Al! Defol!

-Kadın!
-Şarkıcı.
-Daha öncesinden belki de manken.
-Bir eğlence mekânından çıkıyor.
-Gecenin bir yarısında.
-Aracına doğru yaklaşıyor.
-Ve aracının hemen yanı başında, mendil satmakta duran bir çocuk.
-Şarkıcı kadın çantasından para çıkartıyor.
-Ve mendil satmak için bekleyen çocuğa, parayı uzatıyor.
-Hareket!
-Al! Defol!

* * * * *

-Mendil satmakta olan çocuk on dört yaşında.
-Adı Kadir.
-Üç kardeşler.
-Babası minibüs şoförü.
-Annesi ev kadını
-Kiracılar.
-Zar zor geçindikleri kesin.
-Yani Kadir öteki Türkiye’nin temsilcisi.
-Şarkıcı kadın ise görgüsüzlüğün ve küstahlığın temsilcisi.

* * * * *

-Tanık olduğumuz olay bir gerçektir.
-Popüler kültürün kirli yüzüdür.
-Merak ederim hep!
-Acaba popüler kültürün temiz yüzü var mıdır diye.

* * * * *

-Bu konu tartışılmalıdır.
-Bu ülkenin anlı şanlı “demokrat” liberallerinin dikkatini çekmek şarttır.
-Ve bu ülkenin liberalleri ki!
-Turgut Özal döneminin akıllı prensleri.
-Amerikan eğitim sisteminin süzgecinden geçerek.
-Türkiye’nin kilit noktalarını işgal ettiler.
-Yıllarca bizlere akıl dağıttılar.
-Popüler kültürü yükselen değer olarak sundular.
-Ve görgüsüz.
-Kifayetsiz.
-Kişiliksiz.
-Ve ne üdüğü belirsiz tipleri, toplumun gündemine soktular.
-Zerre kadar önemi olmayan tipleri, önemli birer insan konumuna taşıdılar.
-Zırvadan bir şarkı söyleyeni.
-Zırvadan bir film çevireni.
-Podyumlarda kırıtan erkek ve kadın mankenleri.
-Sanki bir şeylermiş gibi toplumun gözüne gözüne soktular.
-Peşlerinden kameralar eksik olmadı.
-Giyimleri.
-Saçları.
-Yürümeleri.
-Kelimeleri.
-Cümleleri.
-Moda oldu.
-Yani Yükselen Değer oldu.
-İş kültüre gelince!
-Hepsi birer felaketti.
-Ve bu kesimler, bu ülkenin liberallerince, yükselen değerler sisteminin sembolü olarak tanımlandı.
-Yükselen değerler sisteminin sembolleri, sonrasında ne mi oldu?
-Bir kast oldu.
-Ve bu kast topluma tepeden bakan.
-Kendi dışındaki dünyayı yok sayan.
-İşine geldiğinde.
-Ve işin ucunda reklam.
-İşin ucunda para varsa eğer.
-İşte o zaman paçalı çamurluların sokaklarına girdiler.
-Varoşlar akıllarına geldi.
-Ve varoşların sokaklarında dolaşırken, peşlerinden kameraları da eksik etmediler.
-Ve yükselen değerler sisteminin sembolleri olan kerameti kendinden menkul tipler, hiç de hak etmedikleri bir yaşamı ve safahatı sürerken, yoksul halk yığınlarının duygularını sömürmekten geri durmadılar.
-Çünkü o yoksul halk yığınları, bu görgüsüzler kastının kadim tüketicisiydi.
-Çamurlu sokaklardan çıktıktan sonra ise.
-Ve kameraların olmadığı mekânlarda, varoş insanlarını hakir gören ifadeler kullandılar.
-Yani “Amele” dediler.
-Ve “Amele” bir aşağılama.
-Ve hakir görme terimi halini aldı.

* * * * *

-Ve bu günün anlı şanlı “demokrat” liberalleri, varoşların iktidar tercihini yükselen değer olarak pazarlıyor.
-Ve varoşları lütfedip hatırlıyor.
-“Öteki Türkiye” diye bir kavramı Türkiye’nin gündemine sokuyor.
-“Öteki Türkiye”nin isim babası, Amerikan eğitim sisteminden geçmiş bir isim.
-Ve o isim, bir zamanların hızlı devrimcisi.
-Şimdinin ise gazete yöneticisi.
-Ve Turgut Özal döneminde, liberal olan bir zat.
-Ve liberalizmin erdemlerini keşfetme başarısı göstermiş bir dahi.
-Neyse konumuza dönelim.
-İşte efendim bu liberaller zümresi, şimdilerde ne olduysa birden, varoşların iktidar tercihine sıkı sıkıya sarıldılar.
-Hani demokratlar ya.
-Yani çoğunluk kime meyil ederse, liberallerde aynen o tarafa yelken açıyor.

* * * * *

-Şimdi bir gerçeğin altını çizmekte fayda var.
-Bu liberaller.
-Evet bu liberaller var ya.
-Bunlar.
-Yükselen Değerler diye diye, popüler kültürü bu ülkenin değeri haline getirdiler.
-O popüler kültürün oluşturduğu zümreyi de, bir kast haline getirip, topluma tepeden baktırttılar.
-O kast, her fırsatta varoş insanını dışladı.
-Dar gelirli insanları hakir gördü.
-Ve işi düşmediği sürece, çamurlu sokaklarının yakınından dahi geçmedi.
-Bu gün varoş insanı, yönetimi ele geçirdi.
-Ve şimdi iktidarı istiyor.
-Yükselen Değerler Sisteminin hızlı savunucusu Liberaller, şimdilerde varoşların iktidar tercihine sıkı sıkıya sarılmış.
-Efendim bu liberal zontalar ne diyor?
-“Öteki Türkiye dışlanamaz.”
-“Öteki Türkiye’nin tercihine saygı duyulmalıdır.”
-Peki siz değil miydiniz, varoşları dışlayanlar.
-Popüler kültür ahlakını, bu ülkeye dayatanlar.
-Ve siz değil miydiniz, popüler kültürü yükselen değer olarak topluma satan.
-Şimdi de utanmadan varoşların tercihine saygı çağrısı yapıyorlar.

* * * * *

-Soralım şimdi.
-Varoşları dışlayan gerçekten kim?
-Hani o hep eleştirdiğimiz elitist kesim mi?
-Yoksa statükocu diye aşağıladıklarımız mı?
-Sivil-asker bürokrasi mi?
-Veya Kemalistler mi?
-Yada Liberallerin topluma dayattığı “Yükselen Değerler Sistemi” nin sembolleri olan “Popüler Kültür” ün has temsilcileri mi?
-Evet.
-Kim varoşları ve yoksul halkı dışlayan?
-İşte burası çok önemli.