AKP Seçmeninden Değil Oy Zırnık Yok!

Yıllarca vurguladım, CHP gerçekten iktidar olmak istiyorsa AKP seçmeninden oy çıkarmalıdır diye.

Şimdi yukarıdaki başlığa bakınca CHP nin AKP seçmeni yerine HDP ye gitmesi HDP seçmeninin oylarına talip olması bize hiç yabancı değil! Daha önce de şehit yakınları bir cenaze töreninde Kılıçtaroğluna “HDP yi bırak devletin yanında ol” dememiş miydi?

Tabi Sayın Kılıçtaroğlu da bir konuşmasında “Ben bu iktidar ile yaşamaya mecbur değilim” diye cevap vermişti! Yani devlet ile iş birliği yapmak yerine teröristlerin temsilcileri ile iş birliği yapmak Atatürk’ün kurduğu bir parti anlayışına yakışmayacak kadar ağır ve vahim bir durumdur.

Bazı CHP li vekillerin PKK lı teröristlerin cenazelerinde bulundukları, gözyaşı döktükleri malum herkes tarafından bilinmektedir. Diğer yandan tutuklu oldukları hapishanelerde onlarca teröristi ziyaret etmişler ve hatta dağlardaki teröristlerle olan diyaloglarında “iyi çocuklar sigara izmaritini bile yerlere atmıyorlar” demişti içlerinden biri!

Tabi ülkemizde canlarımız, çocuklarımız, ailelerimiz, Mehmetçiklerimiz, polislerimiz, öğretmenlerimiz, mühendislerimiz yani kısacası halkımızın her bir ferdi;  PKK, PYD, YPG, DAİŞ VS… TERÖRİSTLERİN baskınları, tuzakları, kalleşlikleri ile her gün onlarcası şehit olurken, özellikle halkımız olup bitenin kaydını hafızalarında iyi tutuyordu.

Bu günler de CHP li vekiller ve HDP li vekiller sosyal medyada neler paylaşıyordu bir hatırlayalım;

CHP  

-Kılıçtaroğlu; hendekleri kazan “arkadaşlara” sesleniyordu!

-Kılıçtaroğlu; kendisine yumurta atan şehit yakını için; Savcılar bana yumurta atan “teröristlerden” hesap sorsun diyordu!

-Kılıçtaroğlu; “ben bu iktidarla yaşamaya mecbur değilim” diyordu!

-Kılıçtaroğlu; hapiste yatan PKK lıları ve DHKP-C lileri ziyaret ettik diyordu

-Kılıçtaroğlu; PKK neden silah bıraksın ki diyordu!

-Kılıçtaroğlu “ PKK/YPG Terör örgütü değildir” diyordu!

-Kılıçtaroğlu; “Ölümler bitecekse doğuda Kürdistan kurulabilir” diyordu!

-Gürsel Tekin; “HDP kapatılırsa direniriz” diyordu!

-Murat Özçelik; Ailecek HDP’ ye oy verdik diyordu!

-Şafak Pavey; “Birlikte iyi salladık” diyordu!

-Hülya Güven; “Ölen gerillalar da şehittir” diyordu!

-Hüseyin Aygün; Dağlarda teröristleri ziyaret eden vekil (!) “Kürtler Türklerden kanlı bir şekilde ayrılacak” diyordu!

-Mesut Değer; “Tüm PKK lılar affedilmeli” diyordu!

-Eren Erdem; “İran saflarında savaşırım” diyordu!

-Sezgin Tanrıkulu; “DHKP-C ile çatışan polis ve askeri savcılığa şikâyet edeceğim” diyordu!

-Yasemin Cankurtaran; “Türk ordusu güneydoğu’ya İsrail ordusu gibi saldırıyor” diyordu!

-Selin Sayek Böke; HDP’ ye çağrıda bulunuyorum. AKP’ye karşı birlikte hareket etmeliyiz diyordu!

-Muharrem Erkek; “Madem kardeşiz sınırımızda PYD olsun bizce hiçbir sakıncası yok” diyordu!

-CHP nin DHKP-C Lİ İstanbul Başkanı Canan Kaftancıoğlu; “GEZİ” de başardık “MAÇKA” da da başarabiliriz diyordu!

