- Kategori
- Psikoloji
- Okunma Sayısı
- 498
Aldatılmak mı ? Aldanmak mı?

Kimden saklanıyoruz?
İhanet,
Bir kavram ne kadar söz edilir olduysa , o derecede topluluklar üzerinde etkisini yitirir hale gelir. İhanet , kavram olarak, olumsuz bir durumun ifadesidir. Günümüzde bu kavram, olumsuzluk etkisini kaybederek, olumsuzluk anlatır, olumlu bir kavrama dönüşmüştür. Çünkü artık insanlar için, son derece olağan bir durumun ifadesi haline gelmiştir. Ve bir beceri olarak, değer kazanmıştır. 'Vay be, karda yürüyor , izini belli etmiyor , helal olsun. ' Methiyeleri ile karşılık bulur olmuştur.
Eşine ihanet, işine ihanet, vatanına ihanet, inanaçlarına ihanet...Ama en önemlisi kendine ettiğin ihanet.
İhanet bir fail gerektirir, bir de kurban. İhanetlerde hep kurban olana acınır, üzülünür. Oysa kurban , olayda en son üzülünmesi gereken tarafdır. Asıl acınacak halde olanlar, ihanetlerin faiileridir. Çünkü önce kendilerine ihanet etmişlerdir. Aldatan , kandıran tüm bu eylemlerin faili olarak, ihanetinin muhatabı ve aslında gerçek kurbanıdır.
Bir kadını ya da bir adamı eş seçen biri, bu seçimi kendi değerlerini ortaya koyarak yapmıştır. İşini seçen kişi , yapmak istemese bile, o işte çalışarak bir tercih yapmıştır. Vatanını seçme sansın olmadıysa da, sana sunduğu olanakları kullanmayı seçmişsindir. Seçimler hep bizimdir. Aslında bizim olmadıklarını düşündüğümüz zamanlarda bile. Seçmek istemediğimizi göstermeyerekte , bir seçim de bulunmuşuzdur. Öyleyse ihanet kime, neye yöneliktir. Gerçek acınası kurban kimdir?
En acınacak yan ise ihanette, failin maktul, maktulün ise fail olmasıdır. Başkalarınının ihanetlerine uğrayanlar , yaraları ne kadar derin olursa olsun , bir gün mutlaka kendilerini onarırlar. Ama kendilerine ihanet edenler asla böyle bir şansa sahip olamazlar.İhanetlerinin altında, kendilerinden her geçen gün daha çok nefret ederek, yaşadıkları zavalılıklardan, ürettikleri bir çok sebeblerle ve gerekcelerle baş etmeye çalışırlar. Unutmayı seçerler, 'Herkes bunu yapabilir.' diyerek , kendilerine saygılarını korumaya çalışırlar. Ama ihanet etmek öyle bir menem şeydir ki; süreklilik ister. Bu süreklilik failin, varlığını devam ettirebilmesi için kendine yönelttiği aldatmadır. İhanette mağdur edildiği düşünülen taraf için bu bir yaşam deneyimidir ve öğreticidir. Öğrenenler ASLA unutmazlar.
Öyleyse kim daha çok aldanıyor ve ihanete uğruyor.yapılan mı ? Bunu yapan mı?
Sevgilerimle
Önerilerine Ekle Beğendiğiniz blogları önerin, herkes okusun.

İhanet kavramı tıpkı diğer kavramlar gibi insanların çıkarlarını temsil eder. Bu eski zamanlardaki sömürünün modernleştirilmiş halidir. Köle ile sahip ilişkisi gibidir. İhanet sözcüğünü duyduğumda nedense aklıma erkeklerden çok kadınlar geliyor. Toplum bize ihanetin sadece kadınlar tarafından yapılabileceğini belleklerimize kadar işlemiş. Genelde sonu ya ölümdür yada ağır yaralanmadır. Şimdi bu noktadan baktığımızda erkek için hiçbir şey olmayan ihanet, kadın için ölümün diğer adıdır. Burada kavramları ele alırken önemli olan yaşamın içinde nerde durduğumuz ve durduğumuz yerde buna nasıl baktığımızdır. Yaşarken ,yaşadığımız ve kurduğumuz ilişkilerde insan olma sürecine henüz katılmamışsak veya bu yolun başlarındaysak ilkel dürtülerimizin ve öğretilerimizin her hareketine bir kavram yükleyebiliriz. Sevgiler
RIZA Çelik 29.09.2008 23:19- Cevap :
- Değerli yorumunuza teşekkür ediyorum.Ben, kavramlara insan boyutundan bakmaya çalışmanın önemli olduğunu düşünüyorum.Olumlu ya da olumsuz kavramların, inançların, değerlerin, davranışların cinsiyetleri olmamalı.Öğretiler elbette yaşanılan coğrafya ya kültüre göre şekillenebilir; ama insan, öz olarak evrensel bir değerdir. Ahlak, bölgesel olabilir; ama Etik, evrenseldir. Evrensellik içinde yerimizi aldığımızda, insan olma adına da önemli bir adım atmışız demektir. saygılarımla 06.10.2008 10:35