Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Aralık '10

 
Kategori
Güncel
 

Alanya il olacak mı?

Alanya il olacak mı?
 

Seçim yılına giriyoruz ve yine yeni il adayları sık sık gündeme geliyor. Türkiye'de maalesef siyasetin şekli değişmiyor. Buna prim verenler oldukça da değişmeyecek herhalde.

Gündemdeki yeni il adaylarından bugünlerde en çok faaliyette olan ilçe Alanya. Antalya'ya bağlı olan Alanya ilçesinin il olabilme çabaları on yıllara dayanıyor. Ama, son kampanyaları artık bu işte kendilerini de aştığını gösteriyor. Dünkü gazeteleri okuyanınız varsa görmüşsünüzdür. Akdeniz Üniversitesi Alanya İşletme Fakültesi Dekanı'nın yaptığı araştırmada, Türkiye'de il olması gereken 8 ilçe varmış. Bunların en başındaki de haliyle Alanya imiş. Şimdi, listeye bakınca Alanya dışındaki il adayları insanı düşünmeye sevkediyor. Bandırma, Fethiye, Elbistan, Ereğli, Bergama, Ödemiş ve Erciş. Neye göre belirlenmiş bu ilçeler? Araştırmayı yapanların dediğine göre Analitik Hiyerarşi ve Proses yöntemiyle! Güzel bir yöntem. Ancak, amacınıza ulaşabilmek adına diğer il adaylarını daha gerçekçi ilçelerden seçseydiniz daha samimi bir hava estirirdi. O zaman sizi bir şekilde ciddiye alabilirdik.

Şimdi ben bu araştırmayı yapanlar gibi, 'az anlaşılsın ki birşey var zannedilsin' mantığını bırakarak, Analitik Hiyerarşi ve Proses yöntemiyle değil, akıl ve mantık yöntemiyle size düşüncelerimi aktarayım.

Eğer Türkiye'de, vatandaş merkez ile uzaklık ve ulaşım güçlüğü nedeniyle hizmet almada sıkıntı yaşıyorsa benim il adaylarım, Erzurum-Oltu, Sivas-Divriği, Yozgat-Boğazlıyan, Van-Erciş, K.Maraş-Elbistan, Antalya-Alanya olabilir. Eğer nüfus yoğunluğu nedeniyle sıkıntı yaşanıyorsa o zaman da, Aydın-Nazilli, Manisa-Akhisar, Balıkesir-Bandırma, Muğla-Fethiye, Antalya-Manavgat, Antalya-Alanya ve daha birçok ilçe sayabilirim. Günümüzde il ve ilçe merkezlerine olan yoğun göç de hesaba katılırsa, önümüzdeki 10 yıl içinde en az 10 tane daha yeni il adayı ilçe de türeyebilir. Bir de bunlara 'siyasi iller' eklenirse, 1990'larda Süleyman Demirel'in hemen hemen her gittiği ilçeye vaat ettiği il yapma girişimi gerçekleşmiş ve 2020 yılında Türkiye, 100 ile ulaşmış olur.

Halbuki, çözüm il yapmakta mıdır, yoksa kanun ve yönetmeliklerde yeni düzenlemelere gitmektemi dir? Bence ikinci şık. İl ve ilçelerin nüfus, coğrafi, fiziki yapılarına göre bağlı oldukları illere bağımlılıklarını azaltacak, direk hizmet alacak yeni kolaylıklar ve fırsatlar içeren kanun ve yönetmelik değişikliklerine gidilmelidir. Yoksa, il yapma furyasından aslında herkes zarar görmektedir. Bugün, Zonguldak gibi bir ilden Karabük ve Bartın gibi iki il daha çıkarılması çok ilginç ve düşündürücüdür.

Gelelim tekrar Alanya'ya. Alanya yıllardır il olma konusunda uğraş vermiştir. Hatta, yine Antalya'nın bir ilçesi olan Manavgat'ı bile bu konuda geride bırakmıştır. Halbuki, Manavgat'ın il olma sevdası Alanya'dan eskidir. Bu arada ben Antalyalı'yım. 6 yıl Alanya'da çalıştım ve Alanya'dan evliyim. Halen bu yöre ile ilişkilerim sıcağı sıcağına devam etmektedir. 1998 yılında Alanya bir sel felaketi yaşadı ve bu zamanlarda bu ilçemiz turistik olmasına rağmen virane gibiydi. Daha sonraki 10 yıl içerisinde Alanya muhteşem bir gelişme yaşadı ve modern, yaşanabilir bir kent düzeyine geldi. Şimdiki gibi şikayet edilen bir ilçe statüsünde olsaydı, Alanya değil 10 yılda, 50 yılda şimdiki haline gelemezdi. Demek istediğim, Alanya'ya zaten normal bir ilçe gibi davranılmıyor, hak ettiği değer Alanya'ya veriliyor.

Hal böyleyken, Alanya il olmakla şimdiki durumunu daha da iyileştirir mi, yoksa değer mi kaybeder? Bence yine ikincisi. Çünkü, Alanya'nın en güçlü silahı turizm. Tarım ikinci sırada geliyor. Turizmde önemli olan nedir? Marka olmaktır. Şimdi, bu devlet 30 yıldır Antalya'yı dünyada bir marka haline getirmeye çalışıyor. Bunda da önemli mesafeler alındı. Bugün Rusya'da, Antalya'yı ayrı bir devlet zanneden insanlar var. Komik ama biz bunu Rus dostlarımızdan öğreniyoruz. Turizmde Antalya deyince de sadece Antalya merkez akla gelmiyor. Tüm ilçeleri bu markanın içinde ve bu markadan faydalanıyor. Daha düne kadar Alanya ve Manavgat'taki oteller, yurtdışı tanıtım broşürlerinde kendi ilçe isimlerini kullanmaz, sadece Antalya adını yazarlardı. Bu da markalaşmanın doğru yolda olduğunu ve bundan herkesin faydalanmaya çalıştığının bir göstergesiydi aslında. Devlet politikası da bu yönde. Antalya'nın tanıtımında Alanya'dan Manavgat'a, Kemer'den Kaş'a tüm yöre var. Şimdi, 30 yılda yaratılmış bir markadan koparak kendi markanı kabul ettirmeye çalışmak bana bu işin arkasında başka işlerin ve hesapların olduğunu düşündürüyor. Birileri yeni il yapılandırmalarından koltuk kapacak diye, yöreyi ve insanını heba edemez, etmemelidir, buna da göz yumulmamalıdır diye düşünüyorum.

Bu il olma sevdası ve il yapmayı siyasete alet etmeyi bir kenara bırakıp, o bölgenin konumu ve özellikleri gözetilerek, ihtiyaçlarına yönelik özel kanun ve yönetmelikler hazırlansa herkes için daha hayırlısı ve doğru olanı yapılmış olur.

Bölmeden yönetmeyi öğreneceğimiz günlerin özlemiyle iyi günler diliyorum.

 
Toplam blog
: 41
: 671
Kayıt tarihi
: 11.02.07
 
 

1972 doğumluyum ve bir bankacıyım. Hayatım boyunca en büyük hayalim bir yazar olmaktı. Ama, Türkiye'..