Aldatılan kadının görülmemiş intikamı

İşte Aldatan eşin başına gelen ibretlik olay: 

“İşlerim kötüye gidince alacaklılar kapıya dayandı. Ben de ‘Alacaklılarım üzerime gelmesin, ’ diye çözüm aradım. 

Eşimden başka güvenecek kimsem yoktu. Tüm mal varlıklarımı önce bir arkadaşıma satış göstererek devrettim. Arkadaşım da bir hafta sonra aynı gayrimenkulleri, aynı şekilde satış göstererek eşime devretti. 

Bize, ‘Böyle yaparsanız, alacaklılar eşinize dava açamaz, ’ dediler. 

Üç yıllık bir mücadeleden sonra alacaklılarla anlaşmaya da vararak borçlarımdan kurtuldum. Eşime, ‘Yarın tapuya gidelim de, şu devir işlemlerini yapalım, ’ dedim. 

‘Bu hafta annemlere gideceğim, bu işlemleri haftaya yapalım, ’ dedi. Ben de ‘Tabi olur, ’ dedim. Bana yanlış yapacağı aklıma bile gelmezdi. 

Akşam eve geldiğimde, elbise dolaplarının boş olduğunu görünce, ‘Bir hafta için neden bu kadar elbise götürmüş, ’ diye şaşırdım. Günlerce aradım, ulaşamadım. Ailesini aradığımda da ‘Burada yok, ’ cevabını aldım. 

Aradan bir ay geçmeden gelen boşanma davası tebligatı ile yıkıldım. 

Eşim, dilekçede boşanma davasına gerekçe olarak, ‘Onu aldattığımı ve şiddet kullandığımı da, ’ göstermiş. 

Oysa arada bir, başka kadınlarla birlikte olduğumu ondan hiç saklamadım. Benim biraz çapkın olduğumu bilir. Bunları bildiği halde hiçbir gün en küçük bir tepki bile göstermedi. Hatta ben bunları anlatırken gülerek dinlerdi. Böyle aldatma mı olur? 

Dosyadaki deliller beni daha da çıldırttı. Bir kadınla çektirdiğim birkaç fotoğrafı ve dayaktan dolayı aldığı raporları saklamış. Bunları dosyaya delil olarak koymuş. 

Şiddete gelince, bende asla şiddet yoktur. Kadına el kalkmaz. Ama ara sıra çok kızınca birkaç tokat attığım olmuştur. Buna dayak denirse… Gidip rapor alacağı aklıma bile gelmezdi. 

Yıkım üzerine yıkım yaşadım. Boşanma davası devam ederken bir de evi boşaltmam için bana tahliye davası açıldı. Kendi evimi boşaltmak zorunda kaldım. 

Boşanma davası sonuçlandı. Ayrıca aleyhime tazminat kararı çıktı. 

Adliye çıkışında, ‘Bana bunu neden yaptın?’ diye bağırdım. 

Gülümseyerek, sakin bir şekilde, ‘Şiddete bile boyun eğmiştim, ama beni aldatmayacaktın, ’ dedi. Halen daha onu anlamış değilim. 

Benim açtığım davalar yedi yıldır devam ediyor. Ne olacağını bilmiyorum. Çünkü gayrimenkullerin çoğunu satmış. 

Şimdi onun durumu benden çok daha iyi... Bir de şirket kurmuş. Benimle aynı işi yapıyor. Aradığımda ona ulaşamıyorum. Telefona sekreteri çıkıyor. Uğradığım haksızlık karşısında, içim yanıyor, acı çekiyorum. Çıldıracağım.” 

Değerli okurlarım yorumlarınızı bekliyorum 

Cengiz Hortoğlu