- Kategori
- Kültürler
Akseki Sadıklar köyünde Geyran Yaylası
Antalya ili Akseki İlçesinin Sadıklar Köyüne yakın bir yerde Geyran Yaylası vardır. Bu Geyran Yaylası’nın ayrıca garip bir öyküsü vardır. Bir bazı yakınlarımı görmek için 06.08.2002 yazında yolumuz Sadıklar köyüne düşmüştü. Bu köye yakın soğuk sularıyla ünlü Geyran Yaylası’ndan söz ettiler. Köydeki yakınlarımızla birlikte bir mesire havası içinde bol malzemelerle arabamıza binip Gevran Yaylası dedikleri bir çeşmenin de bol bol aktığı bir yere geldik.
Bizden başka en az beş, aile daha vardı. Hanımlar mangal başında yemeklerimize hazırlaya dursunlar biz erkekler de çeşmenin başına geçtik. Çeşmede akan sular o kadar soğuktu ki elimizi bir dakika bile durduramazdık. Çok çok soğuk suyu vardı. Hem de içimi de çok güzeldi, berrak ve tatlı idi..İçimine doyum olmuyordu.. Bu güzelim sudan çaylarımızı da mangaldaki ateşin üzerine hazırladık. Bizler sbu sohbetimiz sırasında bu Geyran Yaylası’nın bir öyküsü olmalıdır dedim. Bu arada bizimle birlikte olan köyün eski öğretmenlerinden Mustafa Hilmi Atalay” bana dönerek bana izin verirseniz bu Geyran Yaylası ile bir öyküsünü kısaca sizlere anlatayım “ dedi. Bizde iyi olur hocam, buyurun hep birlikte dinliyoruz dedim. Bunun üzerine Emekli öğretmen Mustafa Atalay aynen şunları söyledi:
“ Efendim köyümüz eski adıyla Gravande ( Sadıklar ) köyü resmi hudutları içinde bulunan Geyran Yaylası çok eskilerde bir genç kıza ait olduğu söylenir.Bu kız söylentiye göre çok güzelmiş ve isteyeni de çokmuş, lakin hiç bir kimseyi de beğenmiyormuş. Bir ara bu kız hastalanmış. Bu ağır hastalıktan sonra kız ölmüş.Kız ölünce kızın kefenini çevrede bulunan altı köy tarafından kendi aralarında pay edilir dek kızın kefenini ve mezarlık için tüm masraflarını kendi aralarında eşit olarak pay ederler. Bundan sonra bu altı köy bu yaylaya ortaklaşa sahip olurlar. O yıllarda zamanın sözü geçen adamlarından büyük dedem Ali Zeybek ( Yörede Ger Ali Efe ) diye anılan Kara Ali Efe Geyran Yaylasına diğer köylerin hak sahibi olmaması için çok mücadele verir. Zamanın muhtarını Taa Konya’ya kadar gönderir. Ama bir türlü muvaffak olamaz. Bir sürü mücadele sonucunda ortaklaşa altı köyün ortak malı olur. Dediklerimizin ve yörenin ileri gelen deneyimli adamlarına göre 350,400 yıl kadar önce köyümüz Sadıklar bu günkü Geyran Yaylası Koca oluk mevkiinde imiş. Bir salgın hastalık nedeniyle terk edip bugün bulunduğu yerde nakledilmiştir. Eski köyün mezarlığı ve tarihi ceviz ağaçları bugün hâlâ yayla mevkiindedir.
Geyran Yaylası o günden bugüne şu altı köyün adı ile anılıyor ve bu köylerin ortak malı olarak işleniyor: Sadıklar, Aşağı Işıklar, Cemerler, Özenkaya, Taşlıca ve Mahmutlar köyleri tarafından ortaklaşa kullanılmaktadırlar. Adı geçen yaylaya en yakını köyümüz Sadıklar’dır. Geyran Yaylası’nın da birçok kaynak suları bulunmaktadır. Hepsinin suları ertemiz, içmeğe elverişli ve soğuktur. İçlerinde Koca Oluk Suları en meşhur olanıdır. Çevre il ve ilçe köylerinden gelenler tarafından da senenin belli ( Yazın ve güzün ) günlerinde burada ailecek piknik yaparlar. Şimdi bizler Geyran Yaylası Koca oluk sularının bulunduğu yerdeyiz” dedi…
Sadıklar Köyü, Antalya’ ın, Akseki ilçesinin en tarihi köylerinden biridir. Bu köyden Milletvekilleri ve Milli Mücadele gazi şehit olanlar birçok Aksekili kahramanlar vardır. En eski Diyanet Reisi Ahmet Hamdi Akseki bu köylüdür. Sadıklar’da koca bir cami vardır. Bu caminin beratını Sultan Abdülhamit tarafından 1877 yılında verilmiş olup, bu berat yazısı halen caminin duvarında çerçevili olarak durmaktadır. Köyde taşımalı eğitim olduğundan köy okulu müze haline çevrilmiştir. Müzede tarihi araç ve gereçler, eski tüfekler,tarihi silahlar, eski av malzemeleri, köy ihtiyar heyetinde yer alanlar gibi kişilerin fotoğrafları yer almaktadır. Ayrı ünlü efelerden GER ALİ’nin haeyat öyküsü bir destanı da yer almaktadır. Ben daha önce bir yazımda ( Milliyet Blog: 26 Mayıs 2012 ) ta detaylı olar Ger Ali’den söz etmiştim. Yine bir halk kahramanı olarak yöre bilenen Ger Ali için yazılmış bir destandan bir iki dörtlük sunmak istiyorum.
GER ALİ DESANI
Ger Ali dedikleri bir kara dana
Çekti bıçağını çıktı meydana
Doğurmuş böyle bir yiğit ana
Şu dağları devran eder Ger Ali
***
Ger Ali dedikleri ince bir uşak
Omzunda martini, elinde bıçak
Beline sardığı okkalı kuşak
Şu dağları destan eder Ger Ali
***
Kuyucak pınarı harlayıp akar
Ger Ali kurşunu dağları yıkar
Yağmışlar kumaşı, şala kim bakar
Şu dağları destan eder Ger Ali
***
Bey dağı’nın arkası bayır değil mi?
Kıratımın yediği çayır değil mi?
Dün geceki düşlerim hayır değil mi?
Vurmadan ürkündüm aslan Ger ali…
Anlatan: Emekli Öğretmen Mustafa Hilmi Atalay
Tahsili: Öğretmen Okulu mezunu
Doğum Tarihi: 1939
İkamet ettiği yer: Akseki / Sadıklar köyü.
Derlemeyi yapan: Abdülkadir Güler
Derleme tarihi: 08.08.2002