Akrep gibisin kardeşim

Kedinin fareyle oynaması gibi oynanıyor seninle,

Ülkenle, yaşantınla, geleceğinle...
 
"Özelleştirme" adı altında talan edilmeyen yer kalmadı.

Tarım alanların bile Arap şeyhlerine satılıyor bir bir.

Gap çevresinin ekili alanlarını şimdiden İtalyanlar tapuladı bile.

Akdeniz kıyılarını İngiliz ve Fransızlar kapattı.

Alın terin, göz nurun toprakların yağmalanıyor, talan ediliyor, kardeşim!..

Bir karış toprağın için dedelerin kanını, canını vermedi mi?

"Yeter ki oğlum, torunum, boyunduruk altında yaşamasın", demedi mi?

Senin için, evet, sadece senin için:

"Ya İstiklâl, Ya ölüm!" demedi mi?

Nedir bu sessizliğin?

Dilini mi yuttun?

Beynin mi durdu?

Yoksa korkaklığın mı nüksetti?

Bugün 2 Temmuz 2012

Tam 33 can, Sivas'ta cayır cayır yakıldı.

Tam 19 yıldır yangın gittikçe çoğalmakta,

Sense, katliami savunan avukatları vekil yapmaktasın:

Tam 8 milletvekili AKP' de,

Senin aklın ise hâlâ "kin ve öfke" peşinde.

Ergenekon, Balyoz adına canlar hâlâ yakılmakta

4 yıl-5 yıl suçsuz yere hapislerde tutulmakta, çürütülmekte!...

Senin vurdumduymazlığın ise, devam etmekte...
 
Nedir bu halin?

Bak, büyük Usta Nazım  Hikmet ne söylemiş senin için, dinle, ama bütün samimiyetinle:

“Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlık içindesin akrep gibi.

Serçe gibisin kardeşim,
serçenin telaşı içindesin.

Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı, rahat.

Ve sönmüş bir yanardağ ağzı gibi korkunçsun, kardeşim.

Bir değil,
beş değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.

Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve âdeta mağrur, koşarsın salhaneye.

Dünyanın en tuhaf mahlûkusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmeyen balıktan da tuhaf.

Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.

Ve açsak, yorgunsak, al kan içindeysek eğer
ve hâlâ şarabımızı vermek için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin...

– demeğe de dilim varmıyor ama –
kabahatin çoğu senin, canım kardeşim!

Alaettin Morgül / 02.07.2012