Aldatmak genetikmiş!

Sık sık okuruz gazetelerde, “Aldatmak genetik“ haberlerini… Söz konusu sorun, yine gündemde... Derdimiz aynı. Hürriyet’te gördüm en son. “Aldatmada suçlu genler“ diyordu araştırma.

Avustralya’da Queensland Üniversitesi, 18-49 yaşları arasında 7300 tek ve çift yumurta ikizinin genlerini ve ilişki geçmişlerini incelemiş. Dr. Brendan Zietsch başkanlığındaki ekip, sadakatsiz kadınların %40’nın; erkeklerinse, % 63’nün aldatma geni taşıdığını tespit etmiş. Ama, “Bu bulguları doğrulamak için daha çok araştırma yapmalıyız,” diyerek; topu da taca atmışlar!

Demek ki neymiş? Aldatmak genlerimizden geliyormuş! Yani… Git karını aldat. Sonra da soyağacına at topu: “ Ne yapayım?  genlerim böyle! “

Adamı boynuzla ve temize çık! : “ Ben değil, genlerim öyle istedi! “ Hatta biraz daha abart işi. Dalgaya vur. Nasılsa bir şey olmaz: “ Ah şu genlerim olmasa, ne de sadık kalırdım sevgilime!.. “

İnsanoğlu nedense; hep uyanık, her daim kurnaz sanır kendini…. Düştüğü komikliği fark etmeden...

Sen, bile isteye her haltı et. Sonra da: “ Elimde değil... Atalarım da böyleymiş!” de.

Alemi kör, milleti sersem sanırsın belli ki. Suçunu bastıracak rakamla, araştırmayı buldun mu, halletin gitti meseleyi; öyle mi?!

Aldatmak, öncelikle iradesizlikten kaynaklanır. Ve doymayan nefisden… Yasak elma cazibesinden… Yakalanma korkusunun saldığı yüksek adrenalin, kişiyi ihanete sürükler. Belki de evinin yatağında…

Aldatan, kimi zaman monotonluğu yenmek ister. Bazen de öç almak… Arada bir, iş olsun diye, bazen de öylesine, dalga geçmek için kendisi ya da sevgilisiyle; yapar çapkınlığını…

Aldatmayı yalnızca senin istemen yetmez üstelik. Yanına bi de suç ortağı bulursun. Kimi zaman söylersin karşındakine, ne yaptığını; kimi zaman da bilmeden katılır yaramazlığına, seninle sevişen…

Kendini kanıtlama çabasıyla aldatırsın. Gücünü, iktidarını göstermek istersin belki. “Patron benim!,“ demenin başka bi şeklidir sence cinsel, düşünsel kadırmaca. İplerin kimde olduğunu hatırlatırsın bazı…

Her şeye karşın, işine gelir kestirme! “N’apalım, huyum bu!,“ der, kurtuluverirsin sorundan; değil mi?

Olur kardeş, tabii! Suyundan da koy! Eloğlu yapmış nasılsa deneyi! Bilimle matematik de yanında! Canının istediğini öp anasını satayım! Bi tek şeyi unutmadan  yalnız: Hadi diyelim, sevgilini aldattın… Vicdanına ne diyeceksin? Öyle üç-beş rakamla kandıramazsın onu. O, ciğerini bilir çünkü. Gerçi, aldata aldata vicdanını da yenersin belki. Ama ettiğinin kendi başına da gelebileceğini unutma.

Bu dünyada, “ Ne ekersen onu biçersin. “ Bak bakalım, araştırmalar bu konuda ne söylemiş?!

Not: Yazıda kullanılan görsel internetten alınmıştır.