Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '10

 
Kategori
İlişkiler
 

Akyurt’tan Durmuş Bey

Akyurt’tan Durmuş Bey
 

Hayat akıp giderken; evde yoluna koymanız gereken işler, işyerinin yükü, ilişkiler, çocuklar, verilen sözler, koşuşturmacalar ve bir kısır döngü sürüp gider. Derken bir de bakarsınız ki, sadece kendi meşgaleleriniz, çevrenizde mecburen birlikte olduğunuz insanların dışına kapattığınız bir dünyanın tam da orta yerinde gezinip duruyorsunuz. Kapatmak için ille de evde oturmaya gerek yok. Bazı yemekler, kokteyller, etkinlikler olur siz orada kendinizi herkesten izole edip yine tanıdık yüzlerin dışına çıkmazsınız. Belki size biri bir sözüyle feyz verecektir. Belki farklı bir bakış açısı sizi bir konuda değiştirecek, yenileyecektir. Zaten bazı yemeklerde de öyle sus pus oturursunuz etrafınızdakilere öcü misali bakar ve içinizden dersiniz ki, bu yemek bitse de bir an önce gitsek. İşte böyle olmayan anlar ve zamanları hem ortam belirler hem de yaratıcılığınız.

* * *

Böyle bir yemek öncesi Akyurt Yaşamevinde orada konaklayan büyüklerimizle sohbete dalıyorum. Biri kendini diğerlerinden daha fazla öne çıkarıyor. Bir şeyler beni ona çekiyor. Durmuş beyle daha önce görüşmesek de benim onun hayat hikâyesini ve hayata bakış tarzını biliyor olmam bu sohbet için iyi bir başlangıç oluyor. Sohbet koyulaşıyor. Yemek öncesi çaylarımızı yudumlarken etrafımızdaki konukları unutup bir başka dünyaya dalıyoruz adeta. Şiirden söz açılıyor. Durmuş beyden şiirlerinden birkaç mısra okumasını rica ediyorum. Aklımda tutamam deyip odasına koşup şiirlerini getiriyor. Şiirlerinden birini sesli okuyorum. Halen beklenen sevgiliye yazılmış dizeler ikimizi de duygulandırıyor. Ağlıyor ama öyle böyle ağlama değil sessizce, derinden ciğerleri sökülürcesine sanki... O ağlarken benimde gözlerim doluyor ama damlalar yüreğe doğru akıyor gözlerimden değil. Bu akşam her şeye rağmen mutlu olmaya kodlanmışım. Ne zaman Akyurt yaşamevine gelsem bir farklı dünyaya dalıp yolculuk yaparken bir başka dünyayı keşfetmeyi seçiyorum. Durmuş bey dayanamayıp anlatıyor. Benim daha evvel bildiğim bilgileri. Diyor ki- buraya gelirken otuz kiloydum. Hanım bana bakmayı red etti. Burada bana çok iyi baktılar. Bir kurumda çalışıp oradan emekli oldum. İçimdeki spor aşkı beni hayata bağladı. Yaşamevi yetkilileri bana imkânlar sundu en büyük hayalime kavuştum. Akyurt'taki gençlere antrenörlük yapıyorum. Gerçi daha başka hayallerimde var. Şiirlerimi fark etmelerini, benim için bir belgesel yapılmasını hayal ediyorum. İkimiz de gülüyoruz. İyi ki bizi hayata bağlayan hayallerimiz var. Ayağımdaki birçok proteze rağmen, yaşadığım onca sıkıntıya rağmen yaşamayı seviyorum. Diyor. Bir başka şiirini daha okuyorum. Bu sefer ki, geline benzettiği şehitlerimiz üzerine yazılmış. Yüreğimize bir yumru gibi oturuyor dizeler.

* * *

İçten bir karşılama, üst düzey yetkililer, konuklar, yaşamevi sakinleri, yöneticileri muhteşem bir yemek, kıvamında bir sohbet, ikinci baharı yaşıyor gönlüm şarkısı dillerden dökülürken, bir akşam da böylece yüreğimizde iz bırakarak geçiveriyor.

mailto:e-mail%3Abelginturan@gmail.com

 
Toplam blog
: 439
: 512
Kayıt tarihi
: 04.02.09
 
 

Lisansını Anadolu Üniversitesi/ İşletme Bölümü ve Anadolu Üniversitesi/ Sosyoloji Bölümlerinde “O..