Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Kasım '08

 
Kategori
Siyaset
 

AKP ve AK Parti

AKP ve AK Parti
 

1 Mayıs 2008 AKP için bir dönüm mü? ( Fotoğraf Internet Haber' den alınmıştır.)


AKP ile AK Parti arasındaki fark.

Ben demokrasiye inanmış biriyimdir. Bahsedilen demokrasi burjuva demokrasisidir. Evet, burjuva demokrasilerinde insanların eşitliği, birbirine olan saygı, sevgi önemlidir. Toplumsal değişimlerin kaynağıdır demokrasi.

Kendinizi rahat, endişelerden uzak bir ortamda düşünün. Duygu ve düşüncelerinizi söylerken kimsenin "Neden öyle düşünüyorsun?" . "Böyle düşünceler yanlıştır, bu yüzden de cezalandırılmalısın!" demediği bir ortamda yetişen insanları düşünün. Bu insanlar neler yapmaz ki?

Ben söyleyeyim: Önce bulundukları ortamı değiştirmeye kalkarlar. Daha iyi yaşam şartları ararlar. Düşüncelerini söylerken eleştirilmedikleri için başkalarının düşüncelerine de saygı gösterirler.

Hani yazımın girişinde "Ben demokrasiye inanmış biriyimdir." demiştim ya, belki yetiştirilmemden belki de kendi kişiliğimden bilemem kendimi rahat hissedemediğim zamanlar ifade zorluğu çekerim. Bu yüzden öğrencilerimle diyaloglarımda önce onlara rahat bir ortamda olduklarını, konuştuklarından dolayı suçlanmayacaklarını hissettirmeye çalışırdım.

İdarecilik yaptığım yıllarda da odama gelen misafiri ayakta karşılar, ona yer gösterir, o oturmadan da makamıma oturmazdım. Hatta makamıma değil misafirimle statü farkını hissettirmemek için onun yanına otururdum.

Bazen böyle davranmanın zararlarını da gördüm. Karşımdaki böyle bir davranış beklemediği için bazen “Bu adamın bana karşı bir eksikliği var herhalde!” diye düşünüp beni zor durumlara soktuğu olurdu..

Ben kendi adıma böyle sıkıntılardan çok şikâyet etmedim. Odama gelen kişi kendini iyi hissettiğinde sorunlar daha kolay çözülüyordu. İletişim daha kolay sağlanıyor, o da ben de kendimizi daha rahat ifade ettiğimiz için problemin çözümüne daha kolay ulaşıyorduk.

Bazı yöneticilerin davranışları hep dikkatimi çekmiştir. Odalarına gelen kişilere ne "hoş geldin” demek var, ne de tebessüm etmek. El yüz on karış. Sanırsın oraya zorla oturtmuşlar. Bu işi de hayır için yapıyor. Hadi bakalım derdini anlatabilirsen anlat. Bez Bebek dizisindeki Şoker’in dediği gibi “Çok tırsıyoruz”. Böyle olunca da sorunlar dedikoduya dökülüyor. Sonra da baş ağrısı başlıyor iki taraf için.

Demokratik ortamlarda yetişen insanlar dünyada yalnız kendilerinin değil başkalarının da yaşadığının farkında oluyorlar. Bu nedenle de yaşamlarının devamının karşısındakinin varlığıyla ilintili olduğunun bilincindedirler. Çevreci olurlar. Doğayı korumanın bir insanlık görevi olduğunu bilirler. Rahat, temiz bir ortamda yaşamak, insan olmanın birinci şartıdır. Böyle düşünürler.

İşte bu yüzden demokrasi teninden hiç inmezler. Toplumsal ayar için o trenden inildiğine “faşizm”in trenine binildiğini bilirler.

Bu arada Türkiye’de düzen değişikliği için soyunan hükümetimize ne oldu? Onu anlayamadım. Demokrasi treninden inmeye mi karar verdi CHP gibi? Demokrasi, insan hakları, AB diyen; değişimleri savunan AKP nerede?

İşte AKP ile AK Parti arasındaki fark bu olsa gerek. Ben mi yanılıyorum?

 
Toplam blog
: 59
: 912
Kayıt tarihi
: 02.10.08
 
 

1955 Milas doğumluyum. Nüfüs kaydım orada ama "doğduğun yer değil, doyduğun yer" memleketin olurmuş ..