Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Temmuz '12

 
Kategori
Uzay
 

Alaska Dağları’nda caketim kaldı

Alaska Dağları’nda caketim kaldı
 

Öncelikle biz insanoğlunun (ya da hayvan oğlunun, bitki filam kızının mesela) seninle bağlantısı ne? Toprak beyefendi ağabey (ya da kimilerinin deyişine göre sahip Dünya hazretleri) cinci hocaya sordum cevabını alamadım, kusura bakma. Biz niye buradayız? Dünya gibi daha bu âlemde milyarlarca gezegen varmış. Yani başka bir yer değil de neden burası? Beyaz masaya sorsak hikmeti Huda deyip kestirip atacak. Ben Tanrı’nın asi bir kuluyum (kul ve asi uymadı ama neyse) öyle sakalımı tarayıp mış mış yapamam.

Yani değil mi kardeşim, eğer konu takdirse dünyada değil de Güneş’te halk olurduk mesela, ne güzel cızbız yapar yerdik birbirimizi. Ya da uzak bir gezegende ebedi kardan adam. Nasıl oluyor yani böyle, yaşamak için uygun tek gezegen (şimdilik bilinen) dünya ve Tanrı bizi burada yaratıyor. Bu nasıl bir tesadüf?

Kerim Korkut diye birisi bir iddia attı ortaya, kimse tınlamadı. Bu zatı muhteremin deyişine göre aslında evvelinde dünyada da hayat yoktu. Tanrı bütün gezegenleri boş yarattı, doldurun diye. Dünya gezegeninde biraz yaratanın eli var tabi. O da ilk olduğu için. Biz insanoğluna bir tane örnek bulunsun diye. Aslında düşünülünce bu adamın abuk sabuk iddiası doğru olabilir. Milyarlarca yıldız ve hiçbirinde hayat yok. Niye dünyada olsun? Bir gezegende hayat olması için Güneş’e uygun mesafede olmak yetiyor mu? Hadi öyle diyelim, milyarlarca yıldızdan sadece Dünya mı Güneş’e uygun mesafede?

Şimdi desem ki dünyanın merkezinde ateş kütlesi varmış (20000 derece ısı, kayaları bile eritiyor) biz niye donuyoruz? Toprağın altı soğukmuş (mezara girenler öyle diyor) biz niye üstünde yanıyoruz? Sayın bay dünya hazretleri ve yaratıcısı, Âdemden bu yana sorulmamış bütün soruları soracağım sizlere. O Âdemse ben de bademim hahahahaha!

Doğrusu ben pek inançlı biri değilim ama yaşadığımız dünyada hikmet efendiyle bol bol karşılaşıyoruz. Sakallının (hiçbir şey yapmadan) sakalını kaşıyarak haklı çıkması beni uyuz ediyor. Valla kusura bakmayın ateist emiceler, benim yolum Tanrı’ya gidiyor. Ula güneş olmasa katranlıkta kalırız, donarız valla. Ne ürün yetişir ne bir şey, açlıktan ölürüz. Onu bunu bilmem arkadaş, Tanrı doğru; ama galiba dinde sorun var. Din Tanrı değil ya da Tanrı din değil. Bizim Tanrıyla hâşâ hiçbir sorunumuz olamaz.

Ya şimdi kardeşim bugünkü bilinen duruma göre evrendeki milyarlarca yıldızda hayat yok deniliyor değil mi? Denilmese bile iklim vs özellikleri nedeniyle hayat ihtimali uzak. Sadece dünya… Ama “Yerleri ve gökleri sizin için yarattım” diye ayet var. O zaman bizler bir şeyleri bilmiyoruz. Bizim için yaratmış ama milyon yıl oldu çoğunun resmini bile görmedik.

Dünya’da yaşanılan hayat mantıklı görünüyor. Balinaların ve küçük balıkların farklı ihtiyaçları olması (balinaların küçük balıkları yemesi, beni yiyecek değiller ya) çok normal. Küçük balıklar da balinaları yiyebiliyorlarsa yesinler. Ancak küçük balık büyüklüğünde balinaların (insanlar kastediliyor) denizler hâkimine balina büyüklüğünde ihtiyaç listesi sunmaları Dünya’nın düzenini bozuyor. Ama işte burada Dünya’nın düzeninin sağlanması mümkün değil; çünkü ayıları dayılara teslim etmişler. Allah’ın sopası yok diyoruz ya, ona budaklı meşe odunundan bir sopa yapacağız ya da insani değerleri aşmış, yaratanın seçkin kulu Kerim Korkut’u dünyanın nizamını sağlamakla görevlendireceğiz.

