copları ve basınçlı soğuk sular yine KESK, DİSK, TMMOB, TTB gibi sendika ve meslek odalarına düştü. 

Dün Türkiye’nin dört yanından Ankara’ya doğru yola hazırlanan yürüyüş kollarından birini Trabzon’dan yola koyduk. 

Atatürk Alanı’nda Karadeniz Bölgesi’nden gelip, Trabzon’da toplanan KESK yürüyüş kolu, diğer sendika, parti temsilcileri ve KESK üyelerinin hazırladığı kortejle, slogan ve dövizlerle TBMM’de insan zinciri oluşturmak üzere Moloz’dan Ankara’ya uğurlandı. 

KESK üyelerinin sloganı yine “susma, sustukça sıra sana gelecek” diye haykırıyordu. 

 
Toplam blog
: 152
: 700
Kayıt tarihi
: 17.07.08
 
 

Trabzonluyum ve bu kentte yaşıyorum. Kamuda inşaat mühendisi olarak çalışıyorum. Resmi görevimin..