- Şenal Sarıhan; “Türk askeri Afrin’deki çocuklarımızı sebepsizce şehit ediyor” diyordu!

-Muharrem İnce “Başkanlık Sistemi, Demokrasi tramvayından inip diktatörlük trenine binmektir” diyordu!

-CHP parti meclis adayı A. S. Sera. Kadıgil. “Hayatta hiçbir laftan tiksinmedim “Şehitler ölmez vatan bölünmez” den tiksindiğim kadar” diyordu!

-Disk, KESK, TMMOB ve TTB Önderliğinde 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısı ile İstanbul’da düzenlenen kutlamalar da CHP’LİLERDEN “BİJİ SEROK APO” SLOGANLARI Atılıyor. CHP, HDP, APO flama ve posterleri PKK paçavraları hepsi yan yana sallanıyordu. “CHP’LİLER ve DİĞERLERİ” KARDEŞÇE (!) EYLEM YAPIYORLARDI!

Çanakkale’de HDP barajı aştı diye pilav dağıtan başkanlar boy gösterirken HDP barajı geçti diye göbek atanlar, kırk gün kırk gece davul zurna çalıp eğlenen yoldaşlar oldu (!)

Tüm bu ilişkilerin ışığında CHP oy almak için AKP seçmenine karşı bir kez olsun samimi olmadı ve yüzünü bu kitleye dönmedi! Çünkü AKP seçmeni Sayın Kılıçtaroğlu’nun yalanlarına inanmayacak kadar akıllı ve sağlam duruş gösteriyordu!

AKP seçmeninin istikrarlı bir şekilde partisine sahip çıkması CHP yi müthiş kızdırıyordu. Bu seçmeni partilerinden soğutmak için tıpkı Abdülhamit’e yaptıkları gibi, Adnan menderese, Turgut Özal’a yaptıkları gibi RECEP TAYYİP ERDOĞAN’A da aynı iftiraları attılar, ağızları köpüre köpüre sokaklarda, TV ekranlarında, yaptıkları toplantılarda, seçim konuşmalarında, özel kanallarda yıllarca “Hırsız”  dediler haykırdılar, Kendilerini kaybedip çıldırmışçasına “DİKTATÖR” Diye yurt dışında sokaklarda ve toplantılarda hep şikâyet ettiler.  AKP ile başa çıkamayanlar bu kez AKP Seçmenine “bu hırsıza nasıl oy veriyorsunuz?”  “siz koyunsunuz!” makarnacılar, kömürcüler diyerek hakaret üzerine hakaret ettiler. Topluca AKP VE SEÇMENİNE küfür seansları yaptılar uyduruk bir kanalda! Din ile Müslümanlık ile ezan ile alay ettiler her defasında. AKP seçmenini Atatürk düşmanı, yobaz takunyacı, öcü diye gösterdiler yılmadan ama nafile korkunun ecele faydası yok!

Bu yüzden CHP, AKP seçmen kitlesinden, bir tek oy alamayacağını; yaptığı veya çanak tuttuğu terbiyesiz, tutarsız, politikalarından dolayı çok iyi bilmektedir!

&&&

AKP seçmeni her seçim döneminde sessizce cevabını CHP ye sandıkta verdi. Hiç şüphesiz bu kez güçlü Türkiye için AKP VE MHP seçmeni cevabı birlikte verecektir.

&&&

AKP sağlam duruşu ve iş bitiriciliği ile oylarını her dönem arttırırken CHP her türlü dalavere ile oylarını bir puan aşağıda ve ya bir puan yukarıda tutmayı başardı. Ancak parlamenter sistemde %25 işlerine yarıyor olabilir ancak cumhurbaşkanlığı seçiminde paçaları tutuşan CHP her zaman olduğu gibi can simidi HDP ye koştu ve Cumhurbaşkanlığı seçimi arifesinde hemen selocan serbest bırakılsın mesajları vermeye başladılar!

Tüm bunlar milletin gözü önünde oluyor ve aklıselim insanlar elbette CHP den sessizce kaçıyor! Tanıdıklarım var Azılı (!) AKP VE RTE düşmanlarıydılar. İstediğim zaman kanıtlayabilirim. Şimdi AKP rozeti taktılar, bazıları da İYİ partiye geçti.

