Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Ekim '11

 
Kategori
Deneme
 

Alaturka Absürdler

Birinci Türkiye Cumhuriyeti, hem yaşamda, hem de sanatta oldukça bol bol absürd panoramalar sergiledi.

Alın size bir demet:

Tezer Özlü ‘Çocukluğun Soğuk Geceleri’ndeki kahraman, otobiyografik bir biçimde dilegetirilmiş olarak, elektroşoka giderken şöyle bağırır:

“Devrimi bensiz yapın.”

Bu absürd bir durumdur ama aynı zamanda bir negasyon dikmesidir. (Bakınız: ‘Tezer Özlü – Demir Özlü Dikmesi’)

Oğuz Atay genelde absürd yazar ama onunkisi alafranga bir absürddür, ya da intihal bir absürddür. 

Kemalettin Tuğcu romanları, melodram absürddür. İçerikleri tümüyle geçerlidir ama üslupları aşırı alaturka absürddür. Bazılarına ağlayacağınıza, gülersiniz.

Fakir Baykurt, ağasız bir köyde doğup büyüyerek, ‘ağa – imam – öğretmen’ klişeli köy romanları yazar. İronik olarak gerçek yaşam onu, İstanbul yerine, Almanya’ya sürgün eder. Bu da ona, ‘köy – kasaba – şehir – büyükkent – gavur büyükkent’ poliyalektiğinde ilginç gergefler çizdirir. Yaşamının sonunda yine bir köye, Güney kıyımıza yerleşir.

Erkek kardeşleri sayesinde, çalışmadan yazma lüksüne sahip olan Latife Tekin, gecekondu / fakirkondu edebiyatı yaparak, parsa toplar. Çok yıllar sonrasında, gerçek durumu itiraf eder.

Kürşat Başar ve Tuna Kiremitçi gibi parlak erkekler, yazarlıktan her tür işe geçiş yaparlar. Yazarlık onlar için, beyaz Türk olmaya sıçramanın / sınıf atlamanın bir aracıdır ama her araç gib, bu da sınırlı yer ve zamanlarda geçerli olur ve onlar da sonunda, bir köşede unutulup giderler. 

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..