Al sana Mısır'da demokrasi... Al sana "veda seksi"..

Eğri oturup düz konuşmayı sevenler, “Arap Baharı” rüzgarlarının ilk estiği dönemlerde, ABD ve AB emperyalistlerinin, Mısır, Tunus, Libya ve Suriye’deki ayaklanmaları desteklemeleri ve içten içe kışkırtmaları sonucu ortaya çıkan durumun bu ülkelere nasıl “demokrasi ve insan hakları” getirdiğini bilirler.

Yine bu eğri oturup düz konuşanlar, yani emperyalizmi iyi tanıyanlar, bu ülkelere nasıl "demokrasi ve insan hakları" geldiğini de iyi bilirler.

Eğri oturup düz konuşanlar, Emperyalizmin ne sinsi, ne hain ve  kendi çıkarı için nasıl hareket ettiğini de çok iyi bildiklerinden, özellikle Eşbaşkanlık görevi ile donatılmış olan ve taa 1996’da planlanmış olan  Gül-Erdoğan ikilisinin yanına koyulan Davutoğlu ile birlikte bu “Arap Baharı” hapının  halkımıza nasıl yutturulmaya çalışılan ölümcül bir hap olduğunu  “Arap Baharının” ne  gibi bir musibet olduğunu hep söylediler ve her söyledikleri de doğru çıktı.

Bakıyoruz Libya’ya; Kaddafi linç edilmiş, öldürülmüş..

Libya’nın durumu ne?. Aşiretlere bölünmüş ve petrolünün % 80’ni AB ve ABD emperyalistleri tarafından  iç edilmiş zavallı, bölük pörçük bir ülke olmuş.

Mısır’a bakıyoruz; Mübarek’ten sonra başa geçen Pentagon’cu generaller sayesinde  bu ülke, “demokratik bir ülke olması gerekirken”, bölünmüş, darmadağın ve geleceği karanlık bir ülke halini almış.  

ABD’nin Irak’ı işgalinden beri hep söylemiyormuyduk?

Bu  ABD Irak’ta yüzbinlerce Müslüman’ı katlediyor, ABD’li askerler Irak’ta müslüman kadınların, kızların ırzına geçiyor.

O zamanlar Eşbaşkan RTE ne diyordu?.; “Kahraman ABD’li askerlerin Irak’tan sağ salim çıkması için duacıyız..”

Hepsinin yalan olduğunu ve hiç olmazsa şunun doğru olduğunu düşünelim..

Diktatörlüğün en acımasız ve krallığın, şeyhliğin en katı uygulandığı demokrasinin D'sinin olmadığı Suudi Arabistan, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri ve Dubai’de niye bu demokrasi havarileri hiç yoklar?..

Oralarda demokrasi var da biz mi bilmiyoruz?..  

Neredesiniz ey dürüst  AKP’ye kanmışlar?.. İçinizde mütedeyyin müslümanlar ve dürüst insanlar var, biz buna inanıyoruz. Çünkü 1 Mart tezkeresinin geçmemesinde sizler başrolde idiniz, sizler ABD hegemonyasına ve bölgedeki hain emellerine en büyük darbeyi vurdunuz. Bilerek veya bilmeyerek yaptığınız bu vatanseverliğin, bu Anti Emperyalistliğin bedelini şimdi Silivri’deki o yurtsever ve kahraman generaller çekiyor. Çeksinler, çekecekler tabi, buna itirazımız yok. “Sen yanmasan, ben yanmasam, nasıl çıkar karanlıklar aydınlığa.”  Yanalım yanmasına da bazı gerçekleri de görelim artık. (Bu sözümüz eğri oturup düz konuşanlara değil tabi ki.) Şimdi bu Emperyalizmin ve Eşbaşkanlarının ne kadar yalancı ve iki yüzlü olduklarının, yeri geldiğinde hıristiyanlığı, yeri geldiğinde İslamı nasıl kullandıklarının çok güzel bir örneğini görüyoruz Mısır’da.

Kendini “ulema’dan” sayan ve din alimi olduğunu iddia eden bir soytarı, Mısır Parlementosu na bir yasa teklifi veriyor.

Sıkı durun, teklif aynen şöyle; Kızlar 14 yaşında evlenebilmeli ve (lütfen daha sıkı durun) Eğer bir erkeğin karısı ölmüşse o erkek karısı öldükten sonra altı saat içinde ölen karısı ile cinsel ilişkiye girebilmeli. Yani erkeklere “Veda seksi” teklifi.

Bu soytarı açık açık diyorki; “Ölülerle cinsel ilişkiye girilmeli, bu erkeğin en tabi hakkı olmalıdır.”

Necrophilia (Ölü sevicilik) bir hastalık.. Hasta ruhlu bir insanın başvurabileceği bir saplantı, bir sapıklık..

Yani tüm dünyadaki Emperyalist emellerle paralellik gösteren bir çılgınlık..

Böyle bir saçmalık olurmu?..

Üstelik bunu din adına yapıyorsun..

Allah belanı versin...

Burdan çıkaracağımız dersler var tabi ki..

Emperyalizm önce becermeye çalışıyor, beceremezse öldürüp beceriyor.. Nasıl da benzerlik var bu sapık yasa teklifi ile..

İkinci çıkaracağımız ders; Bu emperyalist emelleri sanki demokrasi getiriliyormuş gibi kendi halklarına yutturmaya çalışanların düştüğü acınası durum..

Al sana Arap Baharı, al sana Mısır’a,  Libya’ya demokrasi..

Evet şöyle veya böyle, ikbal için, menfaat için, para için, pul için, İsviçre bankalarındaki sekiz yüz milyon dolarlık hesaplar için..

Ne derseniz deyin bu satılmışların bölge halklarına demokrasi geliyor yalanları ile sürdürmeye çalıştıkları saltanat sevdaları ve yine bölge halklarının  bir birlerine kırdırılması ve düşman edilmesi çabaları deyin..

Ne derseniz diyebilirsiniz..

Ama lütfen şu eğri oturup düz konuşanların söylediklerine kulak asın ve Mısır’a nasıl bir demokrasi geldiğini ve o bölge halkları  ile Türkiye halkları arasındaki suların nasıl donduğunu bir kez daha düşünün..

ABD’nin getireceği demokrasi ancak ve ancak ölü seviciliğidir.. Onlar dirimizden korktukları için Necrophilia'yı yaymaya çalışıyorlar..

Bunu unutmayın..

Tüm dünya emekçilerinin ve ülkemiz işçi sınıfının bayramı olan 1 Mayıs'ı kutlarım.. Ölüyü sevseler de, "demokrasi" getirseler de, ne yaparlarsa yapsınlar hain emellerini gizleyemeyecekleri nice 1 Mayıs'lara.. 

Saygılar..

1 Mayıs 2012