Şimdi burada kimin çıkarcı, kimin makarnacı kimin kömürcü kimin koyun olduğunu umarım anlamışsınızdır! Dava satılmaz, eğer uğrunda savaşacak bir davan varsa tabi (!) ama işin içinde çıkar menfaat oldu mu bal gibi başka rozetler takılıyor işte!

Gelelim saadete…

Daha önceki tarihlerde bazı siyasi dinozorların verdiği mesajlardan örnekler;

Deniz Baykal; “Seçimi kaybedersem Rodos’a kadar yüzerim” - Emin Çölaşan; “Ak parti Paradan 6 sıfırı atsın Taksim’de eşek gibi anırırım!” - Kamer Genç; “Ak parti %50 oy alsın kendimi yakacağım” – Koray çalışkan “Ak parti %47 oy alsın akademisyenliği bırakırım” – Kemal Kılıçtaroğlu “%30 oy alamazsam elbette istifa edeceğim” – Muharrem ince; “Ak parti %49 oy alsın siyaseti bırakır tavuk beslerim” 

Sonuç itibari ile ne eşek gibi anıranlar oldu, ne Rodos’a kadar yüzenler oldu. Ne %30 oy alamadığı için istifa edenler, ne de tavuk besleyenler; tam aksine bazıları DİKTATÖRLERİ ARATMAYACAK şekilde liderliğini pekiştirdi, bazıları kendi delegelerinin tüm hakaretlerine rağmen partisine genel başkan olamamış ama Genel Başkanlarının alaycı takdimi ile ( Gel buraya Muharrem) cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etti! Hayırlı uğurlu olsun (!).

Şimdi yalanlarına bir şey demiyorum ama aldatılmış onca Atatürk sevdalısı arkadaşım adına üzülüyorum. Dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk’ün kurduğu partinin; uluslararası devlet düşmanları ile iş birliği içinde olmaları utanç vericidir. Koskoca bir partiyi kendi seviyesizlikleri ve beceriksizlikleri sayesinde ayaklar altına almışlar ve halen bir takım CHP seçmenin umudu olmaya devam ediyor olmaları da ayrı bir vakadır. Benden kocaman bir yazık! İyi’ki 16 yıl önce atılan o meşhur kitap yüzünden kapıyı çekip çıkmışım!

&&&

Bu CHP Ancak sözde Atatürk’ün partisidir. Özde ise HDP nin siyasi can simididir! Bu CHP,  HDP siz, HDP de CHP siz bir hiçtir.  Hâsıl olduğu üzere her seçim döneminde allem edip kallem edip HDP ile yakınlaşmaktadırlar. Onlara şirin görünmek ve HDP seçmeninin oylarını alabilmek için bu tiyatro sahnesini defalarca izledik ve bu oyunu “HAMLET” gibi ezberledik artık (!) Ancak bu oyun bir züğürt ağa tesellisidir.  Çünkü CHP + HDP+ VS.= sonuç 0 olacaktır!

Mevcut oyları seçim kazanmalarına yetmeyeceği için iki seçenekleri var ya uzaydan uzaylı seçmen getirecekler ya da “oylarımız çalındı” yalanını atacaklar. Tabi ki ikinci seçenek daha kuvvetli çünkü kapıda 50 bin avukat bekleyecek, dile kolay 50 bin (!) bizzat Sayın “İNCE” Tarafından bu ihtimal üzerine görevlendirilmişlerdir!

(Biz yirmi kişi miras paylaşmak için bir tane avukat zor tuttuk!)

Ancak Türkiye bu kaoslu dönemleri çok atlattı. Sonuçta Recep Tayyip Erdoğan Yine Cumhurbaşkanı seçilecek ve Türkiye Tutulamaz bir yükselişe geçecektir.

Bu arada yukarıda adı geçen ve geçmeyen politikacıların birçoğunu 25 Haziranda uluslararası havaalanında yolculuğa çıkarken görürsek hiç şaşırmayalım! Elbette’ki bu seçimlere son noktayı 16 yıldır şartsız, koşulsuz RTE inanmış seçmen koyacaktır!

Hem öyle bir koyacaktır’ki ses ABD den AB den anında gelecektir.

Sanki onlara ….!

Her şey gönlünüzce, her şey Büyük Türkiye ve ivedi kardeşliğimiz için olsun. Kalın sağlıcakla…

M.Talip Girgin