Alemiz alem...

Şimdi rakamları araştıracak kadar vaktim yok, nokta nokta geçeceğim.

Zaten üç aşağı beş yukarı biliyoruz hepimiz.

Güzel ülkemizde.

Her yıl (…) kişi ölüyor trafik kazalarında.

Her yıl (…) kişi ölüyor kötü beslenmeden, sigaradan, yeterli sağlık hizmeti alamamaktan.

Her yıl (…) kişi ölüyor. Maganda kurşunundan.

Her yıl (…) kişi ölüyor, kan davasından, namus dedikodusundan.

Her yıl (…) kişi, (hani çiçeklerle karşılanan) pekeke! teröründen.

Kanalizasyon çukurundan. Eksik malzemeli konut yapımından, dere yataklarında ikamet etmekten.

Keneden yahu keneden…

Yani bizde ölüm, Allah’ın emri.

Tellalımız, pardon Sağlık bakanımız en kötü senaryoda 5000 kişi ölecek dedi.

Bütün kanallarda günlerdir en uzman ağızlardan olumlu olumsuz görüşler tartışmalar.

Evlilik programlarını geçmiştir izlenme oranları.

Halk benim bir türlü anlam veremediğim panik havasında.

Mehmet amca nasılsın desem, “Aman oğlum dikkat et grip olma diyor, Ayşe teyze desem “İzledin mi? okullar kapanmış” diyor.

(…) Lira aşıya veren hükümet, yarısını karayolları için harcasa 5000 kişi yerine 50 000 kişiyi kurtarırdı ölümden diye düşünüyorum.

Ya da açık logar kapakları için ne yaptınız diye sorasım geliyor.

Domuz gribiymiş…

Vız gelir tırıs gider.

Ölse ölse (sağlık bakanının yalancısıyım) 5000 kişi ölecek.

Sıkmayın canınızı…

Not: Sormayın hiç. Bu aşı işinin kokusu çıkar mı bilmem, ya da cezaevlerinde sağlık imkanları yetersiz diye apo dahil genel af çıkar mı onu da bilmem.