AKP’yi kapatmama maddesi

Anayasanın değiştirilecek maddelerinden biri parti kapatma ile ilgili… Parti kapatmayı zorlaştıracaklar. Nasıl yapacaklar bunu? Birlikte görelim: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’nın talebi üzerine, TBMM’de grubu bulunan partilerin 5’er üye ile temsil edildiği bir komisyon oluşturulacak. Komisyon; Cumhuriyet Başsavcısı’nın talebini görüşecek. Görüşme sonunda, gizli oylama yapılacak. Üçte iki çoğunluk, yargılanma yönünde oy kullanırsa dava açılmasına izin verilecek. Aksi durumda, Anayasa Mahkemesinde dava açılamayacak. Yargılama yapılamayacak. Bu Komisyonun kararları, yargı denetimi dışında tutulacak. Meclisteki siyasi parti gruplarınca izin talebiyle ilgili görüşme yapılamayacak, karar alınamayacak.

Bu değişikliğin ne denli saçma olduğunu kanıtlamak için üç örnek vereyim:

1- Diyelim ki Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, CHP hakkında kapatma davası açmak için, TBMM’ye başvurdu. CHP; Cumhuriyet Başsavcısının böyle bir girişimde bulunabileceğini önceden tahmin etti. Ki bunun tahmini güç bir şey değildir. CHP; kapatılmasını önlemek için, milletvekillerini istifa ettirerek, grup oluşturacak biçimde üç parti kurdurdu. Bir de CHP’nin kendisi, etti mi dört parti? Kurulacak komisyona, 5’erden 20 üye katılmış olacak. CHP dışında üç parti daha var. Bunlardan da 5’er üye katılacak. Yani 15 üye… Toplam 35 üye eder. Ama bu üyelerin en az 20’si CHP’nin hakkında dava açılmaması yönünde oy kullanacak.

Diyeceksiniz ki “AKP ve MHP de aynı şeyi yapamaz mı?”. AKP, böyle bir şey yaparsa hükümet düşer. MHP ise böyle bir çatışmanın içerisine girmek istemez. Her şeye karşın, AKP ve MHP’nin de aynı yolu izlediğini düşünelim. TBMM ve hükümet, işi gücü bırakacak, parti kapatma sorunuyla zaman harcayacak. Mecliste kargaşa çıkacak. İstikrar bozulacak. İşler aksayacak.

AKP bunu göze alırsa CHP hakkında dava açılabilecek. Aksi durumda açılamayacak. Yine de CHP hakkında kapatma davası açılma olasılığı var.

Not: MHP için de CHP örneği verilebilir. Onun hakkında da kapatma davası açılma olasılığı var.

2- İkinci örnek BDP’yle ilgili… Bu partinin milletvekili sayısı, yeni parti kurdurarak grup oluşturmaya elverişli değil. CHP ve MHP’den yardım isteyemez. Ne yapabilir? AKP’den yardım ister. Ama AKP; istediği ödünleri almadan, yardım etmeye yanaşmayabilir. Ya da kendi partisinin siyasal çıkarlarını gözeterek karar verir ne yapacağına.

Sonuçta, BDP hakkında da kapatma davası açılabilir.

3- AKP hakkında kapatma davası açmak için izin istendiğini düşünelim bu kez. Dava açılmasını isteyen CHP ve MHP; yukarıda açıkladığım yöntemle, yeni partiler kurdurabilir. AKP, kendini kurtarmak için, hükümetin düşmesini de göze alarak, CHP ve MHP’nin yaptığını yapmazsa davanın açılacağı kesinleşir. Bunu engellemek için AKP de aynı şeyi yapacaktır.

Yani AKP’nin kapatılması olanaksızdır.

Bu örnekler, çeşitli varsayımlarla çoğaltılabilir. Ama bu kadarı yeterli…

Genel bir değerlendirme yaparak bitireyim:

CHP, MHP ve BDP’nin durumunu, büyük ölçüde AKP’nin tutumu belirler. AKP’nin hakkında dava açılma izni ise kesinlikle verilemez. Yani, tüm partilerin kapatılma olasılığı var ama AKP’nin kapatılma olasılığı yok. Bırakalım kapatılmasını, kapatma davası açılabilme olasılığı bile yok.

Buradan da anlaşılıyor ki AKP’nin derdi demokrasi falan değil, kendini güvenceye almaktır.

Demokratik anayasanın ölçütü, AKP’nin dokunulmazlığının sağlama alınmasıdır(!). Milletvekillerinin dokunulmazlığı, AKP’ye yetmiyor anlaşılan. Bir de parti dokunulmazlığı zırhına gereksinmesi var. Buna neden gereksinim duyar bir iktidar? Özel bir görev mi üstlenmiştir dersiniz? Bu görevi başarabilmesi için özel bir zırha mı bürünmek istiyor?

Neyse, aklıma kötü şeyler getirmeyeyim. Bunları düşündükçe, içime bir titreme düşüyor ki sormayın gitsin!

Haydar Bibinoğlu