Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

03 Temmuz '15

 
Kategori
İlişkiler
 

Aldatıldığımı bildiğimi bilmiyor, ne yapmalıyım?

“29 Yaşında bir kadınım. Eşimle birbirimizi severek evlendik. Daha geçen haftaya kadar da ben de onun beni halen sevdiğini sanıyordum.

Ne yazık ki yanılmışım. Geçtiğimiz hafta içinde bir gün beni arayıp ‘İşlerim nedeniyle bu akşam geç geleceğim’ dedi. Eşim son zamanlarda sürekli geç geldiği için bu durumdan şüphelendim.

İşyerinin yakınındaki bir kafede beklemeye başladım. Saatler gece yarısını gösterdiğinde yanında bir kadınla sarmaş dolaş işyerinin olduğu apartmandan çıkıyordu.

Evet, içimde şüphelerim vardı, ancak yine de böyle bir şey yapacağına inanmıyordum.

Şok geçirdim, neye uğradığımı şaşırdım. Ne yapacağıma da karar veremedim. Sadece bana söylediği güzel sözlerin baştan sona yalan olduğunu düşündüm. Evimizle işyerinin arası çok uzaktır.

Bu nedenle o benim işyerine gelip onu bekleyeceğime asla ihtimal vermez. Kaldı ki benim ona güvenimin olduğunu düşünür.

Ben kendimi toparladıktan sonra hiçbir şey olmamış gibi eve gittim. Eşim eve geç saatte geldi. Ben uyuyor gibi yaptım. O sabah çok geç kalktı. Hiçbir şey yokmuş gibi kahvaltı yapıp beni de öperek evden ayrıldı. O an kendimi daha da kötü hissettim, saatlerce ağladım. Bunu nasıl yaptığını anlayamıyorum, Başka bir kadınla beraber olup hiçbir şey yokmuş gibi davranabiliyor.

Aradan bir hafta geçti, ben ona hiçbir şey belli etmedim.

Şimdi size sorularım şunlar olacak;

*Eşimi halen çok seviyorum, sizce affedip evliliğimi devam mı ettirmeliyim?

*Affetmeyip dava açarsam haklarım neler?”

***

Değerli okurum, bu vereceğiniz karar tüm yaşamınızı değiştirecektir. Bu nedenle bu kararı siz vermelisiniz. Ne karar verirseniz verin, ancak iki karar arasında kalmayın.

Kararsızlık kadar insan enerjisini yok eden çok az şey vardır.

Bir gün bir odada yalnız başınıza kalarak tüm bunları düşünün. Eşinizi affedecek kadar çok seviyorsanız affedin. Ama affetmek size acı verecekse affetmeyin ve boşanın.

Tek bir doğru karar yoktur. Kararların doğruluğu kişiden kişiye değişir. Hiç kimse sizi verdiğiniz karadan dolayı suçlayamaz.

Çünkü bu hayat sizin hayatınızdır. Önemli olan iç huzurunuzdur.

Tek yapmanız gereken verdiğiniz karar ne olursa olsun, pişmanlık duymadan yarına odaklanmanız ve artık bu olayı bir daha hatırlamamak üzere unutmanızdır.

Ancak, eşinizi affederseniz artık bu nedenle dava açmanız mümkün değildir.

***

Ancak dava açmayı düşünüyorsanız işte haklarınız:

*Eşinize zinadan dolayı boşanma davası açabilirsiniz.

*Bu davada, nafaka ile birlikte maddi ve manevi tazminat talebinde bulunabilirsiniz.

*Ancak, davanızı zinadan açacaksanız, olayı öğrenme tarihten itibaren 6 ay içinde açmak zorundasınız. Yoksa dava açma hakkınız düşer.

*Eşinizin sizinle evli olduğunu bile bile eşinizle birlikte olan kadına karşı da manevi tazminat davası açma hakkınız var.

*Sizi çok yakından ilgilendiren Medeni Kanunun 236.maddesini sizinle paylaşmak istiyorum.

MADDE 236.-Her eş veya mirasçıları, diğer eşe ait artık değerin yarısı üzerinde hak sahibi olurlar. Alacaklar takas edilir.

Zina veya hayata kast nedeniyle boşanma hâlinde hâkim, kusurlu eşin artık değerdeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılmasına veya kaldırılmasına karar verebilir.

***

Mutluluk ve sağlık dileklerimle…

Cengiz Hortoğlu

 hortogludorduncubakis@gmail.com

http://twitter.com/cengizhortoglu

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 924
: 4123
Kayıt tarihi
: 20.11.10
 
 

CENGİZ HORTOĞLU Cengiz Hortoğlu Gaziantep'te doğdu. İstanbul Hukuk Fakültesini bitirdi. Serbest a..