Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 
 

E. Kurmay Yarbay Mustafa Kemal Öztürk

http://blog.milliyet.com.tr/emeklibirsubay

04 Eylül '06

 
Kategori
Kentleşme
 

Alanya'daki yazlığımız!

Alanya'daki yazlığımız!
 

Birilerine, "Babam Alanya' da" dedigimiz de, veya adresimiz istendiginde, "Alanya'da yazliginiz mi var?" diye sorarlardi.

Vallahi hem yazlik, hem kislik...

Yazin cok sicak. Bahcede bir kuyu var. Kuyudan cektigimiz suyu buyuk bir varile doldururup, habire su dokunuyoruz. Serinlemek icin. Gece uyunmuyor. Evde elektrik olsa belki bir elektrikili pervane aliriz. Yiyecekler, tel dolapta duruyor. Bir sinek, bir sinek...

Kisin merdivenin baslangicindan ara kapi ve yola kadar tahtalar uzerinde yuruyoruz. Dengeni yitirdin, suyun icindesin. Taksitle, ucuza yapilmis, en ucuzundan malzeme kullanilmis yazligimiza, yagmur ruzgarla birlikte gelirse, evin icine giriyor.

Anam, babam yine de memnun. "Ayazi yok. Donu yok..." Diyorlar. Denizin sahile vurdugu odunlari yakarak kisi geciriyorlar. Komsulari, "Huseyin efendi bu suyu ancak duvarla kesersin..." demis. Parasi yetmedi, arazinin tamamini degil, yarisini duvarla cevirdi. Selden kurtuldu!

Yazin "Huseyin Emmi!" diyen, "gecerken oylesine bir ugrayan" cok. Anam biraz mirildaniyor, babam keyifli. Yesinler, icsinler, yeter ki desinler:

"Huseyin Efendi ne akilli adamsin. Nereden akil edip, boyle guzel bir yere yerlestin?"

***

Yerlesme ki, ne yerlesme!

Mubasir Huseyin, Kestel Koyunden dostlari ile birlikte, bizim evin hemen yakininda, tepelik, seyrengah bir yerde, iki agacin altinda yatiyor... Gah evini, gah denizi, gah da arkada ki Toroslar'i seyrediyordur.

Yusuf'a dedim ki, babamin mezarina bir bakar misin? Dedi ki, Kestelliler babana cok iyi bakiyorlar...

***

Annem artik telefon ettigim de, evi satalim oglum, demiyor. Demekten yoruldu...

Huseyin gitti. Anam bir iki evde oturdu. Alt kata kiraci aldi. Kirayi vermiyormus.

Ev dokuluyor. Kestel Belediye olmus. Yeni Belediye Baskani bir yerlerden yol gecirince, bizim arsanin epeyini yandaki doktora vermis. Doktorun evi bizim evin yanina dikilmis. Binikiyuzelli metre kare arazi 500, 600 olmus.

Mubasir'in evi kimsesiz. "Doktor terkedip gitmemizi bekliyor.." diyor anam.

"Satak oglum. Bana vekalet gonderin satak..."

Gonul satmadan yana degil. Para olsa, Mubasir'in oturma odasini, yatak odasini muze yapip, ustune iki kat daha cikacagim. Ziyaretciler; kirmizi kadife kordonlarin arasindan, kirmizi koltuklara, dogdugum gun dogum parasi ile alinan transisitorlu radyoya, duvarda ki iki capraz kilica, sedire, Mubasir'in otuzlarinda cektirdigi mubasir uniformali fotografina, anamin resmine, anamin tullerinin arasindan gorunen Akdeniz'e baksinlar...

Bahceye de bir hizmet binasi. Gelen giden kalsin. Bembeyaz carsaflar serelim. Soguk, sicak sularda yikansinlar. Giderken de desinler ki;

"Mubasir Huseyin ne guzel yerde, ne guzel ev yaptirmis... Ne akilli adammis..."

Not: Yazligimizin (!) onunde kardaslarim Saffet, Talat ve Kenan. Yillardan?

 
Toplam blog
: 798
: 2506
Kayıt tarihi
: 25.07.06
 
 

Harp Okulu 1974 mezunuyum. 1983'de Kurmay Subay olarak mezun oldum. 1987 yılında Silahlı Kuvv..