Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

25 Temmuz '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Akrep gibisin kardeşim

Akrep gibisin kardeşim
 

Bu gün üçüncü gün, sol elimin işaret parmağındaki siyah leke sanki bu gün daha bir koyulaştı.

22 Temmuz Pazar günü, Anıttepe İlk Öğretim Okulu’nda oy kullandıktan sonra, sandık görevlisinin parmağıma damlattığı o akışkan gri sıvı, kağıt mendille sildikten sonra, sanki tamamen çıkmış gibiydi. Ama geçen sürede, her saat, her gün biraz daha koyulaşarak siyaha yakın bir renk aldı.

Seçimlerin üzerinden üç gün geçmesine rağmen, her an biraz daha koyulaşan o lekeyi hala parmağımda taşıyorum. Daha kaç gün taşıyacağımı da bilmiyorum.

“Bu boyayı seçenler, yurttaşı boyayanlar acaba karar değiştirmemizden ve ‘yeniden seçelim’ dememizden mi korkuyorlar?” düşüncesi aklıma geliyor. Sonra bu düşünce yerini, “anlamlı ve unutulmaz bir seçimin uzun süre hatırlanması ve yapılan yanlışlıkların neler olduğunun düşünülmesi, politik bilincin, mülkiyetle, üretim araçlarıyla ve artı değerin paylaşılması ile sıkı sıkıya bağlı olduğunun unutulduğunun bir işaret olabileceği” düşüncesine bırakıyor.

Bu gün üçüncü gün. Üç gündür bir şiir takıldı dilime, yemek yerken, yürürken, yazarken, yaşamımın her anında bu şiiri tekrarlar oldum.

Apartman görevlimiz sabah gazete ve ekmek getirmişti. Ağzımdan, “Akrep gibisin kardeşim” sözleri döküldü birden bire. Şaşırdı belki, beklide sıcakların bende yarattığı bir ruh hali olarak algıladı.

Kahvaltıda eşim, “ Bu gün nasılsın? Tansiyon ilaçlarını aldın mı?” diye sordu. “ Akrep gibiyim” dedim. Tamamen bilinç dışı.. Sanırım o da şaşırdı. Beklide kibarlığından, hiçbir şey söylemedi.

Bana kızacaksınız, biliyorum. Ama içimden gelen bu sözleri de söylemeden duramayacağım. ‘Akrep gibisiniz. Sevgili Milliyet Blog’cular. Okuyanlar, yazanlar. Canım kardeşlerim, akrep gibi.’

Bu gün üçüncü gün. Üç gündür aynı şiir dilimde..

Hepimiz okumuşuzdur Nazım Usta’nın bu bilindik şiirini..

Herhangi bir olayda, bu şiirin, nasılda cuk oturduğunu düşündüğümüz de olmuştur. Ama bu şiir, son üç gündür neden dilime takıldı? Bunu bir türlü çözemiyorum.

Hadi o şiiri sizde okuyun…….


Akrep gibisin kardeşim,
korkak bir karanlik içindesin akrep gibi.
Serçe gibisin kardesim, serçenin telaşı içindesin.
Midye gibisin kardeşim,
midye gibi kapalı rahat.
Ve sönmüs bir yanardag agzı gibi korkunçsun, kardeşim.
Bir değil,
bes değil,
yüz milyonlarlasın maalesef.
Koyun gibisin kardeşim,
gocuklu celep kaldırınca sopasını
sürüye katılıverirsin hemen
ve adeta mağrur, koşarsin salhaneye.
Dünyanın en tuhaf mahlukusun yani,
hani şu derya içre olup
deryayı bilmiyen balıktan da tuhaf.
Ve bu dünyada, bu zulüm
senin sayende.
Ve açsak, yorgunsak, alkan içindeysek eğer ve hala sarabımızı vermek
için üzüm gibi eziliyorsak
kabahat senin,
-demeğe de dilim varmıyor ama-
kabahatin çogu senin, canım kardeşim

NAZIM HIKMET

 
Toplam blog
: 182
: 2395
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

10 Kasım 1954 tarihinde doğdum. Sosyal Hizmet Uzmanıyım. Pilotum. (ultralight licence no:151)..