Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Temmuz '13

 
Kategori
Siyaset
 

AKP oyları bir torba kömüre satın aldıysa öncekiler bir torba kömüre muhtaç bıraktıkları içindir

AKP oyları bir torba kömüre satın aldıysa öncekiler bir torba kömüre muhtaç bıraktıkları içindir
 

AKP Türkiye’yi ileri götürmedi geri gitmesine engel oldu. Bir ülke geri gider mi, gider. Aslında Türkiye cumhuriyet tarihi boyunca hiçbir zaman ileri gitmemiştir. İdare zihniyeti üzerine kurulan iktidarlar ülkeleri ileri götüremez. Nerden geldiyse cumhuriyet sonrası “ülkenin iyi idare edilmesi” diye bir kavram çıktı. Yönetime gelen bütün partiler bununla övündü. Dükkân mı burası, neyi idare ediyorsun? Kahve mi işletiyorsun? Doğru yaptıklarından bana ne, yaptıklarını söyle.

Üstüne üstlük cumhuriyeti korumak, devlet hassasiyeti, ülkenin birliği, milletin bekası gibi enstrümanlar yönetimlerin bütün zamanını almış, icraata vakit kalmamıştı. Neydi ki bunlar? Cumhuriyetin neyini koruyacaksın ya! Devletin devamlılığı nedir ki, yıkılsın yeniden kur; daha sağlam olur belki. Bina ayakta dursun diye içindekileri aç bıraktılar.

AKP’nin yaptığı icraatlar hikâye, daha öncekilerin aynı. Ancak şu söylenebilir, AKP 2000’lerde motoru patlayan TC kamyonunun uçuruma gitmesine engel oldu. Tabii ki şimdilik; çünkü TC kamyonu hala uçurumun kenarında. 2000 krizi nedeniyle böyle konuşmuyorum. Rahmetli Sabancı “Üçün biri” diyerek kahrından gitti. %130 enflasyon, %100’lerde faiz olur mu? Millet her zaman böyle bilgisizdi, ülkeyi bu hale getirenleri alkışlıyordu. Çoban Sülü’ler, Özallar, Karaoğlanlar milletin gözünde efsane oldu. Oysa memleketi batırdılar.

Ömrümüz ülkemizi Almanya ve Japonya ile kıyaslamakla geçti. Üstelik Türkiye bu ülkeler gibi savaştan da çıkmamıştı. Ama nasılsa çok gerilerde kalmıştı. Çoban Sülü imzalı “kimseyi aç ve açıkta bırakmama” ideali gerçekleşmişti. Oysa zaten verimli topraklara sahip kocaman bir tarım ülkesiydik; doğru dürüst çalıştığımız sürece yoksul olmamız zordu.

Türkiye karnı aç ama bilge bir ülke; çünkü yediğimiz tokatlar sayesinde çok tecrübe kazandık; bence bizim sadece paramız eksik.

Krizler yaşamadık, ülke batmadı; ama keşke batsaydı da bu kör millet gerçekleri görseydi. Aç ve açıkta kimse yok diye övünülür mü ya; sen Kızılay mısın? Ülkeyi iyi yönetme kardeşim, bırak cumhuriyet elden gitsin, devlet batsın. Dağarcığım boş olduktan sonra namlı çoban olsam ne yazar. Eskiler çok çalıştık diyorlar. O vakit siz ürettiniz birileri yedi. Ev, araba, her mahalleye bir milyoner söylemlerine güldük ama aslında çıkış doğruydu. Bazıları gerçeği görmüş Anıtkabir’in duvarlarını cilalayacağımıza para peşinde koşmamız gerektiğini anlamıştı. Devletin itibarı yüzünden insanların geleceğini tehlikeye attık.

Ben niye şimdi millet için tehlike olan, ülkenin yarısının ayaklandığı bir iktidarı övmek zorunda kalayım. Yalnız Ergenekon cumhuriyet elden gidiyor diye ortaya çıktı; Türkiye batıyor diye değil. Kışlalarda Cumhuriyet okuyan paşaların ülkenin ekonomik durumunu düşündüklerini sanmıyorum.

Arap ülkelerindeki ülke çapındaki krizler, ayaklanmalar bizde de üstelik daha önce olacaktı, AKP bunu önledi. Aslında AKP’de o aradığımız atılımcı ruh vardı ama “sakal ideolojisi” gibi ülkeyi batıracak düşünceler de taşıyorlardı. Gezi parkı ayaklanmalarını cumhuriyetçiler AKP zihniyetine karşı savaş sayıp kendilerine mal ettiler ama aslında bu daha önce olması gereken lakin ertelenen “sona doğru gidiş” filminin devamıydı.

Millet dört bir yandan “kurtuluşa” saldırıyordu. Bu anlamda Ergenekon da bir Gezi parkı, Gezi parkı da bir Ergenekon’du. Halkımız tarafından yanlış anlaşılan bir konu da şu: Gerek Ergenekon gerekse Gezi parkı “Cumhuriyet hassasiyeti” altında şekillendi ama asıl neden ekonomi. Ergenekon savunulamaz, darbedir; lakin mensuplarının bunu ülkemiz için yaptıkları aşikâr; askerlerin Türkiye’yi sevmediklerini düşünemeyiz çünkü. Yani niyet doğru, yöntem yanlıştı. Madem bu kadar güçleri vardı Gezi parkı gibi halkı ayaklandırabilirlerdi. Üstelik halk askeri seviyordu, peşlerinden giderdi.

Türkiye halkı aklı başında bir millet olsaydı bunların hiçbiri olmazdı; milletin suçu büyük. Cumhuriyet tarihi boyunca onlarca kez isyan etmesi gereken durumlar varken 90 yıl sonra o da birkaç ağaç için-ama yine milletin bir kısmı- isyan edebildi. Millet millet olsa ne önceki darbeler olurdu ne de Ergenekon. Millet hakkını savunamadığı için darbeler oldu. Perde arkasında gizli kapaklı planlar da var tabii ki. Ülkenin bu hale gelmesine seyirci kalan milletimiz AKP’nin seçim kazanmak için dağıttığı makarna bulguru hangi yüzle aldı anlamıyorum. Yoksulluk trenleri vicdan istasyonundan geçmiyor işte.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..