Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '20

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Akyaka Dalyan Nasıl Gidilir...

Bizim gibi şehirden bunalmış durumdaysanız ve zamanınız kısa, bütçenizde bu dönem doğal olarak biraz kısıtlı ise... Size üç dört günlük harika bir önerim var. 

Rotanızı hemen güneye çevirin ve kendinizi Gökova taraflarına atın. Arabanız varsa elbette her olasılık mümkün ama otobüüs ile de Dalaman üzerinden tüm bu bölgelere bağlanabilirsiniz.

Son dönem oteller kadar evlerin de günlük olarak kiraya verildiği dikkatinizi çekmiştir. Bizde öyle yaptık ve çok uygun bir rakama, Gökova köyünden üç gecelik ev kiraladık. Kedimiz olduğu için otel yerine ev tercihimiz oldu, istedik ki evimizde ki kadar rahat etsin. Yabancı hiç kimse yanına girmesin ve keza bizde fazla insan içine girmek istemedik. Pandemii sürecinin bizi oldukça asosyal insanlara çevirdiğini söyleyebilirim.

Gökova köyü ile birlikte aslında bir üçgenin ortasına konumlandık ve Akyaka- Datça- Dalyan'a neredeyse eşit mesafeye yerleştik. Marmaris kavşağı zaten köyün hemen önünde.

Akyaka içinde Azmak nehrinin de geçtiği, yerli turistlerin yoğun olarak tercih ettiği nefis bir belde. Kumsalları ve denizi eşsiz. Akyaka Plajı ve Çınar plajı, denizin sığ olduğu, taş değil kumdan sahili ile size nefis bir deniz keyfi sunuyor. Eğer çocuklu bir aile iseniz kesinlikle kaçırılmaması gereken bir bölge. Şezlonglar, şemisyeler ve kıyıdaki Cafe'ler ile hareketli ama doğanın yeşilin kucağında bir koy. Fiyatlar Bodrum, Çeşme ve Antalya'ya göre çok ekonomik. 

Azmak nehrinde bir motor turu yapmanızı şiddetle öneriririm. Kişi başı 15 tl gibi bir ödeme alınmakla birlikte, pandemi dolayısıyla kişi sayısı kısıtlı tutuluyor, sosyal mesafe de korunuyor. Nehirin yaz kış 8 derece olması gibi bir özelliği olmakla birlikte, berraklığı göz alıcı. Pek çok insan içinde yüzüyor. 

Motor ile içinde gezerken siiznle birlikte yüzen kazları, dipteki balıkları görebilirsiniz. Bu kısa geziden sonra Azmak nehrinin kenarında bir Cafe'de benim içinde bir Kahve içmeyi unutmayın. Cennetten bu köşede kendinizi başka bir evrende hissedeceğinizin garantisini verebilirim.

Akyaka'dan çok az uzaklaşırsanız Maden Mevkii'nde denize girebilirsiniz. Burada Mavi Otel, İskelem Otel gibi kıyı otellerinde şezlonglara bir ücret ödemeden , yiyip içtiklerinize ödeme yaparak çok dinlendirici bir güne imza atabilirsiniz. Bu otelleri konaklama için de araştırmanız benim kendi şahsi tavsiyemdir, dinlenmenizi isterim.

Ben yola hiç üşenmem diyenler için Akbükü koyunu da tavsiye ediyorum. Mavi ile yeşilin el ele tutuştuğu, ayaklarınızı yerden kestiği bu koylar, insanın ömrünü uzatır. Eğer çadır ile kamp yapmak isterseniz Datça'ya kadar olan tüm yol boyunca pek çok kamp yeri mevcut. Bir ormanda sabah denize karşı uyanmanın dayanılmaz hafifliğini size tarif etmeme sanırım gerek yoktur.

Akyaka ve Göcek'te denize açılan günübirlik tekne turları mevcut. Bu Göcek'te 12 ada ile günlük 150 tl gibi bir rakam iken Akyaka'da 4 koy bir ada (Sedir Adası) 100 Tl gibi bir rakamda. İçine öğle yemeği de dahil. İnsanlar çok sıcakkanlı ve yardımsever, teknelerse çok temiz. Koylar nefes kesici.. 

Sedir adası aynı zamanda Kleopatra adası olarak da anılıyor. Adada zaten hiç Sedir ağacı kalmamış. Ada aslında açıkhava müzesi girişte ya 50 tl ücret ödemek durumundasınız ya da müze kart ile de girebiliyorsunuz. Öğrenciler indirimli, belli yaş grupları içinse giriş ücretsiz.

