Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Kasım '13

 
Kategori
Gece Hayatı
 

Alemlere akılan İstanbul'un cumartesi geceleri

Alemlere akılan İstanbul'un cumartesi geceleri
 

.


 

Cumartesi gecelerinin kaderidir. Yaz kış çok da fark etmez.

Özgür şehrin, tutsak gençleri geceye hazırlanır. Cumartesi gecesine.

Yarın upuzun bir tatil günü onları bekliyordur ve bu gece sırf bu gece olduğu için bir çok şeye gerekçedir.

Arabalarını daha gündüzden yıkatan genç adamlar,  özenle olunan saç sakal tıraşları.

Karizmatik görünmek için gösterilen insanüstü, erkeküstü çabalar.

Valeye verilmek üzere, daha ilk el atışta beklenilmeden çıksın diye  sol cepte hazır bulundurulan bahşişler.

En temiz, en yeni hâlleriyle kuşanılan  elbiseler.

Yer bulunabileceği bilinmesine rağmen  “hayatım yerimizi ayırttım” diyebilmek için rezervasyonu yapılmak zorunda olan masalar.

Baştan aşağı  bir tanrıçaya oynayan, tüm  cevherlerini ortaya döken  kadınlar.

Kuaförlerde  bakımın  şahikasında gezinen  genç bedenler.

Eau  de  toilette  Paris  kokan güzel kızlar.

Onlara  eksiksiz eşlik gayesiyle pırıl pırıl ayakkabılar ve bir o kadar da şık aksesuarlar.

Bu  âleme  akma  görüntüleri,  el âleme gösterileceğinden, şeysbuk   ya da  civitır  da  hazır olması gerektiğinden  bataryaları daha öğlenden  depolanan  süper zekâ  telefonlar.

Her ne ad ve nam altında olursa olsun,  işte cumartesi gecelerini böyle karşılar  ezici bir çoğunluk İstanbul’da.

Saatler ilerler, ilerler, ilerler…

Özenerek  vücut bulmuş bu tablo, gece yarısından sonra  bazen bir anda çehre değiştirebilir.

Daha gece başlamadan, bir toz zerresinin bile  temizliğine  hâlel getirdiği  düşünülen bir elbise, gece yarısından sonra  üzerine bulaşacak  ne idüğü belirsiz  leke bırakan karışımlara karşı  savunmasız kalabilir.

Gecenin kapanışında Kızılkayalardaki ıslak hamburger keyif de vermeyebilir bazen insana. O saatte gidilen bir işkembeci de. 

Hele bir de ehliyete el  mel konulursa. Sonra taksiciyle yapılan pazarlıklar…Ya  mekân sahibinin "nasıl geçirdik (!)"  demek için  özenle hazırladığı masaya gelen o hesap.

Şişedeki  masumiyetini  başka  türlü hâllere  teslim eden o  renkli renksiz içecek, bir kâbus gibi üzerine de çökebilir insanın.

Keyifle hazırlanılan bir   gecede  sınırsız özgürlük  hâyaliyle  mutluluğu yakalama gayesiyle yola çıkan insanoğlunun, bir illüzyondan sıyrıldığını anlaması için  sabahın ilk ışıklarını beklemesi gerekebilir.

Gün ağarırken evine girmeden önce, daha yeni uyanmış komşunun  büyük bir keyifle bahçedeki güvercinlere ekmek verdiğini de görürsün.

Düşünürsün, mutlu olan kim, gerçek mutlu kim?

Sonra bir bakarsın ki, her  şey  yalan dolan, dalga dümen, tırı vırıymış.  

Sahiden de öyleymiş.

Sahiden.

Sabrın sonu ile

 
Toplam blog
: 269
: 1885
Kayıt tarihi
: 08.01.07
 
 

Kabataş Erkek Lisesi Matematik (1992) Marmara Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu Mak..