Alerjinin en ağır şekli: Anaflaksi

Bu gün tedavi amaçlı olarak antibiyotik yapılan bir sağlık personelinin anaflaktik şok tablosuna girdiğini duyduk. Neyse ki ilaç hastane ortamında yapıldığı için hızla tedavi yapılabildiği için arkadaşımız yaşam tehlikesini atlattı.

Alerjinin en korkulan, en ağır ve tehlikeli şekli olan anaflaksi, vücudun tümünü ilgilendiren yaygın alerjik reaksiyonlara bağlı olarak gelişir. Anaflaksi sağlık çalışanları olarak en korktuğumuz durumlardan biridir. Ciddi bir sağlık sorunu olmayan kişinin arı sokması veya hafif bir enfeksiyon için ilaç kullanımı sonucu ölümle sonuçlanabilecek ciddi alerji tablosuna girmesi üzücü bir durumdur.

Anaflaksiye sebep olabilen pek çok madde vardır:

İlaçlar ve serumlar( özellikle penisilin ve diğer antibiyotikler, ağrı kesiciler, özellikle diş hekimliğinde kullanılabilen bölgesel uyuşturucular, röntgen ilaçları)

Yiyecekler; Deniz ürünleri, süt, yumurta, fıstık, ceviz, domates, çilek ve bazı yiyecek katkı maddeleri

Fiziksel etmenler; soğuk, egzersiz. Yabancı maddeler, Özellikle lateks alerjisi.

Anaflaksi kişinin duyarlılığı ve maruz kaldığı alerjen oranına göre değişken şekilde belirti verir. Başta deri, alt ve üst solunum yolları, dolaşım ve sindirim sistemi olmak üzere pek çok organ sistemine ait belirtiler ortaya çıkar. Anaflaksi belirtileri, alerjenle karşılaşıldıktan hemen birkaç dakika sonra başlar, 15-20 dakikada zirveye çıkar ve 1 saat içinde de azalmaya yüz tutar. Anaflaksi, bazı kişilerde belirtiler tamamen kaybolduktan 8-24 saat sonra tekrarlayabilir. Bu nedenle, anaflaksi saptanan bir kişinin en azından 24 saat süreyle doktor gözetimi altında kalması gerekir.

Anaflaksi de ilk başlangıçta ciltte kabarıklık, kızarıklık belirtileri görülebilse de, solunum sıkıntısının başlaması ciddi tedavi gereksinimini gösterir. Çarpıntı, göğüs ağrısı, baş dönmesi görülebilse de, tansiyonun düşmesi tehlikelidir. şok tablosu ile bulantı, kusma ve ishal görülebilir. Solunum ve dolaşım yetmezliğinin ilerlemesi, beynin oksijensiz kalması ile koma durumuna kadar beyin hasarı görülebilir. Ölüm durumu, solunum yollarının şişliğe bağlı kapanması ve tansiyon düşmesi sonucu olur.

Anaflaksi tedavisi: öncelikle hasta bir sağlık kuruluşuna götürülmeli, götürülürken de allerjenin vücuda giriş yeri biliniyorsa turnike uygulanmalı, arı sokması ise iğne çıkarılmalıdır. Bacaklar yükseğe kaldırılmalı ve beyne kan akışı artırılmaya çalışılmalıdır. Kalp ve solunum durması söz konusu ise temel yaşam desteği başlanmalıdır.

Anaflaksiden korunma: Anaflaksi hikayesi olanlar yanında bu hastalıklarını bildiren bir belge taşımalıdırlar. Bilinen allerjen varsa, allerjenden uzak kalmak yapılacak en iyi önlemdir. Yine allerji hikayesi olanların ağızdan tablet veya şurup şeklinde alınmasına dikkat edilmelidir. Yalnızca antibiyotiklerin değil, bazen tek başına serumların ve vitaminlerin bile anaflaksiye yol açabildikleri unutulmamalıdır. Hafif gripal enfeksiyonlarda vitaminli serum taktırdıktan sonra ciddi allejri olan kişilere şahit olabiliyoruz. Anaflaksi tedavisinde kilit ilaç olan adrenalin içeren özel iğneler temin edilmesi yaşam kurtarıcı olabilmektedir.

Uzun uzun anaflaksiyi anlatmaya çalıştım, http://www.saglikbilgisi.gen.tr/anaflaksi-alerjik-sok.html ve http://anestezi.med.ege.edu.tr/ders/11.pdf adreslerinden yararlandım, merak edenler inceleyebilirler.

Ama işin en temel noktası allerji durumumuz varsa bu konuda mutlaka tıbbi destek almalıyız. Her zaman yanımızda allerji ilaçlarımızı bulundurmalıyız. Ve hızla düzelme umuduyla kas içi veya damar yolu ile serum-ilaç tedavilerinden medet ummamalıyız. eğer doktor kontrolünde bu ilaç-serumlar veriliyorsa da, sağlık kuruluşunda uygulamayı yaptırmalıyız.

Bedenimizle barışık sağlıklı günler dileğiyle, sevgilerimle

http://xyzofallergy.org/upload/allergy_art.gif