Bir tam gününüzü bu tekne turuna ayırabilirsiniz.

Veee Akyaka'nın en büyük özelliği ve güzelliği ise Marmaris kavşağına çok yakin bir tali yol ile ulaşabileceğiniz ve Kite sörf yapılabilen koyu. Türkiye'de neredeyse bütün extrem spor ve Kite sörf tutkunları tüm yaz boyunca bu koya akın ediyor. Deniz ve rüzgar bu harika spor için çok elverişli. Mercedes, Ford gibi pek çok büyük marka bu koyda Cafe'leri açmış, bu spor dalına ciddi anlamda destek oluyorlar. 

Bir başka sabahınızda direkt olarak Dalyan'a yönelin. İztuzu Plajı, kaya mezarları ve içerisinden geçen ve Dalyan tekne kooperatiflerine ait motoların tur yaptığı bu nehir sizi yine inanılmaz dinlendirecek. İztuzu Plajı'na kara yolu ile gidebileceğiniz nehirden 25 tl ödeyerek de gidebilirsiniz ki ben size ikinci yolu tavsiye ederim. Motorlar plajın burnuna bırakıyor ve bu bölge daha az insanın olduğu, denizin berrak suları ile sizi kendisine çektiği nefis bir köşe. İztuzu aslında beş kilometrelik uzun bir plaj ve bu plaja minik dostlarımız Caretta'lar yavrularını bırakıyorlar. Plajın belli başlı yerlerinde özel olarak koruma atına alınmış yuvaları da görebilirsiniz. İztuzu plajının burnunda kollarınızı iki yana açın ve tüm bu maviyi ve yeşili kucaklayın.

Dalyan nehrinden Plaja giden süre boyunca nehir etrafında bulunan pansiyon ve küçük otelleri de görebilirsiniz. Bunlardan herhangi birinde iki üç gün dinlenmek herhalde insanın pilini, tüm yıl yetecek kadar doldururdu. O kadar sakin, o kadar eşsiz bir doğa. Plaj dönüşü Dalyan'a motor ile girerken Kaya Mezarları'nı uzun uzun inceleyin. Bana insanoğlunun ta Milattan 400 yıl önceki imkansızlıklar ile oyduğu bu mezarlar mucize olarak göründü. Hayran kalmamak elde değil. 

Akşam ise kıyıdaki balık Restaurantlarında leziz Ege mezelerinin tadına varın. Bilhassa bu bölgede Mavi Yengeç denemenizi öneririm. Pek çok yerde fahiş fiyatlara sunulan bu lezzetler burada normal fiyatlarda ve can yakmıyor. Keza Dalyan'ın içindeki Publar, dondırmacılar, hediyelik eşya dükkanları çok keyifli. Bir iki hatıra almakta sakınca yok.

Bir başka gün ise Marmaris'in içine girin, sahilde atılan ufak bir turdan sonra hemen İçmeler Plajına geçmenizi ve soluklanmanızı tavsiye ederim. Burada verilecek kısa bir moladan sonra Datça istikametine sanırım hazırız. Taş evleri, masmavı koyları, sığ berrak ve kumdan denizi ile size harika bir davet sunar bu küçük ilçe. Bilhassa Datça iskelesinin olduğu koy ve deniz kıyısındaki Balık Restaurant'ları o kadar göz alıcı ki.. Gözlerim uzun zamandır bu kadar güzel manzaraya şahitlik etmemişti.

Datça dahil Dalyan, Akyaka ve Köyceğizde yöresel ürünler, Zeytinyağı, sabun ve tekstil ürünleri mevcut. Bal satışları her yerde var. Organik demek komik olur, doğal olarak hepsi direkt doğadan elinize, masaya. Tavukların gezmediği bir yer yok ki oralarda, gezen tavuk diyelim.

Özetle doğayla iç içe geçebileceğiniz. maviye ve yeşile, sakinliğe doyabileceğiniz cennetten köşeler buralar. Gözlerinize, midelerinize, ruhunuza. bütçenize hitap eden.

Size bu kısa tercihen yapabiliyorsanız uzun kaçamağınızda iyi tatiller diliyorum...

 

 

 
Toplam blog
: 4
: 6623
Kayıt tarihi
: 18.03.12
 
 

Edebiyatı, okumayı ve yazmayı çok seviyorum... Günlük hayata ve kavramlara dair söyleyecek sözüm ol..