Şu bir gerçek ki ölenlere çok üzüldük ama ölenler ölmeseydi dünyada açlık olurdu. Yani elbette olmaması gerekirdi ama on bin yıldır Dünya’da ahvali şeriat bu ve biz bu durumu değiştiremiyoruz. Ve bu durum normaldir diyen salaklar var. Ula maydanoz, adam ölüyor, sen yaşıyorsun; sen ölseydin de o yaşasaydı. Senin ayrıcalığın ne? Padişahın sol taşağı mısın? Ben Tanrı’nın yerinde olsam mezardakileri çıkarır yaşayanları koyarım; ölülerle dirileri değiş tokuş ederim. Yazık adamlara! Kaç bin yıldır havasız susuz yatıp duruyorlar.

Dünyada adaletin olmadığına inanmıyorum; çünkü sadece benim tanıdığım adı adalet olan on dört kişi vardı. Dünyada belki 5 milyar insan kör inancın esiri. Bunlar için nasılsa açlık sorun olmuyor. Açlığa, yoksulluğa sabırla karşı koyup sözde Tanrı’nın rızasını kazanarak cennete gideceklerini umuyorlar. Ama geri kalan hınzır barbunyaları doyurmamız lazım. Bunların genetiğini değiştirerek ayı gibi 6 ay kış uykusuna yatmalarını sağlasak Babil’in asma bahçeleri belkim bize kalırdı.

Dünyadaki dağılım da normal, karıncalar bile yiyecek neredeyse orada yuva yapıyorlar. Lakin dünyanın geleceği açısından özellikle Asya adı verilen bölümün güneyinde dengesiz bir yığılma var. Bu alan bu kadar nüfusu kaldıramaz. Mutlaka yakın zamanda bir patlama yaşanacaktır. Bunun illa da ekonomik olması gerekmez. Çinliler yakın zamanda tuvalet bulamayıp sürüler halinde komşu tarlalara yürüyebilirler.

Endüstri, sanayi filam tamam da 7 milyar kişinin affedersiniz hava vermesi (herkes bir defa havalansa günde 7 milyar kez) de ozon tabakasının delinmesinde etkili olmuş olabilir. Ama biz delik ozon tabakası kadar denizlerimizdeki sazan tabakasını da düşünmeliyiz. Yavru istavritler daha “ben balik, yarattı Halik) demeden kendini yırtık Naciye’nin tavasında bulursa kıyamet için İsrafil’in suru üflemesine bile gerek kalmaz hahahahahaha!

Güneş işe yarıyor ama doğrusu pek de adil değil. Dünyanın bir tarafı yanıyor, bir tarafı donuyor. İklim Tanrıları meteorolojinin tahminleri doğru çıksın diye canımıza okuyorlar. Hele şu ürüzgarlar var ya, salak oğlu salaklar ne taraftan eseceklerini bilmiyorlar. Geçende gıcık bir karayel şapkamı uçurdu, manitamın yanında kel başım göründü. Yağmurlar da manyaklaştı. Bakıyorsun aylarca tık yok, sonra birden gök boşalıyor. Hep de tedbirsiz yakalanıyorum. Ben iyice ıslanmayınca da kesilmiyor. Bir de işe yarasa bari. Gidiyor Allah’ın dağına yağıyor. B…k var sanki. Everest’in kayaları şırıl şırıl, kapımdaki asma kurumuş. Tanrı’nın hikmeti. 30 çocuğum olsa birinin adını Hikmet koymam! Hikmet diye ad mı olurmuş be!

Biz ölüp gittikten sonra bu dünya baki kalacakmış. Yani en azından kıyamete kadar. Çünkü Mahsun, Mahzun muydu yoksa, Mah-zun, Mah-sun…Offfff her ne zıkkım ise, o diyormuş törküsünde “Baki kalan Allah’tır” Yaşasınlar,var olsunlar bakayım. Benim kalan ömrümü de onlara vereyim. Zati Çapa’nın 9. hariciye koğuşunda geçecek. Bi b…k anlamadım hayattan. Heç memnun değilim. Ayı oğlu ayılar yüzünden ömür mü sürdük ki! İnşallah Sırat köprüsünde elime geçerler. Bizans’ın yağ kazanlarına atı atı vereceğim hepsini. Adam ben üzüm yemeyim diye asmayı kökünden kesti ya!

Dünya ile ilgili özgün yazılarımız devam edecek. CERN bir yanda, Kerim Korkut öbür yanda, yaratılışın sırlarını çözeceğiz.

 
Toplam blog
: 6332
: 653
Kayıt tarihi
: 21.09.08
 
 

Sadece sayfalarda kalan yazılar şaheser olsalar bile önemsiz ve anlamsızdır. İnsanlara ulaşan ve ..