Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '12

 
Kategori
Gezi - Tatil
 

Alaçatı'nın taş evleri

Alaçatı'nın taş evleri
 

Alçatı'nın taş ocaklarından çıkartılan taşlar yöreye dokusunu veriyor.


Çoğu insanın tatil planları yaptığı şu günlerde tercih edilecek rotaların sayısı olabildiğine fazladır. Tatil planlarının baş belası olan kararsızlık, yanlış tercihlere neden olabilir. Bu nedenle ya bildiğiniz yerden şaşmama ya da yeni maceralara hazırlıklı olmalısınız. Tatilci ruhunu yazıp kelime sarf etmektense içinde tatilinizi geçirdiğiniz ya da geçireceğiniz atmosferi anlatmak daha verimli olacaktır.

Tatil mekanı olarak atfedilen yerler,  iller, ilçeler, kasabalar ve köyler. Aslında yıl boyu yaşantının devam ettiği, doğallığını korumaya çalıştığı ya da oralı bile olmadan yeniçağın getirdiği değişmelere ayak uydurarak kendini yenileyen beldeler günümüz Türkiye’sinde oldukça fazladır. Bunlardan bir tanesi de Ege’nin şirin kasabası olan Alaçatı’dır. Son zamanlarda artan tatilci ve yazlık taleplerine göre yıldan yıla ziyaretçi sayısını artırmakta, gözde tatil beldelerinden bir tanesi olma yolunda devam etmektedir. Arsa fiyatlarının tavan yaptığı bir çok büyük işletmenin lüks mekanlar kurduğu Alaçatı, şirin kasaba niteliğini kaybederek tatil kasabası kıvamına gelmiştir. Abartılı fiyatlar, lüks yaşayan tatilcileri bir hayli memnun eder. İki sokak içerde mahalle bakkalının olması ise beni memnun etmeye yeter. Yine de diğer tatil beldelerine nazaran daha az tahribata uğramış olması sevindirici. Yapay dekor gibi hazırlanmış evlerin ve otellerin dışında, Alaçatı’nın ruhunu kapılarının arkasına gizlemiş taş evlerinin varlığından bahsetmek, tatile gittiğimiz mekanı biraz olsun yaşamak, dinlendirici ve keyifli olabilir.  Alaçatı’nın  kalabalık caddesinden bir veya iki sokak içerlere doğru geçtiğinizde o tatil beldesi yerini şirin Ege kasabasına bırakıverir. Gerçek kent dokusunu da zaten orada görebilirsiniz. O yapay mekan süslemelerinin yerine gerçek nergisler, portakal ağaçları ve zeytin yaprakları alır. Bu ruhun korunmasının en büyük nedenlerinden bir tanesi olan yöre halkının da bölgede yaşamaya deva etmesidir. Şirin Ege kasabasının tarihi taş evlerinin hikayesini, yaşanmışlığını, özlemlerini açık kapılarının ardındaki taş duvarın üstünde yer alan siyah beyaz fotoğraf tek tek anlatır.

Alçatı’nın tarihi bir hayli eskiye dayanıyor. Sınırlarında yer alan Eriythrai antik kenti ile hemen hemen aynı yaşta. M.Ö 3000’lere kadar uzanan köklü geçmişi ile Çeşme yarım adasının en önemli liman kentlerinden de biri olmuştur. Bu günkü halini alması 1800’lü yılların başındaalır. Avrupa’da üzüm ekonomisinin sekteye uğraması ile Avrupa devletlerinin üzüm ve şarap ihtiyacını karşılamak için bütün limanları kullandığı gözlemlenir. Bu limanlardan bir tanesi de Alaçatı limanı olmuştur. Alaçatı limanı dünyaya ticaret ile açılmaya başlamıştır. Bu ekonomik kalkınma beraberin de güzel evlerin inşaatını da getirmiştir.

Alaçatı’nın baskının nüfusunu oluşturan Rumların Mübadele ile gitmeleri ve ardından Türklerin bölgeye yerleşmesi ile şarap üretimi biter. Alaçatı evlerinin arka tarafı üzüm bağlarına, ön cephesi ise Arnavut kaldırımlı dar sokaklara bakar. Alçatı’nın yakınında bulunan taş ocaklarından çıkartılan taşlar, Alaçatı’nın kendi yöresel taşıdır. Dokuyu oluşturan da bu taşlardır. Tortulu ve kolay işlene bilir olan taşlar yazları serin olurken, kış aylarında ise soğuk havayı içeriye almaz. Nem tutma özelliğine de sahip olan taşlar fazla nemi içine çeker.  Dar sokakları gölge verir.  Misafir ağırlama odası ve yatak odaları evlerin birinci katında bulunur. Bahçe kapısı bir at arabasının girebileceği büyüklükte yapılmıştır. Cumbaları ise kendisi gibi Akdenizlidir.

İyi tatiller.

 
Toplam blog
: 3
: 276
Kayıt tarihi
: 09.07.12
 
 

Dokuz Eylül Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Fotoğraf Bölümü Fotoğraf Editörü /Freelance..